"Asrın felaketi" yeni fayları ortaya çıkardı! Uzmanların işaret ettiği bölge: Foça- Karaburun

Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler, küresel çapta meydana gelen en büyük yıkıcı afetler arasında yer aldı. Afetin ardından başlatılan jeolojik incelemeler diri faylarla ilgili incelemelerin derinleşmesine neden oldu. Elde edilen bilgiler; Foça- Karaburun bölgesinde "aktif fay miktarı ve yoğunluğunun" bilinenden fazla olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, "Bu çalışmanın sonuçları, çok sayıda yeni fayın varlığını ortaya çıkardı" dedi.

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü'nde görevli akademisyenlerden oluşan 12 kişilik ekip, 'İzmir dış körfezi' olarak tanımlanan Foça- Karaburun bölgesinde 'Piri Reis' gemisiyle sismik araştırma yaptı.

Çalışmaya ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Derman Dondurur, "Bizi şaşırtan şu oldu; oradaki aktif fay miktarı ve yoğunluğu gerçekten çok fazla. Bu çalışmanın sonuçları, çok sayıda yeni fayın varlığını ortaya çıkardı" dedi.

ÇOK SAYIDA YENİ FAYIN VARLIĞI KEŞFEDİLDİ
DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü'nde görevli akademisyenlerden oluşan 12 kişilik ekip, 'İzmir dış körfezi' olarak tanımlanan Foça-Karaburun bölgesinde TÜBİTAK destekli proje kapsamında sismik araştırma yaptı. 'Piri Reis' gemisiyle açılan akademisyenler, 1 hafta boyunca denizde veri topladı.

DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Jeolojisi ve Jeofiziği Bölümü'nde görevli Prof. Dr. Derman Dondurur, "Bu proje için geçtiğimiz hafta içerisinde, 'Piri Reis' gemisiyle 12 kişilik ekiple bir sismik çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmada yaklaşık 1000 kilometre civarında sismik veri topladık. İlksel sonuçlar, gerçekten çok ilgi çekiciydi. 'İzmir dış körfezi'nin sığ yapısını, fay yapılarını biraz biliyoruz ama derin kısımlarla ilgili çok bilgimiz yoktu. Bizi şaşırtan şu oldu; oradaki aktif fay miktarı ve yoğunluğu gerçekten çok fazla. Bu çalışmanın sonuçları, çok sayıda yeni fayın varlığını ortaya çıkardı" diye konuştu.

"İZMİR, DEPREMSELLİK AÇISINDAN AKTİF"
İzmir ve çevresinin depremsellik açısından aktif bölge olduğunu belirten Prof. Dr. Dondurur, "Tarihsel süreçte İzmir ve çevresinde çok sayıda yıkıcı deprem olmuş. 1688'de İzmir'de oluşan bir deprem çok ciddi hasar vermiş hatta tsunami meydana gelmiş. 1739'da Foça'nın 4'te 3'ünün yıkıldığı yıkıcı bir deprem var. Bunların üzerine Foça-Karaburun ve 'İzmir dış körfezi' bölgesindeki fayların haritalanması, aktivitelerinin ortaya konması için TÜBİTAK destekli bir proje başlattık. Denizlerde fayların haritalanması için sismik veri toplamanız gerekiyor. Başka türlü fayları haritalamak mümkün değil.

FAYLARIN HARİTALANMASINA GEÇECEĞİZ
Topladığımız bu sismik verilerden yola çıkarak fayların uzanımını, büyüklüklerini, deniz tabanını etkileyip etkilemediklerini dolayısıyla aktif olup, olmadıklarını ortaya koymayı amaçladık. Elde ettiğimiz verileri, ilksel olarak hızlıca veri işlemden geçirdik. Verilerin işlenmesinin hemen ardından bu fayların haritalanmasına geçeceğiz. Aktif fayların, aktif olmayan fayların büyüklükleri, nereye doğru uzandıkları hakkında bilgi elde etmeye çalışacağız. Dolayısıyla İzmir metropol alanı ve çevresinin afet riskine yönelik çalışmalar gerçekleştireceğiz. Proje, 2 yılda tamamlanması öngörülerek başlatılan bir proje. Proje verilerin toplanması, işlenmesi ve yorumlanması olmak üzere 3 ayrı fazdan oluşuyor" dedi.

