AYM'NİN HDP KARARINA SERT TEPKİ: "VİCDANLARINI SESİ DEĞİL İHANETİN SESİNİ DİNLEMİŞTİR"
Biz böyle düşünürken Anayasa Mahkemesi'nin HDP ile ilgili aldığı karar gafilliktir. AYM oy çokluğuyla karar almış ve yine safını belli etmiştir. HDP'nin kapatılması istemiyle AYM nezdinde açılan dava devam ediyorken terör ve bölücülük yatağının alacağı yardıma bloke konmuştu. Bu mahkeme söz konusu blokeyi kaldırmış HDP'ye hazinenin kasasını açmıştır.
Bu karara oy veren mahkeme üyeleri vicdanlarını sesi değil ihanetin sesini dinlemiştir. Hukukun siyasileştiğini iddia eden gürültü kirliliği yapan müfterilerin hiçbir eleştirisi duyulmamıştır. İşlerine geldi mi adalet derler, gelmedi mi adaletin rafa kaldırıldığını iddia edecek kadar ikiyüzlüdürler. Önümüzdeki seçimden sonra Cumhur İttifakı'nın yegane hedeflerinden biri yeni anayasadır.
HDP'NİN ADAYI ZÜHTÜ ARSLAN OLSUN
AYM'nin kuruluş ve yargılama esasları kökten değiştirilmeli, hainlere zeytin dalı uzatan kahredici mevcut yapısı bütünüyle tasfiye edilmelidir. AYM, Türk milletinin mahkemesi değildir. Teröristlere hazine yardımını açan melanet olarak algılıyoruz. HDP kendi cumhurbaşkanı adayını çıkarmayı hedefliyorsa AYM başkanı arayıp da bulamayacakları özelliklere sahiptir.
AYM'nin bölücü terör örgütünün arka bahçesi olması hukuk katlidir. Buna göz yumamayız. Böylesi alçalmayı sineye çekemeyiz. Şehitlerin kemiklerini sızlatan kahramanlarımızı incitip yok sayan mahkemeyi biz de yok sayarız. Suçlunun masum kabul edilip, masumların suçlandığı Türkiye olamaz. Cumhur İttifakı böylesi kepazeliğe müsaade etmeyecektir. Teröristi aklayan mahkeme yapısına sonuna kadar karşı çıktık. Türk adaletine verilen zararı cübbe giyip karar açıklayan üyeleri nasıl tamir edecektir. Kandilden 3-5 terörist olsaydı aynı karar aynı şekilde çıkmayacak mıydı? Bu soruların cevabını AYM üyeleri değil aziz milletimiz 14 Mayıs'ta verecek ve hesabını soracaktır.
Cumhur İttifakı'nın atacağı her adım daha umutlu, huzurlu bir Türkiye'ye doğru yol alıştır. Bizim siyasetimiz korkaklara karşı cesurların direncidir. Duruşumuzu talana ve yalana karşı faziletin inayetidir.
Gelin haklı mücadeleye dahil olun. Tarihi görevde sizin de payınız olsun. Kızılelma ülküsüyle kenetlenelim. Bu tarihte 13. cumhurbaşkanını seçeceğiz hem de 28. dönem TBMM'yi belirleyeceğiz. Cumhurbaşkanı Adayımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ikinci dönemde de çok yüksek oy oranıyla seçilmesi, başarılı çalışmalarına ara vermeden devam etmesidir. Nihai arzumuz Cumhur İttifakı'nın TBMM'de çok güçlü temsil imkanına kavuşmasıdır.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk dönemi muazzam icraatlara sahne olmuştur. Türk milleti tarihiyle, kültürüyle uyumlu muazzam bir yönetim sistemini tercih etmiş. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine şahsın rejimi diyenler utanmadan damgalı müfterilerdir.
Darbelere göğsünü geren, hukukunu çiğnetmeyen, onca sataşmaya onca kara kampanyaya rağmen sağlam duruşunu bozmayan Türkiye görkemli varlık bulmuştur.
Biz çalışmayı Bulmaca içindeki bulmacaları çözme olarak görüyoruz. İsleri ışıklarından çok olanlarla meşgul olmuyoruz. Biz Cumhur İttifakı çatısı altında Türkiye Yüzyılını gerçekleştirme ve aynı zamanda lider ülke Türkiye'ye yemin eden vatan sevdalılarıyız. Gerekli ve yeterli demleme sürecini ziyadesiyle yaşadık. Utanç duvarı gibi duruş gösterenlerin çalımını bozma, yenilgi üstüne yenilgiyi tattırmak için birlik olduk.
