Milli Eğitim Bakanı Özer, katıldığı bir canlı yayında gündemdeki konuları değerlendirdi. Özer, 15 Mayıs Pazartesi günü eğitim ve öğretime 1 gün ara verileceğini belirtirken, öğretmenlerin de idari izinli sayılacağını açıkladı.
Türkiye'nin, Batı'nın menfaatlerini değil, kendi menfaatlerine sahip çıkmaya başladığı için rakip olduğunu vurgulan Özer, "Onlar ne derse desin milletin iradesi sandıkta tecelli edecek ve millet hiçbir zaman yanlış karar vermez." ifadesini kullandı.
Bakan Özer, 14 Mayıs Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri'nin ertesi günü okullardaki eğitim öğretim sürecine yönelik soru üzerine, demokrasinin en büyük katkı veren kurumunun Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu söyledi.
15 MAYIS PAZARTESİ TATİL!
Okullarda sandık kurulacağını ve öğretmenlerin sürece aktif katılacaklarını belirten Mahmut Özer, şöyle devam etti:
"Okullarımızı ve öğretmenlerimizi bir sonraki öğretim gününe rahat ve sağlıklı bir şekilde hazırlayabilmek için seçimin ertesi günü eğitim öğretime bir gün ara vereceğiz. 16 Mayıs'ta eğitim öğretim başlayacak. Öğretmenlerimizi de idari izinli sayacağız."
BATI MEDYASINDAKİ MANŞETLER
Batı medyasının 14 Mayıs seçimleri üzerinden Başkan Erdoğan'ı hedef almasına tepki gösteren Bakan Özer, "Özellikle son 20 yılda Türkiye artık kendi dilini kendi hikayesini ortaya koyma iradesi gösterip ve bunda çok somut adımlar atmaya başladığı zaman o batı medeniyetinin temsilcilerinin rahatsızlıkları da o zamandan başladı. Ve dikkat ederseniz her alanda yani "yapamazsınız, üretemezsiniz". Hep Türk toplumunu edilgen kılmayla ilgili o yaklaşımlar artık çatırdamaya başladı. Türkiye yapmaya başladı, üretmeye başladı. Ama böyle oryantal bakanlar var. Yıllardan beri o dile maruz kalmış, o dille edilgenleştirmiş ve toplumu da aynı oryantalist bakışla görmeye alışmış artık. Öyle yorumluyor. Onun için o zihinsel bir sarsıntıya yol açıyor. Türkiye işte üretmeye başladıkça bu defa üretilen şeyler somut oldukça onu inkar etmeden onu hükümsüzleştirmeye geçtiler. Aynı Togg örneğinde olduğu gibi, savunma sanayinde olduğu gibi. "Ya var ama ne kadar yerli? Var ama işte yolda kaldı"... Sanki Mercedes veya diğer araçlar yolda hiç kalmıyormuş gibi. Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye kendi hikayesini yazan bir ülke. bu anlamda kendi doğruları ve kendi istikametini belirleyen ülke. Yani niye diğer ülkeler Türkiye'deki demokrasi onlara çok mu ilgilendiriyor? Türkiye'deki kalkınma onları çok mu ilgilendiriyor? Gördük bunu geçmişte örneklerini ne kadar çifte standart hatta çifte değil onlarca standartları olduğunu. Kendi menfaatlerinin takipçisi olduklarını hepimiz biliyoruz. Aslında Türkiye artık kendi menfaatlerine, batının menfaatine değil, kendi ülkesinin menfaatlerine sahip çıkmaya başladığı için rakip oldu ve o da sadece gazetede, medyada değil, diğer alanlarda da saldırıyor ama eş zamanlı bir şekilde saldırıya maruz kalıyor. Onlar ne derse desin milletin iradesi sandıkça sandıkta tecelli edecek ve millet hiçbir zaman yanlış karar verilmez" diye konuştu.