"İZMİR'DEKİ FAYLAR BİRAZ DAHA KISA"
Foça merkez üssü olan 27 Şubat tarihli depreme değinen Dondurur, "Çalışmayı tamamladıktan 2 gün sonra Foça açıklarında 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Büyük bir tesadüf. Bu depremin oluştuğu yer, bizim çalıştığımız alanın tam olarak içine denk geliyor. Depremin yeryüzünde, deniz tabanındaki iz düşümünü kesen 2 sismik hattımız var. Depremin oluştuğu fayı sismik kesitlerimizde görebiliyoruz. Aktif bir fay. İzmir, çok ciddi deprem riski altında olan bir bölge. Bunu asla unutmamamız gerekir. Karada olduğu kadar denizlerimizde de aktif faylarımız var. Karadaki fayları birebir analiz etme şansımız var ama denizde bu söz konusu olmuyor.

ÇOK YIKICI DEPREMLERE NEDEN OLMUYOR
İzmir'deki fay mekanizması, Kuzey Anadolu fayı ve Doğu Anadolu fayından farklılık gösteriyor. İzmir'de daha çok çöküntü alanlarının oluşturduğu normal faylar var. Bu faylar, biraz daha kısa. Boyları Kuzey Anadolu fayı gibi yüzlerce kilometre uzanmıyor. Dolayısıyla bu fayların oluşturduğu depremler, çok yıkıcı olmuyor. Genelde İzmir'de tarihsel gözlemlediğiniz depremler, 6-6.5 civarında ancak her zaman risk altındayız" diye konuştu.

ASRIN FELAKETİ
Dünya üzerinde her yıl toplamda büyüklü küçüklü yaklaşık 500 bin deprem meydana geliyor, bunların yaklaşık 100 bini hissedilirken 100 kadarı da hasara yol açıyor.

Oluşumlarına göre depremler tektonik, volkanik ve çöküntü olmak üzere üç kategoriye ayrılıyor, tektonik sarsıntılar, şiddet ve büyüklük bakımından en yıkıcı deprem çeşidi olarak öne çıkıyor.

Dünya tarihindeki en şiddetli 10 deprem, Güney Amerika ve Asya-Pasifik ülkelerinde yaşandı. "Ateş çemberi" olarak adlandırılan Pasifik Deprem Kuşağı, dünyadaki tüm depremlerin yüzde 90'ına, büyük depremlerin ise yaklaşık yüzde 80'ine tanıklık ediyor.

Dünyadaki en yoğun tektonik deprem kuşağını, Pasifik Deprem Kuşağı oluşturuyor.

230 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Bugüne kadar kaydedilen en uzun süreli deprem, Endonezya'da Sumatra'da 26 Aralık 2004'te meydana geldi. 9,1 büyüklüğündeki depremde 230 bin kişi hayatını kaybetti. Sarsıntı, 8,3 ile 10 dakika arası sürdü.

Deprem sonucu oluşan metrelerce yükseklikteki dev dalgalar, Endonezya'nın yanı sıra Asya'nın kuzeyi ve Afrika'nın doğusunda 14 ülkeyi etkiledi. En çok ölüme yol açan doğal afetlerden biri kabul edilen felakette deprem ve tsunami nedeniyle 1 milyon 700 bin kişi evsiz kaldı.

TÜRKİYE'DEKİ DEPREMLER
Dünyanın aktif deprem kuşaklarından Alp-Himalaya Kuşağı üzerinde yer alan Türkiye'de de yıkıcı depremler yaşandı.

Bunlardan en şiddetlisi, 26 Aralık 1939'da Erzincan'da meydana geldi. 7,8 büyüklüğündeki depremde 33 bin kişi yaşamını yitirdi.

Yerin 20 kilometre derinliğinde meydana gelen ve 52 saniye süren depremde okul, hastane gibi kamu binaları da dahil 100 binden fazla yapı yerle bir oldu.

Türkiye'deki bir diğer yıkıcı büyük deprem, 17 Ağustos 1999'da yaşandı. Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan, ülkenin kuzeybatısında etkili olan 7,4 büyüklüğündeki Marmara depremi, özellikle İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Yalova şehirlerinde büyük yıkımlara yol açtı.

