CHP'de geçen perşembe günü 17 üyenin istifasıyla sonuçlanan MYK toplantısının ardından gözler yeni yönetim kadrosuna çevrilirken, koltuk kapma yarışı da başladı.
KOLTUKTAN KALKMIYOR
12. seçimini de kaybeden Kılıçdaroğlu'nun istifa etmesi beklenirken seçim sonrası kameralar karşısına geçen Kılıçdaroğlu, "Yürüyüşümüz sürüyor ve buradayız" ifadeleriyle istifa etmeyeceğinin sinyalini verdi.
İMAMOĞLU BAYRAK AÇTI
Daha önce Kılıçdaroğlu ile adaylık savaşı veren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanlığı için kolları sıvadı. Seçimin sabahında sosyal medyadan bir video paylaşan İmamoğlu, "Kimse endişe etmesin her şey yeniden başlıyor. Değişmeyen tek şey değişimdir. Her sahada her ortamda değişim." ifadeleriyle Kılıçdaroğlu'na bayrak açtı.
BİR ARAYA GELDİLER
Kılıçdaroğlu, 'değişim' çağrısı yapıp koltuğuna göz diken Ekrem İmamoğlu ile geçtiğimiz gün CHP Genel Merkezi'nin 12. katında bir araya geldi.
Kılıçdaroğlu'nun yerel seçim sürecini göz önünde bulundurarak partinin başında kalacağı, İmamoğlu'nun da kendine yakın isimlere verilecek kritik görevler kapsamında duruma ses çıkartmayacağı belirtildi.
KURULTAY KARARI
Görüşmenin ardından 5,5 saat süren MYK toplantısında, cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerindeki sonuçlar ve kurultay takvimi ele alındı. Söz konusu toplantıdan, Kurultay sürecini başlatma kararı çıktı.
MYK üyesi 17 yönetici istifalarını vererek Kılıçdaroğlu'na alan açtı.
KOLTUK SAVAŞI BAŞLADI
Yeni yönetimin belirlenme sürecinde bazı aday isimlerin, kendini yönetim kadrosuna dâhil ettirebilmek için günlerdir kulis yaptığı belirtildi.
Seçim hezimetinin faturasını MYK üyelerine kesen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine yönelik tepkilerin önünü kesmek için 17 ismin istifasını perşembe günü kabul etti.
Cumartesi günü Parti Meclisi'ne (PM) başkanlık eden Kılıçdaroğlu'nun yeni MYK'yı belirleme sürecinde adı kulislerde geçen bazı isimlerin lobi faaliyeti yürüterek koltuk savaşına girdiği öne sürüldü.
İMAMOĞLU BASTIRIYOR
Öte yandan son dönemde Kılıçdaroğlu ile sık sık görüşen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da parti üzerindeki kontrolünü yavaş yavaş artırması dikkat çekiyor.
Meclis'te CHP'nin grup başkanvekilliğine atanan isimlerden olan Gökhan Günaydın'ın da İmamoğlu'na yakınlığı ile biliniyor. Geçmiş dönemde Kılıçdaroğlu'na muhalif söylemleri ile de hafızalara kazınan Günaydın'ın bu göreve getirilişinde İmamoğlu'nun büyük rol oynadığı iddia ediliyor.
MYK'DA YER ALMAYAN İSİMLER
Seçimlerden sonra CHP'de yaşanan değişimde bir önceki MYK'da yer alan genel başkan yardımcıları Ali Öztunç, Bülent Tezcan, Fethi Açıkel, Gamze Akkuş İlgezdi, Gökçe Gökçen, Gülizar Biçer Karaca, Muharrem Erkek, Oğuz Kaan Salıcı, Selin Sayek Böke, Seyit Torun, Veli Ağbaba ve Yüksel Taşkın yeni MYK'da yer almadı. 17 kişilik MYK'dan 12 isim yeni A Takımı'nda yer almadı.
İLK KEZ GÖREV ALANLAR
CHP'nin yeni MYK'sında 9 yeni isim yer aldı.
Partinin Genel Sekreteri olarak Neslihan Hancıoğlu görev alırken Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aylin Yaman, Tanıtım ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aysu Bankoğlu, Sosyal Medya Yönetiminden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem, İşçi Sendikaları STK ve Melek Kuruluşları Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Efe Uyar, Doğa Hakları'ndan Sorumlu Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Semra Dinçer, Yurt Dışı Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tahsin Tarhan, Bilim Yönetim ve Kültür Platformu'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yunus Emre ve Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynel Emre yeni isimler arasında yer aldı.
