"DAVASINDAN DÖNEN ADAMLA YOL YÜRÜMEM"
Hızır Reis'in Korkmazlarla el sıkışmasını hazmedemeyen Ceylan ise eşiyle arasını açacak bir konuşma yapar. Hızır'ı kendisinden uzaklaştıran Ceylan, bu hamlesiyle eşini Bahar Sincanlı'ya istemeden yaklaştırır.
BAHAR SİNCANLI ATEŞLE OYNUYOR!
Hayatlarına Hızır'ı kelimenin tam anlamıyla kalbinden vurarak giren Bahar Sincanlı, Hızır Reis'in pusulasını şaşırtırken, Ceylan'ın da baş düşmanı olur. Hızır Reis bir yandan yeğeninin hayatını kurtarmak için zor kararlar verirken bir yandan da kendisine söz geçiremez. Bahar Sincanlı ise çocukluk arkadaşı Ömür'e rağmen, Hızır Reis'in gönlünü çalmaktan bir an olsun vazgeçmez.
6 sezondur kemik seyirci kitlesi, başarılı oyunculuklar ve ilmek ilmek işlenmiş senaryosu ile Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 173. yeni bölüyle Atv ekranlarında... Bugüne kadar 60'ın üzerinde kadın oyuncunun yer aldığı EDHO'nun asıl kahramanları olan kadın oyuncular anlattı. İşte EDHO'nun sultanları...
SANEM ÇELİK: SETTE ÖRGÜ DE ÖRERİM NAKIŞ DA YAPARIM
"Her erkeğin arkasında onu tamamlayan bir kadın vardır. Kadın ve erkek birbirlerini birbirlerine yansıtan ana karakterlerdir, biri olmazsa diğeri tamamlanamaz. Ve kadınsız hükümdarlık olmaz. Özel hayatımda mutfağımı severim yemeklerimin lezzetli olduğu söylenir. Ama set mutfağında yemek yapmadım, sete evimden yemek götürmedim. Set aralarında örgü de örerim nakış da işlerim yeter ki zaman keyifli geçsin."
PELİN AKİL: KALABALIK SOFRALARI, AİLE KAVRAMINI SEVERİM
"Ben ekibe sonradan dahil olanlardanım ama çok sıcak karşılandım. Herkes sıcak karşıladı ve kolayca içlerine aldılar. Tüm ekip sayesinde uzun zamandır bu ekipteymiş gibi hissediyorum. Bir mafya dizisi olduğu için çok cool kadınlar ve erkekler topluluğu olduğu düşünülüyor ve soğuktur sanılıyor ama tam tersi. O kadar eğlenceli bir ekip ki. İkizlerim var 18 aylık. Özellikle Sevinç'ten bebek yemekleri tarifleri konusunda inanılmaz destek alıyorum. Benim set dışındaki tüm vaktim çocuklarla olduğu için, şu an tek gündemim bu. Kadınlar çok güçlü karakterler, hepsinin bir ağırlığı ve hikayesi var. Komedi unsurları da olan bir senaryo. Erkek hakim bir iş gibi görünüyor ama kadınların mutfak sahneleri çok baskın. Burada kadınların gücünü ve mücadelesini de görüyoruz. Ben özel yaşamımda da kalabalık sofraları, aile kavramını severim. Burada da bir şeye karar verilecekse, tüm aile toplanıp karar veriyor. Bunlar hoşuma gidiyor, enteresan şeyler. Haftada iki gün çekimlere geliyorum, ev de yoğun bebeklerden dolayı. Ama inanılmaz anlayışlılar. Yönetmenimiz ilk günden itibaren bana bu konuda rahatlık sağladı. Tüm oyuncular da müthiş destek oluyor. Bu bir kadın ve anne için çok özel ve duyarlı bir davranış."