Depremde 17 binden fazla insan hayatını kaybederken 500 bin kişi evsiz kaldı.

1939'DAN BU YANA EN BÜYÜK FELAKET
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem, 11 ili etkiledi. Son belirlemelere göre 45 bin 89 kişi hayatını kaybetti.

Depremler, Mısır, Lübnan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), Suriye ve Irak'ta da güçlü şekilde hissedildi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Hatay'da da 20 Şubat'ta 6,4 ve 5,8 büyüklüğünde depremler meydana geldi. Malatya'da da 27 Şubat'ta 5,6 büyüklüğünde artçı deprem oldu.

Son açıklamalara göre depremin ardından toplam 11 bin 20 artçı sarsıntı meydana geldi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın "1939 Erzincan depreminden sonraki en büyük felaket" olarak nitelendirdiği depremlerin etkilediği şehirlerde çok sayıda bina yıkıldı.

JAPONYA'DA 19 BİN KİŞİ ÖLDÜ
Japonya'nın Tohoku bölgesinde 11 Mart 2011'de 9 büyüklüğünde deprem oldu. Okyanus tabanında 1 kilometrelik kırık oluşturan depremin ardından ülkenin kuzeydoğu kıyılarında tsunami yaşandı.

Deprem ve sonrasındaki tsunami sonucu 19 bin kişi hayatını kaybetti. Fukuşima Nükleer Santrali'nde sızıntı meydana geldi.

Endonezya'nın Sulawesi Adası'nı 2018'de vuran 7,5 büyüklüğündeki deprem ve ardından tsunami, son yıllarda yaşanan en büyük felaketlerden biri olarak tarihe geçti. Yaşanan deprem ve tsunami, 4 bin 300'den fazla kişinin ölümüne neden oldu.

DÜNYA TARİHİNDEKİ EN ŞİDDETLİ DEPREM
Dünya tarihindeki en şiddetli deprem, 22 Mayıs 1960'ta Şili'de yaşandı. Yaklaşık 1000 kilometrelik alanda hissedilen 9,5 büyüklüğündeki deprem sonucu 1655 kişi hayatını kaybetti, 3 bin kişi yaralandı, 2 milyon kişi evsiz kaldı.

Ülkede 550 milyon dolarlık hasara yol açan deprem sonucu oluşan tsunami, 10 bin kilometrelik alana yayılarak Hawaii, Japonya ve Filipinler'e kadar ulaştı. Dev dalgalar nedeniyle Hawaii'de 61, Japonya'da 138, Filipinler'de 32 kişi yaşamını yitirdi.

DÜNYADAKİ ŞİDDETLİ DEPREMLER
En şiddetli ikinci deprem olarak kayıtlara geçen Alaska depremi, 28 Mart 1964'te meydana geldi. Üç dakika süren 9,2 büyüklüğündeki deprem, tsunamiyi tetikledi. Sarsıntı ve ardından oluşan dev dalgalar, 128 kişinin hayatını kaybetmesine sebep olurken yaklaşık 310 milyon dolarlık hasara yol açtı.

Endonezya'nın kuzeybatısında bulunan Sumatra Adası'nda Aralık 2004'te gerçekleşen 9,1 büyüklüğündeki yıkıcı depremin yaraları sarılırken bölge, yaklaşık 3 ay sonra (28 Mart 2005) yerin 30 kilometre derinliğinde olan 8,6 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Afette 1400'den fazla kişi hayatını kaybederken depremin tetiklediği tsunami nedeniyle yüzlerce kişi yaralandı.

Rusya'nın doğusundaki Kamçatka Yarımadası'nda 4 Kasım 1952'de meydana gelen 9 büyüklüğündeki deprem, 1900'den bu yana kaydedilen en büyük depremler arasında yer alıyor. Can kaybına yol açmayan deprem sonucu oluşan 9 metre yüksekliğindeki dalgalar, Hawaii'ye kadar ulaştı.

Ekvador ve Kolombiya kıyıları yakınlarında 31 Ocak 1906'da meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki depremde yaklaşık 1000 kişi yaşamını yitirdi. Depremin ardından oluşan tsunami, okyanusu geçerek Japonya'ya kadar ulaştı.

