Helikopterler PKK'ya ait değil onlar tahsis ediyor. Ellerinde bir uçak olduğuna dair bir bilgi yok. İstihbarata da sorduk onların elinde de böyle bir bilgi yok. Sonuçta kullandıkları havaalanı neresi Süleymaniye havalimanı. Uluslararası bir havalimanı. Sivil havalanını kullanıyor. PKK buraya kadar nüfus etmiş. Artık PKK Süleymaniye'de herkesin Talabani'nin partisini kontrol altına almış. Sadece parti değil yönetim değil stratejik yerlere sızmış sızıyor. Erbil'e giremediler. Erbil'i zayıflatmak içinde sürekli farklı yöntemleri izliyorlar. O nedenle biz havaalanını kapattık ve sivil uçuşları da askıya aldık. Talabani'nin yöneticileriyle görüştüğümüz zaman hep inkar ediyorlar.
OPERASYONLARIMIZ DEVAM EDECEK
Bizim operasyonlarımız devam ediyor. Kuzey Irak'ta PKK'ya yönelik operasyonlarımız sonuna kadar devam edecek. Aynı şekilde Suriye'de de devam edecek. Sonuna kadar devam edecek. Nasıl Türkiye'de temizlenene kadar devam etti. Şimdi yok denilecek kadar azaldı. Orada da devam edecek. Irak yönetimine de söylüyoruz gelin beraber yapalım. Sincar anlaşmasını uygulayamadılar.
ABD'DEN F-16 TEDARİKİ
ABD ile anlaşmazlık konuları devam ediyor. YPG/PKK'ya verdikleri destek anlaşmazlık konularından bir tanesidir ciddi bir konu. Yine FETO meselesi ve yaptırımlar. Yaptırımlar tabi F-35 programından askıya alınmamıza sebep oldu. Kat sayı yaptırımları. Bu sorunlar çözülmüş değil. Biden'ın teklifiyle stratejik komite kurduk. En son görüşmemizde mutabık kaldık. Bunun amacı var olan sorunları çözmek var pozitif gündeme odaklanmak. Ama bir taraftan da ABD'nin Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimine destek veriyor.
Biden yönetiminin F-16 tedariki konusunda gayret sarf ettiğini gördük. Dışişleri de bir bildiri yayımladı. Ama senatoda kabul edilmedi. Birkaç tane senatör var onların ikna edilmesi gerekiyor.
YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLER NE DURUMDA?
Bilkent'te özel öğrenci olarak doktora yapıyordum ticaret yapıyordum. Hatta Time magazine okuyucu mektubu gönderdim. O zamanki dayanışmayı kapak yapmıştı Time dergisi. Bende Bu yakınlaşma iyi güzel ama sorunları çözmek için deprem veya afeti beklemememiz gerektiğini söylemiştim şimdi de aynısı. Sıcak bir ortam var ama nereye kadar sürecek? Pozitif atmosferin kalıcı olması için yıllardır çözülemeyen karmaşık olayların çözümü için adım atmak gerekiyor. Pozitif atmosferin devam etmesi için Ege'de özelikle gerginliklerden vazgeçmek gerekiyor. İhlallerden vazgeçmek lazım. Doğu Akdeniz'de işbirliği yapmak lazım. Bizim kimsenin hakkında gözümüz yok ama kendi ve KKTC'nin haklarını koruyacağız diyoruz."
ŞUKRİ BU HAFTA ANKARA'YA GELECEK
Çavuşoğlu, Kahire ziyaretinde Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile yaptıkları basın toplantısında Mısır'la karşılıklı büyükelçilerin atanması konusunda çalışmalara başladıklarını söylediklerini anımsatarak, "Cumhurbaşkanlarının bir araya gelmesi seçim sonrasına kalırsa, belki Samih Şukri'nin Ankara ziyaretinde bunu (büyükelçi atamasını) açıklayabiliriz. Bu hafta inşallah kendisini bekliyoruz. Arkadaşlar üzerinde çalışıyorlar, çarşamba günü açıklama yapabiliriz." ifadelerini kullandı.
Şukri'nin deprem sonrasında Adana ve Mersin'e geldiğine, Hatay bölgesinde inceleme yaptığına değinen Çavuşoğlu, kendisinin Kahire ziyaretinin de pozitif ve sonuç odaklı geçtiğini belirterek, somut adım atma zamanının geldiğini dile getirdi.