SEVİNÇ KIRANLI: DİZİNİN FANIYIM
"Dizinin ilk bölümünden itibaren Sabina ve ben varız. Demirbaşız yani. Bir beyaz yakalı gibi mesai bitiminde evimize dönmediğimiz gibi, yeri geldiği zaman eşimizden, çocuğumuzdan daha çok birbirimizi gördüğümüz için aile gibi oluyoruz. Hastalıkta, doğumda, ölümde, sıkıntımızda arkadaşınızla paylaşırsınız. Ben dizi sırasında gerçekten hamileydim, rolümü öyle yazdılar mesela. Ve ayrıca ben bu dizinin sadece oyuncusu değilim aynı zamanda fanıyım. Oynamasaydım da seyrederdim. İzlerken müthiş eğleniyorum ve gülüyorum. Bir anne ve oyuncu olarak da dengeyi iyi tutturduğumu düşünüyorum. Analık kutsal ve kadınların bir farkı var. Erkekler kadınlar olmadan çok fazla idare edemezler bence."
SEVİL AKI SANER: SET AKRABA ORTAMI GİBİ
"Ben dizinin ilk sezonundan, neredeyse en başından beri içinde yer alan isimlerden biriyim. Dizideki herkes başrol gibi, herkes yan rol gibi, herkes birbirine destek olur. Bu bir başrol dizisi değil, başrol senaryonun. Ve o sofrayı beraber kuruyoruz biz. Diziye sürekli sonradan giren oyuncular oluyor, bu çok zordur. Biz gelen herkese kucak açtık, soframıza buyur ettik. Bu yüzden istikrarla devam ediyoruz. Sette uzun bekleme zamanlarımızda çok uzun sohbetlerimiz oluyor. Artık herkes birbirinin ailesinin tüm detaylarını biliyor. Akşam hangi yemeği yapacağını, çocuğunu kime bırakıp sete geldiğini, okul notlarını, hastalıkları... Her şeye o kadar hakimiz ki, bir set ortamından ziyade akraba gibiyiz. O gün bir telaşın vardır mesela, herkes birbirini kollar. Set erken bittiyse birbirimizde yemek yeriz. Sabina benim çok yakınımda ev tuttu, her akşam neredeyse birlikteyiz. Diziye girip çıkan 60'ın üzerinde kadın var ve oyuncuların birçoğuyla hâlâ görüşüyoruz. Canım Zara, Benian'la hiç kopmadık. Ayrılanlar da aileden çıkmıyor."
SABİNA TOZİYA: DİZİDE BÖREKLERİ KENDİM AÇIYORUM
" Sete ilk adım attığımda benim için tuhaftı. Kimse kimseyi tanımıyordu. İlk bölümü Oktay Kaynarca ile çektik ve öyle bir profesyonellikti ki, yıllardır birlikte çalışıyormuş gibiydik. Ve zamanla ben bu ekibin gerçekten annesi oldum. Hayriye Ana'nın evinde nasıl oğulları, kızları, akrabaları varsa, set dışında da benim için bu ekip öyle .Biz bir aile gibi yaşıyoruz artık. Başımızdan güzellikler de hüzünler de geçti. Sette de anne gibi davranıyorum, "Oğlum gel buraya, oğlum bunu ver.'' Onlar da bana "Anam" diyor. Kendi memleketimde, evimde nasıl börek açıyorsam, fasulye ayıklıyorsam, sahne sırasında da öyle. Yani Hayriye Ana sahne için börek yapacaksa, canlandırma yok, o böreği yapıyorum. Seyirci şaşırıyor. "Siz nasıl bunları yapıyorsunuz" diyorlar. Ben hayatım boyunca bunları yaptım, sette de yapıyorum. Yani bizim tüm oyuncularla ilişkimiz profesyonelliğin ötesine geçti. Dizideki rolüm neyse, özel hayata da aynı hürmeti, ilgiyi, özeni görüyorum. Benden tıpkı bir büyükleri gibi nasihat alıyorlar, akıl danışıyorlar. Oysa ilk zamanlar anlamamıştım Hayriye Ana'nın ne demek olduğunu. Zamanla oturdu kafamda. Hayriye Ana fedakar, cefakar Türk anası... Anladım ben onu. Bertolt Brecht'in Cesur Ana'sı o."