Şili'de 27 Şubat 2010'da meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki depremde 500'den fazla kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı. Şili'nin yanı sıra Peru, Ekvador, Kolombiya, Kosta Rika ve Panama gibi Latin Amerika ülkeleri, deprem sonrası oluşan tsunamiden etkilendi. 30 milyar dolarlık hasara neden olan deprem, 1,8 milyon kişiyi mağdur etti, 500 binden fazla ev onarılamayacak şekilde hasar gördü.

Alaska'nın Rat Adaları açıklarında 4 Şubat 1965'te meydana gelen 8,7 büyüklüğündeki deprem ise 10 metre yüksekliğindeki tsunamiye neden oldu. Küçük çapta hasara yol açan depremde can kaybı yaşanmadı.

Tibet'te 15 Ağustos 1950'de yaşanan 8,6 büyüklüğündeki depremde en az 1500 kişi öldü. Çin ve Hindistan'ın birçok şehrini de etkileyen deprem, heyelanlara yol açtı. Bunun sonucu yüzlerce yapı zarar gördü.

Çin'in Şiçuan eyaletindeki bölgede 2008'de meydana gelen 7,9 büyüklüğündeki depremde 87 bin kişi hayatını kaybetti ya da kayboldu. Deprem sonucu 370 bin kişi yaralandı.

Pakistan'da 8 Ekim 2005'te meydana gelen 7,6 büyüklüğündeki depremde yaklaşık 75 bin kişi yaşamını yitirdi.

Haiti'nin başkenti Port-au-Prince'te 12 Ocak 2010'da meydana gelen 7 büyüklüğündeki deprem nedeniyle 316 bin kişi öldü, 300 bin kişi yaralandı. 11 yılın ardından, Haiti açıklarında 14 Ağustos 2021'de meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde 2 bin 500'e yakın kişi öldü, 12 bini aşkın kişi yaralandı ve binlerce kişi evsiz kaldı.

FAY HATLARI VE LEVHALAR
Yer kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu gerilme ve sıkışmalarla biriken enerji, zamanla ortaya çıkıyor ve yer kabuğundaki bu hareketli kısma "fay" deniyor.

Yer kabuğunda "fay" adı verilen kırıklarda meydana gelen hareketler, dünya genelinde gerçekleşen depremlerin tamamına yakınını oluşturuyor.

Dünyadaki en yoğun tektonik deprem kuşağını, büyük depremlerin yaklaşık yüzde 80'inin meydana geldiği Pasifik Deprem Kuşağı oluşturuyor.

En önemli kıta levhaları ise Kuzey Amerika Levhası, Güney Amerika Levhası, Afrika Levhası, Arap Levhası, Avrasya Levhası, Anadolu Levhası, Bismarck Levhası, Hint-Avustralya Levhası ve Antarktika Levhası olarak öne çıkıyor.

Juan De Fuca Levhası, Pasifik Levhası, Nazca Levhası, Scotia Levhası, Cocos Levhası, Karayip Levhası, Filipinler Levhası, Fiji Levhası ve Caroline Levhası da büyük okyanus levhaları olarak biliniyor.

Bazı faylar çok ince ve dikkat çekici olmasa da California'daki San Andreas ve Türkiye'deki Anadolu Fayı, yüzlerce kilometre uzunluğa sahip.

Dünyadaki en uzun fay olan San Andreas, Pasifik ile Kuzey Amerika levhalarının arasında yer alıyor.

Japonya, Şili, Meksika, Peru ve Yeni Zelanda'nın da bulunduğu "Ateş Çemberi" de depremlere ve volkanik patlamalara yatkın bir bölge.

TÜRKİYE'DEKİ FAY HATLARI
Türkiye'deki Anadolu Levhası'nda dünyadaki en aktif fay hatlarından bazıları bulunuyor.

Kuzey, Doğu ve Batı Anadolu fay hatlarının bulunduğu Anadolu Levhası, Avrasya, Afrika ve Arap levhalarının arasında yer alıyor.

Tarihteki en yıkıcı depremlerden bazıları, bu fay hattındaki hareketler nedeniyle meydana geldi.

EN RİSKLİ İLÇELER HANGİLERİ?
İstanbul deprem haritası, şehrin deprem riski taşıyan bölgelerini düşük, orta ve yüksek riskli olmak üzere üçe ayırıyor.

GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.