"MESCİD-İ AKSA KONUSUNDA UYARDIK"
İsrail'deki istikrarsızlığa ilişkin Çavuşoğlu, "Bu İsrail'in iç işleri, o konuda çok yorum yapmak istemeyiz. Bir ülkede, bölgede yaşanan her türlü gerginliğinin yansıması da oluyor. İsrail'in, İsrail kuvvetlerinin Harem-i Şerif'in kutsiyetini ve tarihi statüsünü ihlal edecek adımları rahatsız ediyor. Hem de ramazanın tam ortasında. Kendilerini bu konuda uyardık, taahhütte de bulundular." dedi.
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önceki görüşmelerde İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'a Türkiye'nin bu konudaki hassasiyetlerini ve endişelerini aktardığını söyledi.
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen'in de depremden sonra Türkiye'ye geldiğini ve destek verdiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "Biz o görüşmelerde teşekkür ettikten sonra ramazan yaklaşıyor ve ramazanda özellikle, Yahudilerin Hamursuzlar Bayramı'na da denk geliyor. Burada gerginlik olabilir, her türlü tedbiri almalarını ve Mescid-i Aksa'ya Müslüman olmayanların girmemesini söylemiştik. Geçen sene de bir gerginlik oldu. Son 10 günde, önceki hükümet, Müslüman olmayanları Mescid-i Aksa'ya almama kararı almıştı." diye konuştu.
Çavuşoğlu, hükümet koalisyonunun içinde aşırı ırkçı ve faşist partiler olduğunu belirterek, gerekli tepkiyi gösterdiklerini, İsrail Dışişleri Bakanı Cohen ile de telefonda konuştuklarını, Türkiye'nin bu konudaki rahatsızlığını, daha önceki uyarı ve endişelerini hatırlattıklarını dile getirdi.
Cohen'in orada provokasyonlar olduğunu ve video göndereceklerini ifade ettiğini aktaran Çavuşoğlu, "Görüntüler ortada. Cami içinde ibadet eden insanların nesi provokasyon? Hangi hareketi provokasyon? Namaza duran insanları ittirerek, daha sonra çıkmak istemeyenlere nasıl insanlık dışı şiddet uyguladıklarını gördük. Bu tür şeylerin herhangi bir gerekçesi olamayacağını da söyledik. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. İsrail'le başlatılan diyalog, bizim hassasiyetlerimizi hiçbir zaman etkilemez. Filistin, Kudüs, Mescid-i Aksa konusundaki hassasiyetlerimiz değişmez. Bunu, İsrail'in kendisine de söyledik." dedi.
ERMENİSTAN İLE YENİ DÖNEM
Ermenistan ile sınırın açılması ve karşılıklı büyükelçi atanması konusunda gelişmelere ilişkin Çavuşoğlu, "Yakın bir dönemde olmayabilir önce diğer adımları atmak lazım." dedi.
Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sürecin de önemli olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, burada kalıcı bir barış anlaşmasının imzalanması için Türkiye'nin elinden gelen desteği sağladığını vurguladı.
Çavuşoğlu, Ermenistan ile hava sahasının açıldığına işaret ederek, "Kara sınırında bu deprem (6 Şubat) sebebiyle açılmıştı bir de 99 depreminde açılmıştı. Daha önce de Ermenistan'da yine bir deprem olduğu zaman biz de Ermenistan'a destek olmak için o kapıyı kullanmışız. Öncelikle bu kapının açılabilmesi için siyasi şartlarla beraber, bu kapıya hizmet eden yolların ve köprülerin de sağlamlaştırılması ve tamir edilmesi gerekiyor. Yıllardır kullanılmadığı için. Ayrıca bir tarihi ipek yolu köprüsü var. 900 yıl önce yapılmış. Bir ayağı Ermenistan tarafında bir ayağı Türkiye tarafında. Bu köprünün de yeniden inşa edilmesiyle ilgili bir mutabakata vardık." diye konuştu.
Her aşamada Azerbaycan ile istişare edildiğini ve Ermenistan'a da bunu yadırgamaması gerektiğini söylediklerini aktaran Çavuşoğlu, "Bu kapıların diplomatik pasaport sahiplerine ya da üçüncü ülke vatandaşlarına yönelik açılabilmesi önce fiziki şartların da oluşturulması gerekiyor. Bu yönde teknik çalışmalar devam ediyor." dedi.