Don Kişot aslında bizdenmiş

Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Türkçe Eğitimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Halit Karatay, İspanyol yazar Miguel De Cervantes'in ünlü eseri 'Don Kişot'u yazarken Köroğlu Destanı'ndan etkilendiğini savundu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :14 Kasım 2013 , 00:00 Güncelleme Tarihi :14 Kasım 2013 , 15:02
Don Kişot aslında bizdenmiş

İÇİNDEKİLER

Karatay, "İki eserde de ortak motifler var. Zalimin karşısında olma durumu söz konusu. Yardımcılar, çalgılar, eşler, karşı çıkılan kişiler hepsi aynı." dedi.

Karatay, Köroğlu Destanı'nın tarihsel süreçte Batı Edebiyatı üzerinde bıraktığı izleri anlattı. Geleneksel Türk kültüründe her zaman zalimin karşısında olan bir kahramanın olduğunu söyleyen Karatay, "Bu da karşımıza Köroğlu olarak çıkıyor. Alaycı dönüştürüm tekniği ile Miguel De Cervantes Don Kişot'u İstanbul'da oluşturmuştur. Burada Köroğlu Kahvesi'ne gittiği söylenen Cervantes, Köroğlu Destanı'nı dinleyerek eserini oluşturmuştur. Bunu, eserinde bulunan Köroğlu izlerine bakarak rahatlıkla söylüyoruz. Kahramanlar, yardımcılar, olay ve bütün motifler birbiriyle aynı." şeklinde konuştu.

Haçlı seferleri nedeniyle Doğu kültürü ile tanışan Avrupalı maceraperestlerin, dinlediği hikaye ve efsaneleri kendi coğrafyalarına taşıdığını belirten Karatay, "Bu seferlerde büyük bir coğrafyada anlatılan Köroğlu Destanı ile karşılaşma ihtimali çok yüksek. Bunu Robin Hood eserinde de görüyoruz. Oradaki yardımcı kahramanlar, karşı çıkılan zalim, eş ve sevgili Köroğlu Destanı ile aynı özellikleri taşıyor." ifadelerini kaydetti.

Batı'nın Doğu kültüründen edindiği zenginliği, kendi içinde yeni bir tarzda oluşturarak dünyaya duyurduğunu söyleyen Karatay, "Maalesef biz çocuklarımıza destanlarımızı öğretmiyoruz. Onlara Robin Hood okutuyoruz. Oysa hem o hem de Don Kişot, özü itibarı ile Köroğlu Destanı'ndan etkilenmiştir." diye konuştu.

7 Ekim 1571 tarihinde Korint Körfezi'nde yapılan İnebahtı Deniz Muharebesi'nde Osmanlı'ya karşı savaşan haçlılar arasında bulunan İspanyol yazar Miguel De Cervantes'in, "Yüzyılların gördüğü en büyük savaş" olarak nitelendirdiği İnebahtı Deniz Muharebesi'nde esir düştüğünü belirten Karatay, "1571'de Osmanlı donanmasıyla yapılan İnebahtı Deniz Savaşı'na katılan Marquesa adlı kadırgada bulunan Cervantes, iki defa göğsünden yaralandı. Bir top güllesiyle de sol elini kaybetti. Tarihi kaynaklara göre Tophane'deki Kılıç Ali Paşa Camii inşaatında duvar işçisi olarak çalıştırılan Cervantes, beş senelik esaret hayatından sonra ülkesine döndü. Bu beş yıl içerisinde İstanbul'da esir olan ünlü yazar, burada dinlediği halk masalları ve Köroğlu Destanı'ndan etkilenerek Don Kişot'u yazdı." dedi.