Altıkat, şöyle konuştu: "Anlık ölçümlerde il için en önemli kirletici emisyonunun PM10 olduğu, neredeyse tüm yıl boyunca yönetmeliklerde belirlenen sınır değeri aştığı görülmektedir. PM10 kirliliğinde; ilk akla gelen ısınma kaynaklı kalitesiz yakıt kullanımı olmakla beraber, emisyon aşımının ısınmanın gerçekleşmediği yaz mevsiminde de devam etmesi, sorunun yakıt tüketim kaynaklı olmadığını gözler önüne sermektedir. Kışın batıdan esen rüzgar, kirli havayı alıp Ağrı Dağı'na çarptıktan sonra tekrar şehre dönüyor. Yazınsa doğudan esen rüzgar, İran ve Aralık ilçesindeki rüzgar erozyon sahasındaki kirliliği şehre taşıyor. Aralık ilçesi erozyon sahasında yapılan proje, doğru bir adım olmakla beraber yetersizdir."
"ACİL EYLEM PLANI HAZIRLANMALI"
Rüzgar erozyonu ile mücadele edilmesi için sürdürülebilir ve yüksek bütçeli projelere ihtiyaç duyulduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Altıkat "Iğdır için acil erozyonla mücadele eylem planı hazırlanmalıdır. Plana uluslararası iş birliği dahil edilmeli, İran'ın da sınırı içerisinde kalan bölgeyi ağaçlandırması temin edilmelidir. Yalnızca sınır çizgisi üzerinde kalacak dar bir bölge sınır ihlallerini engellemek için çıplak bırakılmalı, diğer tüm bölgeler ağaçlandırılmalıdır. İlde sulama suyu sıkıntısı yaşandığından; bölgeye su ihtiyacı nispeten az olan ve bölge ekolojisi ile uyumlu Ebucehil çalısı veya Pinus pinaster (sahil) çamı önerilebilir. Sınır üzerinde kalan bölgedeyse petroşimik maddeler kullanılarak toprak stabilizasyonu sağlanabilir" diye konuştu.