EDHO 173. yeni bölüm fragmanında Hızır Reis'in pusulası şaşıyor! Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'ın sultanları intikam peşinde...

İzleyicilerin gönlünde 6 sezondur efsane haline dönüşen ve salı akşamlarının tek sahibi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 173. yeni bölümde Hızır Reis'in pusulası şaşıyor. Masadan kalmasına rağmen tedbiri bırakmayarak hapishanedeki yeğeninin korumaya devam eden Hızır Çakırbeyli, başta Korkmazlar omak üzere düşmanlarına ters köşe yapıyor. Bu sırada çocukluk arkadaşı Ömür’e rağmen, Hızır Reis’in gönlünü çalmaktan bir an olsun vazgeçmeyen Bahar Sincalı ile Hızır Reis arasında yaşananlar, Çakırbeyli kadınlarını harekete geçirecek. EDHO 173. bölüm fragmanında pusulası şaşan Hızır Reis'e Çakırbeyli kadınları ne yepacak? İşte Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 173. yeni bölümde yaşanacaklar...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :23 Kasım 2020 , 12:46 Güncelleme Tarihi :23 Kasım 2020 , 13:34
EDHO 173. yeni bölüm fragmanında Hızır Reis’in pusulası şaşıyor! Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ın sultanları intikam peşinde...

İÇİNDEKİLER

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 172. son bölümde masadan kalkarak herkesi ters köşeye getiren Hızır Çakırbeyli'nin başı dertten kurtulmuyor. Yeni bir planın peşinde olan Hızır Reis, EDHO'nun sultanlarını karşısına alıyor. Korkmazlar'ı bitirmeye ant içen Alpaslan, amcası Hızır Çakırbeyli'nin Ceylan'ın canını yakmasına karşı vereceği tepki ise merak konusu... Oktay Kaynarca, Ozan Akbaba, Sanem Çelik, Hüseyin Avni Danyal, Yunus Emre Yıldırımer, Pelin Akil gibi güçlü isimlerle 6 sezondur Atv ekranlarında izleyiciye nefes kesen anlar yaşatan EDHO yeni bölüm fragmanı ve yaşanacaklar...

EDHO 173. YENİ BÖLÜMF FRAGMANI İZLE - TIKLA

EDHO YENİ BÖLÜMDE HIZIR'IN ŞAŞAN PUSULASI ORTALIĞI KARIŞTIRACAK!

Hızır Çakırbeyli, canından çok sevdiği yeğeni Alpaslan'ın hayatını kurmak için düşmanını masasına davet eder. Korkmazların masaya oturmasıyla masa kuralları gereği masadan kalktığını açıklayan Hızır Reis, başta dostları olmak üzere düşmanları Korkmazlara da ters köşe yapar. Hızır Reis'in bu hamlesinin ardından meydanın boşaldığını düşünen Korkmazlar da liderlik için mücadeleye hazırlanır. Masadan kalmasına rağmen tedbiri bırakmayarak hapishanedeki yeğeninin korumaya devam eden Hızır Çakırbeyli, tüm gücünü kullanır.

ALPASLAN AMCASIYLA İPLERİ KOPARMAYA HAZIR!

Hızır amcasının verdiği kararlardan memnun olmayan Alpaslan ise amcasıyla iplerini koparmaya hazırdır. Kendi yolunu çizerek adını aleme yazdırmaya hazır olan Alpaslan ise sonunda hapishanede Derman Korkmaz'la yüz yüze gelir.

"DAVASINDAN DÖNEN ADAMLA YOL YÜRÜMEM"

Hızır Reis'in Korkmazlarla el sıkışmasını hazmedemeyen Ceylan ise eşiyle arasını açacak bir konuşma yapar. Hızır'ı kendisinden uzaklaştıran Ceylan, bu hamlesiyle eşini Bahar Sincanlı'ya istemeden yaklaştırır.

BAHAR SİNCANLI ATEŞLE OYNUYOR!

Hayatlarına Hızır'ı kelimenin tam anlamıyla kalbinden vurarak giren Bahar Sincanlı, Hızır Reis'in pusulasını şaşırtırken, Ceylan'ın da baş düşmanı olur. Hızır Reis bir yandan yeğeninin hayatını kurtarmak için zor kararlar verirken bir yandan da kendisine söz geçiremez. Bahar Sincanlı ise çocukluk arkadaşı Ömür'e rağmen, Hızır Reis'in gönlünü çalmaktan bir an olsun vazgeçmez.

6 sezondur kemik seyirci kitlesi, başarılı oyunculuklar ve ilmek ilmek işlenmiş senaryosu ile Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 173. yeni bölüyle Atv ekranlarında... Bugüne kadar 60'ın üzerinde kadın oyuncunun yer aldığı EDHO'nun asıl kahramanları olan kadın oyuncular anlattı. İşte EDHO'nun sultanları...

