TALİMAT OKYANUS ÖTESİNDEN
Kılıçdaroğlu'nun adaylığı sonrası HDP ve FETÖ sevinç çığlıkları atarken Meral Akşener masaya nasıl geri döndüğü ayrı bir merak konusu oldu. Bu konuya ilişkin İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) üyeliğinden 2018'de istifa eden Reşat Erdoğan bomba bir açıklama yaptı. Akşener'in dönüşü için FETÖ'yü işaret eden Reşat Erdoğan, "Meral Akşener başkanlık divanı ve il başkanları ve kurulda aldığı kararı yok saymış oldu. Bu partinin kurucusu olarak söylüyorum, bu talimat direk okyanus ötesinden geldi." dedi.
AKŞENER, İMAMOĞLU, YAVAŞ VE ARKASINDAKİ GÜÇLER "BİZ YANLIŞ YAPTIK" DİYE PİŞMAN MI OLDU?
Karşılıklı restler sonrası konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, 6'lı koalisyonundaki krizin önümüzdeki günlerde daha da büyüyeceğine işaret etti. Övür, "Acaba Akşener, İmamoğlu, Yavaş ve arkasındaki güçler "Biz yanlış yaptık" diye pişman mı oldu? Anlaşılan Kılıçdaroğlu'nun adaylığı kesinleşmeden kriz ihtimali bitmeyecek..." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığına başından beri İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Kazanacak aday" gerekçesiyle hep itiraz etti. Hatta 2 Mart'ta masayı bile dağıttı. 6 Mart'ta ise Kılıçdaroğlu'nun yanına İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye başkanlarını "icracı cumhurbaşkanı yardımcısı" formülüyle monte ettirip geri döndü ama o formülü bile uygulatamadı.
Hayal kırıklığı yüzündeki çöküntüden belliydi.
Ancak hayal kırıklığı yaşayan sadece o değildi. Önceki gün Habertürk TV'ye çıkan ABB Başkanı Mansur Yavaş herkesi şoke eden bir çıkış yaptı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı veya yardımcılığı konusunda çok da hevesli görünmeyen Yavaş, meğer yardımcılığı bile kimselerle paylaşmak istemiyormuş:
"Birkaç gün vaktimiz olsaydı şunu önerecektik; cumhurbaşkanı yardımcısı olarak beni ve Ekrem Başkan'ı ilan edin, sayın genel başkanlarımız milletvekili olsun ve partilerin başında olsunlar diyecektik."
Şu sözleri de krizin işareti gibi: "Bu benim fikrim. Bunu sayın genel başkanlarla konuşacağım ama takdir masanın."
Yavaş hâlâ umutlu ki, "Genel başkanlarla konuşacağım" diyebiliyor.
Acaba bu umudu sadece Yavaş mı taşıyor yoksa arka planda Akşener ve bazı küresel merkezler de var mı?
HABERTÜRK'ÜN SEÇİLMESİ TESADÜF MÜ?
Siyaset kulislerinde bu işin arka planının çok daha karmaşık olduğu, Habertürk TV'nin de bu konuda özel bir misyon üstlendiği konuşuluyor. Önce Akşener'in, sonra da Yavaş'ın yayına çıkartılması buna örnek olarak veriliyor. Bunun da tesadüf olmadığı, bu grup ile Yavaş arasındaki ilişkinin ve sıkı bağların iki dönem Beypazarı Belediye Başkanlığı yaptığı döneme kadar uzandığı, sonra da İyi Parti'nin devreye girmesiyle siyasi boyut kazandığı söyleniyor.
Bu tablodan çıkan sonuç şu: Altılı Masa'nın Kılıçdaroğlu'nu dayatmayla cumhurbaşkanı adayı yapmasını, sadece Akşener ve partisi değil, onların arkasındaki güçler de istemiyor. Aksi halde Yavaş, pişmiş aşa su katarcasına ortaya çıkıp iki cumhurbaşkanı yardımcılığı meselesini yeniden tartışmaya açmazdı.
Acaba Akşener, İmamoğlu, Yavaş ve arkasındaki güçler "Biz yanlış yaptık" diye pişman mı oldu?
Anlaşılan Kılıçdaroğlu'nun adaylığı kesinleşmeden kriz ihtimali bitmeyecek...
***