Bundan sonra da çalışmaya, bire bir temasa devam edeceğiz. 14 Mayıs seçimlerini riske atmayacağız. Aziz Milletim Sıra Sende diyeceğiz. Gücümüz neye yetiyorsa onu yapacağız. MHP'nin ve Cumhur İttifakı'nın ulaşacağı sonuç gece gündüz demeden harcanan emeklerin, sokaklarda meydanlarda dökülen alın terlerinin ve göz nurlarının muhterem eseri olacak.
"14 MAYIS'TA MİLLET İRADESİNİ GÖSTERECEK"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "14 Mayıs'ta milletimiz kesin iradesini sandıkta gösterecek, 7 sözde yardımcısı bugünden ilan edilen ve 6 artı 3 bacaklı masaya çivilenmiş bir Cumhurbaşkanı adayına asla izin ve icazet vermeyecektir. Kılıçdaroğlu'nun çabası ve çırpınışı beyhudedir, üstelik makus son 14 Mayıs'ta kendisini beklemektedir." dedi.
Bahçeli, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ile Merkez Disiplin Kurulu (MDK) üyeleri ve milletvekilleriyle parti genel merkezinde bir araya geldi.
Bahçeli, basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, Cumhur İttifakı'nın atacağı her adımın daha mutlu, daha huzurlu, daha güvenli bir Türkiye'ye doğru yol alış, daha müreffeh, daha zengin, daha kaygısız bir hayata yöneliş, daha adil, daha hakkaniyetli, daha paylaşımcı bir döneme başlangıç olduğunu söyledi.
Siyasetlerini, "korkaklara karşı cesurların direnci" olarak niteleyen Bahçeli, bu siyasetin ahlaksızlığa karşı namus timsallerinin direği, duruşlarının talana ve yalana karşı faziletin dirayeti, hainlere, eli kanlı teröristlere, zillete düşenlere, iç ve dış işgal cephesine karşı korku tanımayan bir duruş olduğunu ifade etti.
Mücadelelerinin en samimi ve saf duygularla mukaddesatlarına sahip çıkanların, irfanlı ve inançlı mücadele kararlılığı olduğunu dile getiren Bahçeli, "Her vatandaşıma çağrımdır, gelin bu haklı mücadeleye siz de dahil olun. Gelin bu tarihi görevde sizin de payınız olsun. İşbirlikçilere, soysuzlara, ruhunu satmış namertlere karşı bir olalım, diri olalım, el ele verip hep birlikte Türkiye gibi duralım. Kızılelma ülküsüyle kenetlenelim." diye konuştu.
14 Mayıs 2023 tarihinin, söyledikleri için bir kader ve karar anı olduğunu belirten Bahçeli, bu tarihte hem 13'üncü Cumhurbaşkanının seçileceğini hem de 28'inci Dönem TBMM'nin belirleneceğini anımsattı.
"Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır." ifadesini kullanan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birinci hedefimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ikinci döneminde de çok yüksek bir oy oranıyla seçilmesi, başarılı çalışmalarına ara vermeden devam etmesidir. İkinci hedefimiz, MHP'nin milletvekili sayısıyla siyasal destek seviyesini en çoklaştırmak, yıllardır layık olduğumuz hakkımızı milli iradenin oluruyla almaktır. Nihai arzumuz, Cumhur İttifakı'nın TBMM'de çok güçlü bir temsil imkanına kavuşmasıdır.
Türkiye'mize geniş katılımlı, kapsayıcı, demokratik nitelikli, milletimizin özlemlerini yansıtan, devlet ve millet dengesini titizlikle kuran bir anayasa kazandırabilmek için Cumhur İttifakı olarak TBMM'de nitelikli çoğunluğa ulaşmamız mecburiyet, parlak bir gelecek için de mükellefiyettir. Bunu milletimizle birlikte yapacağız, elbette başaracağız. Önemle altını çiziyorum, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin birinci beş yıllık dönemi muazzam icraat ve atılımların hayalden gerçeğe dönüşmesine sahne olmuştur. Türkiye, aradığı demokratik enerjiyi bu yeni sistemde bulmuştur."