SANEM ÇELİK: SETTE ÖRGÜ DE ÖRERİM NAKIŞ DA YAPARIM

"Her erkeğin arkasında onu tamamlayan bir kadın vardır. Kadın ve erkek birbirlerini birbirlerine yansıtan ana karakterlerdir, biri olmazsa diğeri tamamlanamaz. Ve kadınsız hükümdarlık olmaz. Özel hayatımda mutfağımı severim yemeklerimin lezzetli olduğu söylenir. Ama set mutfağında yemek yapmadım, sete evimden yemek götürmedim. Set aralarında örgü de örerim nakış da işlerim yeter ki zaman keyifli geçsin."


PELİN AKİL: KALABALIK SOFRALARI, AİLE KAVRAMINI SEVERİM

"Ben ekibe sonradan dahil olanlardanım ama çok sıcak karşılandım. Herkes sıcak karşıladı ve kolayca içlerine aldılar. Tüm ekip sayesinde uzun zamandır bu ekipteymiş gibi hissediyorum. Bir mafya dizisi olduğu için çok cool kadınlar ve erkekler topluluğu olduğu düşünülüyor ve soğuktur sanılıyor ama tam tersi. O kadar eğlenceli bir ekip ki. İkizlerim var 18 aylık. Özellikle Sevinç'ten bebek yemekleri tarifleri konusunda inanılmaz destek alıyorum. Benim set dışındaki tüm vaktim çocuklarla olduğu için, şu an tek gündemim bu. Kadınlar çok güçlü karakterler, hepsinin bir ağırlığı ve hikayesi var. Komedi unsurları da olan bir senaryo. Erkek hakim bir iş gibi görünüyor ama kadınların mutfak sahneleri çok baskın. Burada kadınların gücünü ve mücadelesini de görüyoruz. Ben özel yaşamımda da kalabalık sofraları, aile kavramını severim. Burada da bir şeye karar verilecekse, tüm aile toplanıp karar veriyor. Bunlar hoşuma gidiyor, enteresan şeyler. Haftada iki gün çekimlere geliyorum, ev de yoğun bebeklerden dolayı. Ama inanılmaz anlayışlılar. Yönetmenimiz ilk günden itibaren bana bu konuda rahatlık sağladı. Tüm oyuncular da müthiş destek oluyor. Bu bir kadın ve anne için çok özel ve duyarlı bir davranış."

SEVİNÇ KIRANLI: DİZİNİN FANIYIM

"Dizinin ilk bölümünden itibaren Sabina ve ben varız. Demirbaşız yani. Bir beyaz yakalı gibi mesai bitiminde evimize dönmediğimiz gibi, yeri geldiği zaman eşimizden, çocuğumuzdan daha çok birbirimizi gördüğümüz için aile gibi oluyoruz. Hastalıkta, doğumda, ölümde, sıkıntımızda arkadaşınızla paylaşırsınız. Ben dizi sırasında gerçekten hamileydim, rolümü öyle yazdılar mesela. Ve ayrıca ben bu dizinin sadece oyuncusu değilim aynı zamanda fanıyım. Oynamasaydım da seyrederdim. İzlerken müthiş eğleniyorum ve gülüyorum. Bir anne ve oyuncu olarak da dengeyi iyi tutturduğumu düşünüyorum. Analık kutsal ve kadınların bir farkı var. Erkekler kadınlar olmadan çok fazla idare edemezler bence."


SEVİL AKI SANER: SET AKRABA ORTAMI GİBİ

"Ben dizinin ilk sezonundan, neredeyse en başından beri içinde yer alan isimlerden biriyim. Dizideki herkes başrol gibi, herkes yan rol gibi, herkes birbirine destek olur. Bu bir başrol dizisi değil, başrol senaryonun. Ve o sofrayı beraber kuruyoruz biz. Diziye sürekli sonradan giren oyuncular oluyor, bu çok zordur. Biz gelen herkese kucak açtık, soframıza buyur ettik. Bu yüzden istikrarla devam ediyoruz. Sette uzun bekleme zamanlarımızda çok uzun sohbetlerimiz oluyor. Artık herkes birbirinin ailesinin tüm detaylarını biliyor. Akşam hangi yemeği yapacağını, çocuğunu kime bırakıp sete geldiğini, okul notlarını, hastalıkları... Her şeye o kadar hakimiz ki, bir set ortamından ziyade akraba gibiyiz. O gün bir telaşın vardır mesela, herkes birbirini kollar. Set erken bittiyse birbirimizde yemek yeriz. Sabina benim çok yakınımda ev tuttu, her akşam neredeyse birlikteyiz. Diziye girip çıkan 60'ın üzerinde kadın var ve oyuncuların birçoğuyla hâlâ görüşüyoruz. Canım Zara, Benian'la hiç kopmadık. Ayrılanlar da aileden çıkmıyor."

