Karabük'teki araç müzesi ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkarıyor!

Karabük Üniversitesinde (KBÜ) bulunan ve içinde, birçoğu kaybolmaya yüz tutan kara, demir ve hava yolu ulaşım araçlarının yer aldığı müze, ziyaretçilerini geçmişte yolculuğa çıkartıyor. Ziyaretçiler, 1982 yılında Sinan Çetin'in yönetmenliğini yaptığı, başrollerinde İlyas Salman, Şener Şen ve Pembe Mutlu'nun yer aldığı Çiçek Abbas filminde kullanılan ve herkesin hafızasına kazınan kırmızı minibüsü, yine yönetmenliğini Nesli Çölgeçen'in yaptığı ve Şener Şen'in başrolünü üstlendiği 1985 yapımı dram filmi Züğürt Ağa'da kullanılan meşhur pazarcı kamyoneti görme fırsatı yakalıyor.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :30 Kasım 2020 , 09:16 Güncelleme Tarihi :30 Kasım 2020 , 09:16
Karabük’teki araç müzesi ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkarıyor!

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında uygulanan kısıtlamalar nedeniyle belirli saatlerde sokağa çıkabilen çocuklar, aileleriyle KBÜ'deki müzeye gelerek, savaş uçağını, kara treni, 1940-1980 yıllarında kullanılan otomobil, traktör ve otobüsleri yakından tanıyor.

KBÜ Demir ve Çelik Kampüsü içinde açık alanda bulunan müze, haftanın her günü pandemi tedbirleri kapsamında ziyaretçilerini bekliyor.

Ziyaretçiler, 1982 yılında Sinan Çetin'in yönetmenliğini yaptığı, başrollerinde İlyas Salman, Şener Şen ve Pembe Mutlu'nun yer aldığı Çiçek Abbas filminde kullanılan ve herkesin hafızasına kazınan kırmızı minibüsü, yine yönetmenliğini Nesli Çölgeçen'in yaptığı ve Şener Şen'in başrolünü üstlendiği 1985 yapımı dram filmi Züğürt Ağa'da kullanılan meşhur pazarcı kamyoneti görme fırsatı yakalıyor.

Araç müzesinde ayrıca, eski Hollywood filmlerinde kullanılan polis araçları, James Cameron'un yönetmen koltuğunda oturduğu, 1984 yılı yapımı bilim kurgu filmi Terminatör'de Arnold Schwarzenegger'in kullandığı kamyon da yer alıyor.

"Bütün halk buraya rağbet ediyor"

KBÜ Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müzeye, motosikletten kamyona, buharlı trenden uçağa her türlü araç olduğu için "araç müzesi" adını koyduklarını söyledi.

Amaçlarının, insanların çocukluklarında gördüğü, yavaş yavaş ortadan kaybolan araçları burada toplamak olduğunu, bunu da başardıklarını vurgulayan Polat, "Buradaki araçların bazılarını hibe yoluyla, bazılarını da satın alarak temin ettik. Burada güzel bir alan oluşturduk. Pandemi döneminde insanların bu açık alana çocuklarıyla gelmeleri onlar için neşe kaynağı oldu. Hava alabilecekleri bir alan oluştu." diye konuştu.

Müzenin açıldıktan sonra çok yoğun ilgi gördüğünü ifade eden Polat, "İlgi çok yoğun, böyle olacağını düşünmemiştik açıkçası. Bu alanı öğrencilerimiz için düşünmüştük ama şimdi gördük ki bütün halk buraya rağbet ediyor. İnşallah bundan sonra da burayı şekillendirerek, neşelendirerek devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Asıl işlerinin eğitim olduğunu ancak bu tür aktivitelerin de üniversite kimliği için gerekli olduğunun altını çizen Polat, "Öğrenciler kendilerini buraya ait hissediyor ve burada güzel işlerin yapılması onları mutlu ediyor. Bu etkinlikleri sosyal medyada ve internette görüp de 'Burası benim üniversitem.' diye övgüyle slogan atan öğrencilerimiz var. Bu da bizi keyiflendiriyor." dedi.