"Devletimiz ilk andan itibaren vatandaşının yanına koştu. Bununla birlikte 85 milyon vatandaşımız da devletinin yanına koştu. Devlet ve millet iş birliğinin önemli bir örneği açık ve seçik şekilde ortaya konuldu. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm bakanlarımız, valilerimiz, tüm kurum ve kuruluşlarımız ilk günden itibaren görevinin başında. Bununla birlikte Mehmetçik de ilk andan itibaren tüm imkanları ile seferber oldu, milletinin yanına, yardımına koştu. Bazı fitne fesat yuvaları bu konuda çeşitli şeyler ortaya atmaya çalıştı. Bunların hiçbiri gerçeği yansıtmıyor. Bunu birçok defa söylememize rağmen bunu bazıları görmemekte ısrar ediyor."
"BİRLİĞİMİZ, BERABERLİĞİMİZ EBEDİ"
Devletin bir bütün halinde deprem bölgelerindeki faaliyetlerini sürdürdüğünü belirten Akar, "Bunu yaparken de hiçbir şekilde bir ayrım söz konusu değil. Aynı fitne fesat odakları bunu da söyledi. 'Şundan, bundan dolayı oraya yardım gitmedi' dediler. Asla böyle bir şey söz konusu değil. Buradaki arkadaşlarımız bunun canlı şahididir. İnşallah el ele, omuz omuza verip hep beraber çalışarak, birbirimize dayanarak bütün yaraları saracağız. Bu yaraları bu milletin evlatları saracak, başkası sarmayacak. Bizim dostluğumuz, kardeşliğimiz, birliğimiz, beraberliğimiz ebedi" ifadelerini kullandı.
Akar, hiçbir şekilde karamsarlığa yer olmadığını belirten Akar, "Kötümserliğe yer yok, fitneye fesada kulak asmak yok. Kimse yalnız değil. Devletimiz, milletimiz buradaki vatandaşlarımızla beraber" dedi.
"ÜSTESİNDEN GELEMEYECEĞİMİZ ZORLUK YOK"
Mehmetçiğin, depremle mücadelenin yanı sıra terörle mücadeleden hudut güvenliğine kadar tüm görevlerini eksiksiz, aksaksız yerine getirmeye devam ettiğini vurgulayan Akar, "85 milyonun savunması ve güvenliği bizim için çok önemli. Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu bayrak 85 milyonun bayrağı, Ankara bizim başkentimiz gerisi teferruat. Herkes kendi düşüncesini, inancı yaşamakta serbest. Bu birlik ve beraberliğimizin daim olması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bizim binlerce yıllık tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi, mesleki değerlerimiz var. Bu değerlerimizden aldığımız ilhamla, asil milletimizin sevgisi, güveni ve duası olduğu müddetçe bizim üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk yok" dedi.
Hayatın normalleşmesine yönelik çalışmaların süratle devam ettiğini, kalıcı konutların, iş yerlerinin, hastanelerin temellerinin atıldığını aktaran Akar, "Depremde zarar gören tarihi ve dini yapılar için de Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı özel bir gayretle, bu sorunları çözmek, tarihi ve dini değerleri geleceğe taşımak için büyük bir gayret gösteriyor. Depremin neden olduğu bu yıkımın ardından 5 Şubat'taki Hatay ne ise modern teknoloji ve Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm imkan ve kabiliyetini kullanarak çok daha ileri düzeyde bir Hatay'ın ortaya çıkması için büyük bir gayret var. İnşallah bunu da el birliği ile başaracağız" diye konuştu.