SABİNA TOZİYA: DİZİDE BÖREKLERİ KENDİM AÇIYORUM

" Sete ilk adım attığımda benim için tuhaftı. Kimse kimseyi tanımıyordu. İlk bölümü Oktay Kaynarca ile çektik ve öyle bir profesyonellikti ki, yıllardır birlikte çalışıyormuş gibiydik. Ve zamanla ben bu ekibin gerçekten annesi oldum. Hayriye Ana'nın evinde nasıl oğulları, kızları, akrabaları varsa, set dışında da benim için bu ekip öyle .Biz bir aile gibi yaşıyoruz artık. Başımızdan güzellikler de hüzünler de geçti. Sette de anne gibi davranıyorum, "Oğlum gel buraya, oğlum bunu ver.'' Onlar da bana "Anam" diyor. Kendi memleketimde, evimde nasıl börek açıyorsam, fasulye ayıklıyorsam, sahne sırasında da öyle. Yani Hayriye Ana sahne için börek yapacaksa, canlandırma yok, o böreği yapıyorum. Seyirci şaşırıyor. "Siz nasıl bunları yapıyorsunuz" diyorlar. Ben hayatım boyunca bunları yaptım, sette de yapıyorum. Yani bizim tüm oyuncularla ilişkimiz profesyonelliğin ötesine geçti. Dizideki rolüm neyse, özel hayata da aynı hürmeti, ilgiyi, özeni görüyorum. Benden tıpkı bir büyükleri gibi nasihat alıyorlar, akıl danışıyorlar. Oysa ilk zamanlar anlamamıştım Hayriye Ana'nın ne demek olduğunu. Zamanla oturdu kafamda. Hayriye Ana fedakar, cefakar Türk anası... Anladım ben onu. Bertolt Brecht'in Cesur Ana'sı o."

DİLŞAD ŞİMŞEK: BİR BİLİNMEYENE KAPI AÇIYORUZ

" Erkekler dünyası diye bir şey var ve bu dünyanın içinde kadının her bir olaya dokunuşu kaçınılmaz. Hem bunu yaşatıyoruz hem de kadın erkek eşitliğinin ne kadar önemli bir boyutu olduğunu gösterebiliyoruz. Belki izleyici için zor gibi görünen, bir bilinmeyene kapı açıyoruz diyebilirim. Başta Hayriye Anne olmak üzere dizimizdeki her bir kadının hükümdarlığı söz konusu. Set aralarında set ortamını ev gibi kullandığımız çok oluyor. O mutfakta pişen yemeklerden yediğimiz, başka bir bölümde çekim yapılırken salonunda sohbetlerin döndüğü, bahçesinde evin hayvanlarıyla oynadığımız; keyfe dönüştürdüğümüz bir alan haline geliyor.''

GÖZDE OKUR: O ERKEK DÜNYASINA GÜNEŞ GİBİ DOĞUYORUZ

"Mutfak sohbetlerimiz gerçekte de vardır. Kadın sahnelerinin yoğun olduğu günlerde bir aradayız elbette ve yeni çıkmış bir kremden tutun da, izlediğimiz oyunlara, modaya, anneliğe dair birçok şey konuşuyoruz. Anne olmamama rağmen bu ekipten anneliğe dair çok şey öğrendim. Biz kadınların set günleri çoğunlukla belli, hepimiz aynı anda sete geliyoruz ve kuaförden yeni çıkmış, hazırlanıp süslenmiş bir ekip olarak setteki o erkek dünyasına güneş gibi doğuyoruz."

CEREN BENDERLİOĞLU: BEN EVİMDE ÇALIŞIYORUM

"Sevinç'le 20 yıllık bir dostluğumuz var. İş odaklı bir bakış açısına sahibim, kimseyle anlaşamasam da problem değildi çünkü işimi yapmakla ilgilenirim ama insanın evinde çalışması ve yabancı bir yerde çalışması arasında fark vardır. Ve ben evimde çalışıyorum. Üç yıl geçti, bir ev ortamı oluştu, Efsane isimlerle çalışıyorum ve efsane kalemler yazıyor. Hep birbirimizle dirsek temasımız olur, danışırız. Mesela Sevil ve ben tiyatro üzerine konuşuruz. Sevinç'le oyunlara gideriz, sosyalleşiriz birlikte. Eşimle aynı setteyiz, Emir Benderlioğlu... Abimi oynuyor."

GİZEM ARIKAN: EKİP BENİ HEMEN KUCAKLADI

"Diziye çok yeni girdim. Çok sıcak karşılandım, hepsi benden yaşça büyük olduğundan, benim için okul gibi oldu. Onlardan beslenmeye çalışıyorum. En başta tedirgin oldum, sıcakkanlı biriyim ama oturmuş bir ekibin arasına girerken çekinmemek mümkün değil. Erkek tarafıyla daha çok sahnem olduğu için ilk onlarla kaynaştım ama sonra kadınlarla da kaynaştık. Aralarındaki iletişim müthiş. Sanki oynamıyorlar da kendileri öyleymiş gibi o kadar rahatlar, bir bakışla anlaşıyorlar."