MYK'DA DEVAM EDENLER
CHP MYK'da Lale Karabıyık, Bülent Kuşoğlu, Faik Öztrak, Ahmet Akın ve Devrim Barış Çelik MYK'da yeniden yer alan isimler oldu.
MYK'da İmamoğlu'na yakın isimlerin yer almaması dikkat çekti.
KURULTAY SAVAŞLARI
CHP'li gazetecilerden İsmail Saymaz, Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki görüşmeye ilişkin detayları paylaştı.
Saymaz görüşmeye ilişkin şunları aktardı;
"İmamoğlu partimizin değişime ihtiyacı var, ben bu değişime liderlik yapabilirim dedi. Kılıçdaroğlu'ndan sonraki dönemde CHP'nin liderliğinde söz sahibi olduğunu söyledi. Kongrenin yerel seçimden önce ve en kısa sürede yapılması gerektiğini savundu. Kongrede Genel Başkan ve tüm yönetim kadorsunun değişmesinin ve değişimin önünün açılmasını istedi. Kılıçdaroğlu, Kurultay'ın yerel seçimden sonra yapılması gerektiğini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu Grup Başkanvekili olarak Gökhan Günaydın'ı atadı. MYK'da yine İmamoğlu ekibinden Gökan Zeybek'i Canan Kaftancıoğlu'na yakın isimlerden Zeynel Emre'yi görebiliriz. Ancak Kurultay'a giden süreçte Ekrem İmamoğlu'nu kamuyounda daha sık göz önünde göreceğiz."
"CİDDİ BİR BAŞARISIZLIK"
Eski SHP Genel Başkanı ve eski bakanlardan Murat Karayalçın, Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek alınan yüzde 25 oy oranını ciddi başarısızlık olarak nitelendirdi.
Karayalçın şu açıklamada bulundu:
"Partimizin, Kurultay sürecini başlatma kararını son derecede olumlu karşılıyorum. Örgütümüz bu süreçte seçimleri değerlendirebilecek, geleceğe yönelik öneriler geliştirebilecektir.
Sn. Kılıçdaroğlu seçim sürecinde yüksek bir performans ortaya koymuştur. Adil olmayan bir seçimde alınan yüzde 48'lik oy ciddi bir kazanım olarak görülmelidir. Ancak Partimizin TBMM seçiminde, hem de 4 parti ile birlikte, yüzde 25 dolayında oy alabilmiş olması ise ciddi bir başarısızlık olarak görülmelidir. Eğer parlamenter sistemde olsaydı, bu oy oranı, başarısızlığın ötesinde bir hezimet olarak değerlendirilecekti.
"DÜŞÜK SİYASET KAPASİTESİ"
Meclis seçimindeki başarısızlığın nedeni CHP örgütünde, uzunca bir süreden bu yana, yaşanan düşük siyaset kapasitesidir. Örgütümüz yıllardır; broşür-afiş-pankart işleri ile seçim güvenliği ile sınırlı olan bir çalışma içine kapatılmıştır. Kuşkusuz bunlar da parti görevleridir. Ancak örgütün birincil görevi siyaset üretmek ve bir ölçüde bununla da bağlantılı olarak partinin adaylarını belirlemek olmalıdır. Örgüt kapasitesinde düşüklük bunların tümünün eşzamanlı olarak yerine getirilememesi durumunda ortaya çıkar.
Önümüzdeki Kurultay sürecinde, seçimlerde yaşanan taktik ve stratejik yanlışlıkların tartışılacağını biliyorum, buna genel başkanlık konusu da eklenebilir. Oysa bana göre, asıl tartışılması gereken konu, Cumhuriyet Halk Partisi'nde düşük kapasiteye yol açan yapısal sorunlardır. Bu sorunlar CHP'nin merkez ve taşra örgütlerinin yeniden yapılandırılması ile aşılabilir."
"AZ OLSUN BİZİM OLSUN" ZİHNİYETİ
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, düzenlediği basın toplantısında, Kılıçdaroğlu'na yazdığı mektubu kamuoyu ile paylaştı. Özcan, Daha öncesinde de müteaddit defalar, mektuplar yazdığını, mailler attığını ancak ciddiye alınmadığını dile getirdi.
