İlk günlerde ortalığı ayağa kaldıranlardan şimdiye kadar insanımızın derdine derman olacak hiçbir teklif gelmedi. Bunların millete umut olacak hiçbir projeleri yok. Mazilerinde ülkeye kazandırdıkları hiçbir yatırımları yok. Göğüslerini gererek örnek gösterecek hiçbir eserleri yok. Gençlerimize umut aşılayacak emek ürünü hiçbir vizyonları yok. Türkiye'nin sorunlarını çözecek kapasiteleri ve çapları yok. Muhteşem bir şehir hastanesinin açılışını yaptık. Birkaç hafta sonra İzmir'de de dev bir şehir hastanesinin açılışını yapacağız. Bu hastaneler eğer Kovid döneminde olmasaydı bizim halimiz ne olurdu?
"14 MAYIS'TA BUNLARI SANDIĞA GÖMECEĞİZ"
Seçim yenilgileri dışında siyasi hayatlarında anlatabilecekleri bir hikayeleri yok. Bu yoklar ve yokluklar ittifakında bolca anlaşmazlık, çekişme, Bizans oyunu, yapılanı yıkma sözü var, Türkiye'yi eski günlerine geri döndürme taahhüdü var. 1 sene boyunca onlarca toplantı, yüzlerce temas yaptılar ama adaylarını bile kavgasız belirleyemediler. 7 kişi daha birbirlerini idare edemiyorlar. Birilerine makam mevki dağıtmak dışında ortada anlaştıkları hiçbir konu yok.
Her partinin genel başkanına birer cumhurbaşkanlığı yardımcılığı dağıtıyorlar. Böyle devlet yönetilir mi? Utanmadan sıkılmadan israftan bahsediyorlar. İsrafın ta kendisi bu. Bunların tek derdi Kandil'den aldıkları talimatı yerine getirmek. Terör örgütleriyle elele, omuz omuza kardeşçe yürümek. Bunlar değil mi Diyarbakır annelerinin yavrularını dağa kaçıranlar? Diyarbakır'da 51 vatandaşımızı katledenler. O Selo denen adam, Kürt mü zannediyorsunuz? Hayır! O Zaza. Kürtlüğüyle övünüyorlar.
İmralı'daki çocuk katilini çıkaracağız diyorlar. Benim vatansever milletim bu terörist örgütün parlamentodaki temsilcilerine yürü der mi? Bunların önünü açar mı? Öyleyse çok çalışacağız. Allah'ın izniyle 14 Mayıs'ta bunları sandığa gömeceğiz. Bunlar benim milletimin tüm bu yaşananları görmediğini zannediyor. Bu millet koalisyon dönemini çok iyi bilir. Bu millet siyasi istikrarsızlığın nasıl ağır faturalar ödettiğini çok iyi bilir.
"OSMANGAZİ'Yİ BIRAK TAHTA KÖPRÜ YAPAMAZLAR"
Vatandaşın aklını, basiretini, ferasetini hafife alanlar şimdiye kadar hep kaybetmişlerdir. İnşallah yine kaybedeceklerdir. Şu Kocaeli'nde devletin malını, mülkünü götüren, devletin malı mülkü üzerinden herşeyi iç eden, bu adam tekrar milletvekili adayı olarak çıkarılıyor. Ama bunun bedelini inşallah ağır ödeyecekler. Hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun milletimizin hiçbir ferdi ne kendi ne evlatlarının istikbalini böyle bir yapıya emanet etmeyecektir.
Bunlar Osmangazi'yi bırak bir tahta köprü yapamazlar. Biz Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü, Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni bunlara rağmen yaptık. Biz Fatih'in torunuyuz. Fatih karadan yürüttü kadırgaları, biz de dedik ki 'ecdadımız madem karadan yürüttü biz de denizin altından Marmaray'ı yürüteceğiz'. Yürüttük mü yürüttük. Şimdi İstanbul-İsmir 3 saat 15 dakika. İş bilenin kılıç kuşananındır. Onlar laf üretir, biz iş üretiriz iş. Ben gençlere özellikle şunu hatırlatmak istiyorum; bugünün gençleri ellerinin altındaki teknolojinin imkanları sayesinde geçmişini de, bugünü de, onların ciğerini de kendilerinden çok daha iyi biliyor.
"MASANIN ETRAFINDA KİMSE KALMAYACAK"
Bu gençler bu tokadı öyle indirecek ki seçimden sonra masanın etrafında kimse kalmayacak. Bunlar siyasi mevta olacak. 14 Mayıs'ta bir kez daha sandıkta aklı selimin galip geleceğine inanıyoruz. İşimize bakıyoruz, asıl gündemimize odaklanıyoruz. Seçim sürecinin depremzedelerimizin sıkıntılarını geri plana itmesine asla müsaade etmiyoruz. Emeklilikte Yaşı Bekleyen vatandaşlarımızın taleplerini karşılayarak en düşük emekli maaşını 7 bin 500'e çıkarttık. Bayram ikramiyeleri 2 bin liraya yükselttik. Öğretmenlere ve sağlıkçılarımıza yeni atama müjdesi vererek her kesimden insanımızın refahını arttırmaya çalışıyoruz.