Ülkemiz dinleyicisine Deep House'u ve elektronik müziği sevdiren isimlerden biri olan Deeperise, YouTube kanalı Bi' Başka'dan İrem Erbaş'a çok özel açıklamalarda bulundu. Yakında dinleyiciyle buluşacak parçalarından Hande Yener ile çalışmasına, dünyaca ünlü DJ Tiesto'yla anısından aile hayatına kadar birçok konuda konuşan Deeperise "Popçular da bir gün deep house yapacak demiştim. Hande Yener'in en sevdiğim yanı modern soundu, yeniliği, her şeyi takip etmesi. Yenilikçi olmamız lazım. Hande Yener'in projesini yaparken hiçbir müdahale ve revize almadım" dedi.
Pandemi sürecinde neler yaptın?
Pandemi sürecinde performans yapamadık kulüpler kapalı olduğu için. İşimiz bu, sahnede olmamız gerekiyor. Performanslar sekteye uğrayınca prodüksiyona yöneldik, üretime yöneldik. Bu durum üretimimizi yüzde yüz etkiledi. Eskiden performanstan performansa koşarken şimdi her gün stüdyoda oturup yeni müzikler yapıyoruz. Dolayısıyla yeni parçalarımız çoğalmaya başladı.
Müzik tutkun ne zaman başladı?
Ben 13 yaşında sektöre başladım. Okulu bırakmak zorunda kaldım. O dönem Türkiye'nin ekonomisi pek iç açıcı değildi. 13 yaşımdayken gece kulübünde komilik yapmaya başladım. Daha sonra DJ yardımcısı oldum. 17 yaşındayken de gece kulübünün DJ'liğini yapmaya başladım. Bu müzik türünün nasıl üretildiğini her zaman merak ettim. Küçük yaşlardan beri bir ritim tutkum vardı. Her zaman bir şeylere vurmayı seviyordum. Bir ses çıkarmayı seviyordum. Babam veya ailem beni desteklemese de insanın içinde olduktan sonra hiç kimse o isteğe müdahale edemez. Sonrasında üretim yapmaya başladım. 2016'da Raf'ı yaptım. Raf'tan önce yabancı prodüksiyonlar yapıyordum. Tiesto radyo şovunda benim parçamı çaldı. Ama isim olarak Türkiye'de bilinmediğim için duyulmadı. 2016'da Raf'la insanlar beni tanımaya başladı.
Raf çok tuttu, çok dinlendi. Devamında ürettiğin parçalarda aynı reaksiyonu alamamaktan korktuğun oldu mu?
Biz Raf'ı yaparken Türkçe deep house yoktu ortada. Raf bu müzik türünün ilk örneğiydi. Her zaman ilkler çok beğenilir. Çünkü alternatifi yoktur. Raf'tan sonra sürekli alternatifler çıkmaya başladığından dolayı otomatikman bu kitle dağılmaya başladı. Yani bu müzik türü yayıldı. Ama Raf türünün tek örneğiyken talep çok fazlaydı. Her sanatçının hayatında bir tane top parçası vardır. Benim de hayatımdaki top parçam Raf oldu. Tabii bundan sonraki projelerimizde de dikkat ettik. Geçmiş Değişmez'i, One By One'ı yayınladık. Bu parçalar da talep gördü. Sound yayılmaya başladı. Tarz kendini oluşturdu.
Geçen haftalarda Popun Kraliçesi Hande Yener'in albümüne deep house sound verdim. Bunu ben söylemiştim. Popçular da bir gün deep house yapacak demiştim.
Hande Yener'in 20. sanat yılına özel çıkardığı Carpe Diem albümünde sen de varsın. Nasıl bir süreçti senin için? Anlaşamadığınız noktalar oldu mu?
Bütün projelerde bazı anlaşmazlıklar olur. O da büyük bir anlaşamama hali değil. 'Şu ses böyle olsun, aranje kısmı şöyle olsun' gibi ufak fikir alışverişleri olur. Ama Hande Yener'in projesini yaparken hiçbir müdahale ve revize almadım.