İşte Özcan'ın Kemal Kılıçdaroğlu'na gönderdiği o mektup:
"Sayın Genel Başkanım,
2010 yılında bu partinin başına son derece iyi niyetlerle ve başarılı olmak üzere geldiğinizden hiç kuşku duymamaktayım. Ancak gelinen süreçte aldığınız kararlar, tutarsız söylem ve politikalar, kalmayan kırmızı çizgiler partiyi rayından çıkarmış, kimliksiz, siyasi duruşu belirsiz bir yapı haline getirmiştir. Tabi ki tamamını kast etmemekle birlikte "Az olsun bizim olsun" zihniyetini benimseyen, kendi kişisel ihtiras ve heveslerini parti menfaatlerinin önüne koyan seçtiğiniz yol arkadaşlarınız da sizin ve partimizin işini zorlaştırmıştır.
BAŞARILI OLAMADIK
Göreve geldiğiniz 13 yıldan bu yana toplam 11 genel seçim, yerel seçim ve referandumlarda başarılı olamadık. (2019'da göreceli olarak kısmi bir başarı söz konusudur.) Partiyi birinci parti yapma söyleminiz hiçbir zaman gerçekleşmemiş 7 Haziran 2015 ve 18 Mayıs 2023 seçimleri haricinde partimiz, rakip yapıdan 2 kat fark yemiştir. Bu süreçte aynı şeyleri yaparak, toplumdan kopuk benzer insanlarla çalışarak, aynı cümleleri kurarak oyumuzu artırmayı umduk ama olmadı.
Demokrasiyi hiç ağzınızdan düşürmediğiniz halde, hiçbir kayıp seçimden sonra koltuğunuzu yeni, daha genç birine bırakmayı düşünmediniz veya kendi koltuklarını korumak için tabanın genel kanaatini yansıtmayan sizi seçecek kurultay delegelerinin seçimine bile isteye destek verdiniz.
"AKLIMIZLA ALAY ETTİNİZ"
Sizi kandıranların dolduruşuna gelip, başta Sayın Meral Akşener olmak üzere gerçek vatanseverlerin uyarılarını dinlemeden kendinizi aday ilan ettirdiniz. İyi Parti dışında, toplamı %1 bile etmeyen , Demokrat Parti hariç AK Parti'den dışlanmışlarla yola çıktınız. 5 Parti başkanına Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ve birer bakanlık garanti edince kendinizi onlara Cumhurbaşkanı adayı ilan ettirdiniz. "Ben ne yapabilirim liderler karar verdi." demek suretiyle aklımızla alay ettiniz.
Bu da yetmezmiş gibi, adaylığınızın garantisi karşılığında AK Parti'den koltuk kaybı yüzünden ayrılmış, dışlanmış insanların kurduğu bu partilere 40'a yakın milletvekili kontenjanı vermeniz, partimize yıllardır maddi manevi emek veren parti emekçilerini fazlasıyla üzmüş ve küstürmüştür.
"SAMİMİ VE İNANDIRICI BULMUYOR"
Sayın Genel Başkanım,
Bu mektupta yazıların tamamının doğru olduğunu siz dahil herkes biliyor. Ben elimden geleni yapıyorum, çalışıp çabalıyorum diyebilirsiniz. Çalışkanlığınızı takdir eden bir parti emekçisi olarak söylüyorum, insanlar sizi maalesef samimi ve inandırıcı bulmuyor.
Tutarsız buldukları içinde oy vermiyorlar. Bir de tüm bunlara, çevrenizdeki 3-5 yakın çalışma arkadaşlarınızın boş konuşması, toplumda karşılığı olmayan söylemler geliştirmeleri, akçeli işlerde adlarının sürekli geçmesi CHP'ye ve size olan güveni azaltıyor.
Sayın Genel Başkanım, "Sana ne oluyor, bunları yazıyorsun?" hatta "Senin ne haddine, otur oturduğun yerde." diyor da olabilirsiniz. Hatta mektubu okuyunca "Bu adamı bir daha aday yapmayın." diye talimat vermenizde muhtemeldir. Olsun canınız sağolsun. Tek dileğim odur ki, tarih beni haklı çıkarmasın!!
"HİÇ CİDDİYE ALINMADIM"
Ben bu partide İlçe Başkanlığı, İl Başkanlığı, Milletvekilliği, Parti meclis üyeliği, Belediye Başkanlığı yaptım. Son girdiğim 5 seçimden de alnımın akıyla çıktım. Beni bazı belediye başkanları ve milletvekilleri ile karıştırmayın. Mevzu vatan ise koltuk teferruattır benim açımdan. "Benim bu işte menfaatim ne olacak?" "Koltuk elden gitmesin de ne olursa olsun." diye düşünenler ile yürüdüğünüz için kaybettik.
Sizi partiyi yönetememekle ilgili çok eleştirdim, çok mektup yazdım, mail attım. Ciddiye hiç alınmadım.