Söz konusu paylaşım, kısa sürede büyük bir etkileşim aldı.
TEPKİ ÜZERİNE TEPKİ GELİYOR
Öte yandan İnce'ye daha önce destek veren isimlerden Fazıl Say da sosyal medya hesaplarından Muharrem İnce'yi hedef aldı.
"KARDEŞİN DEĞİLİM BABANIN ARKADAŞIYIM"
İnce, kendisi hedef alan Kılıçdaroğlu cephesine sert sözlerle yüklenmişti. Nevşin Mengü, İsmail Saymaz ve Fatih Portakal gibi isimler İnce'yi adaylıktan çekilmememesi ve oy böldüğü gerekçeleriyle hedef almıştı. İnce'nin verdiği cevaplar sosyal medyada çokça konuşuldu. Memleket Partisi Genel Başkanı, bir kez daha sert sözlerle bu isimleri eleştirdi.
İnce'nin sözleri şu şekilde:
"Nevşin Mengü. Bir şey yazmış aradım. Yazdığının doğru olmadığını, böyle bir şey yazmaması gerektiğini söyledim.
'Yazarım kardeşim' dedi.
'Ben senin kardeşin değilim. Babanın arkadaşıyım' dedim Telefonu suratıma kapattı. Ben Nevşin Mengü'den 20 yaş büyüğüm. Bu yaptığı terbiyesizlikti. 'Kardeşim' diyen ve böyle konuşamayacağını söyleyen birinin suratına telefon kapatanla siz olsanız bir daha konuşur musunuz!
"HER ÇAĞRILDIĞIM PROGRAMA KATILMAK ZORUNDA MIYIM"
Fatih Portakal ile aslında bir sorun yaşamadık. Bir konu ile ilgili aradı konuştuk. Sonra programına davet etti. Sosyal medyada yayın yaptığı bir program. Katılmayacağımı söyledim. Kızdı. 'Her çağrıldığım programa konuk olmak zorunda mıyız?' dedim.
Bir daha da konuşmadık.
"CHP BASIN SÖZCÜSÜYLE İŞİM OLMAZ"
İsmail Saymaz'ı ise bir partinin gazetecisi olarak görüyorum. CHP sözcüsü gibi. Her şeyi CHP adına yapıyor. CHP kulislerinde dolaşıyor. Bu kadar partili olduğunuz zaman gazeteci olmuyor siyasi taraf oluyorsunuz. Aramızdaki sorun bu. Kendisi CHP basın sözcüsü olduğu için onunla işim olmaz.
İBRETLİK VAKA!
Yaşanan saldırıları köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu, masayı dağıttığında Akşener'e ardından aday olduğu için İnce'ye yönelik linç girşiminin 6'lı koalisyonun iktidara gelmesi durumunda yaşananlar için adete ibrat olduğunu belirtti.
Müderrisoğlu'nun yazısında önemli bölümler şu şekilde:
Emin olun, 6'lı Masa ve yanına kurdukları Sofra'ya oturttukları HDP kadar, kayıt dışı siyaset unsurları da bugünkü denklemde çok önemli. Bunlara ister CHP'li medya mensupları deyin ister sanatçı, ister eski siyasetçi veya iş insanı... Hepsinin ortak özellikleri, "sosyal medya öfkesini örgütlemelerinde ve Ankara'daki genel merkezleri baskı altına alan agresif karakterlerinde!" düğümleniyor.
Bakınız...
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, cumhurbaşkanı adayı olmak için gereken 100 bin imzayı toplayınca ortaya çıkan mahalle baskısı, öyle demokrasi isteyenlerin, hak, hukuk, adalet çağrısı yapanların alet olacakları türden değil. Esasen, "linç harekâtından" İYİ Parti Başkanı Meral Akşener de fazlasıyla nasibini almıştı.