Bir Zamanlar Çukurova’nın Çetin’i Aras Şenol: ‘Popüler olmaktan nefret ediyorum’ diyen yalan söylüyordur

ATV’nin sevilen dizisi Bir Zamanlar Çukurova’nın Çetin’i Aras Şenol, Bi’ Başka YouTube kanalında İrem Erbaş’ın konuğu oldu. Şenol, reyting rekorları kıran dizisinden Adana sevgisine, yeni projelerinden özel hayatına kadar birçok farklı konuda samimi açıklamalarda bulundu. Popüler olmanın güzel bir duygu olduğunu ifade eden Şenol, “Her kim ‘Ben popüler olmaktan nefret ediyorum’ derse yalan söylüyordur. Ama ben kariyerime ‘şöhret olacağım’ diye başlamadım. Bu yüzden biri fotoğraf çektirmek istediğinde, tanındığımda hala şaşırıyorum ve mutlu oluyorum” dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :18 Temmuz 2022 , 14:22 Güncelleme Tarihi :18 Temmuz 2022 , 14:22
Bir Zamanlar Çukurova’nın Çetin’i Aras Şenol: ‘Popüler olmaktan nefret ediyorum’ diyen yalan söylüyordur

İÇİNDEKİLER

Şenol, sevilen YouTube kanalı Bi' Başka'da, üniversite olarak gördüğü ilk dizisi Bir Zamanlar Çukurova'nın ilk sahnesinde ellerinin titrediğini söyleyerek "Bir cümlelik bir repliğim var. Çok heyecanlıydım. Kayıt dendi. Tiyatro sahnesine çıkıyormuş gibi hiçbir anın boş geçmemesi adına ben içeride konuşup öyle çıktım kamera önüne. Evren hoca uyardı. Elim ayağım titriyor tabii. Bir sürü tekrar aldık" dedi.

Bir Zamanlar Çukurova final yaptı. Çetin'e veda ettin. Zor oldu mu?

Zor oldu tabii. 4 yıllık bir serüvendi. Son hafta tüm set ekibiyle duygusal anlar yaşadık. Ama tabii çok büyük bir yorgunluk vardı hepimizin üstünde. O yüzden hala bitmiş gibi hissetmiyorum. Sanki tekrar gidecekmişim gibi Adana'ya.

O boşluğa henüz düşmedim diyorsun :)

Daha düşmedim. Tatil dönüşü büyük ihtimal düşerim :)

Çetin'e tam anlamıyla veda edemedin o zaman.

Çekimlerimizin son 2 haftasında havalar çok ısındı. İnanılmaz derecede yüksek bir nem oldu. Durduğumuz yerde şakır şakır terliyorduk. Herkes 'Seti bitirelim, tatile başlayalım' modundaydı. O yüzden tam olarak anlayamadım o boşluğu.

"Adana'ya gittiğimde dönmek istemiyordum"

Uzun bir süre Adana'da yaşadın. 4 sene boyunca İstanbul'dan uzakta kalmak bir oyuncu için neyi ifade ediyor? Sıkıntı yaşadın mı?

Yaşamadım. Ben yazı çok seviyorum. Yaz çocuğuyum. Sıcak havayı çok seviyorum. Gerçi Adana'daki hava sıcağın da bir tık üstü ama :) Orada Mart ve Nisan'da yaz başlıyor yavaştan. Şortla tişörtle gezmeye başlıyorduk o aylarda. Çok hoşuma gidiyordu o yüzden. Bir de ben İstanbul'un kalabalığını çok sevmiyorum. Oraya gittiğim zaman bazen dönmek istemiyordum. Orada trafik de yok. Sağa bakıyorsun portakal ağaçları, sola bakıyorsun pamuk tarlaları… Çok keyifli ve huzurluydu benim için.

"Bir Zamanlar Çukurova, benim için bir üniversiteydi"

Böyle uzun soluklu bir projenin ilk projen olması avantaj mı sence? Çetin karakteriyle bütünleştiğini düşünüyor musun?

Dezavantajı varsa önümüzdeki süreçte göreceğim. Ama benim için çok büyük bir avantajdı bu set. Benim için bir üniversiteydi. Bir işi bitirmenin yanında 4 yıllık bir üniversiteden mezun olduğumu söylüyorum. Diziden önce hep tiyatro yapıyordum. Kamera önünde reklam filmi haricinde hiçbir deneyimim yoktu. Ama orada kameranın açısını, ışığı, sesi her şeyi öğrendim. Dizinin çok izlenmesi, seyircinin projeyi sevmesi de çok büyük bir avantajdı. Okuldan mezun olduğumda bana böyle bir projede yer alacağımı, reytinglerin 15-16'yı göreceğini, 4 sezon 141 bölüm süreceğini söyleseler inanmazdım. "Şaka yapmayın" derdim :)

"İlk sahnemde elim ayağım titredi"

Kamera önü oyunculuğuna yabancı olduğun için dizideki ilk sahnende bocalamışsın. O hikâyeyi dinlemek isterim senden :)

2. ekiple çalışıyorduk. Evren hocayla tanıştık, yönetmen. Dünya tatlısı biri. Bir cümlelik bir repliğim var. Çok heyecanlıydım. Kayıt dendi. Tiyatro sahnesine çıkıyormuş gibi hiçbir anın boş geçmemesi adına ben içeride konuşup öyle çıktım kamera önüne. Evren hoca uyardı. Elim ayağım titriyor tabii. Bir sürü tekrar aldık. Yönetmenim sağ olsun, sakinleştirdi beni. Sonrasında alışmaya başladım. Kamerayla konuşmaya başladım.

Bir Zamanlar Çukurova seti nasıldı peki? İstanbul'dan uzakta hep bir aradaydınız ekiple. Aile gibi oldunuz mu?

Aile gibi olduğum insanlar oldu. Ama herkesle aile gibiydim dersem samimiyetsiz kaçar. 4 yıl boyunca aynı otelde hep birlikte kaldık. Herkesin her anına şahit oluyorsun. Başına bir şey gelse birbirini arıyorsun. İçimizden biri hastalandığında ona "Gece kaç olursa olsun ara" derdik. En son Bülent Polat abinin oğlu Doğu doğduğunda aileye yeni bir birey katıldı gibi karşıladık onu.

Gelecek projelerin için kafanda bir karakter tiplemesi, tercihi var mı?

Çetin'in tam tersi, ters köşe bir karakter oynamak istiyorum.

Okuduğun projeler var mı?

2 senaryo okudum. Biri televizyon, biri dijitalde. Televizyon projesi beni çok heyecanlandırdı. Bakacağız :)

"'Popüler olmaktan nefret ediyorum' diyen yalan söylüyordur"

Şöhret olmak, popüler olmak gibi kavramlara bakış açın ne?

İkisi farklı kavramlar. Popüler olmak güzel bir şey. Her kim "Ben popüler olmaktan nefret ediyorum" derse yalan söylüyordur. Ama ben kariyerime "şöhret olacağım" diye başlamadım. Bu yüzden biri fotoğraf çektirmek istediğinde, tanındığımda hala şaşırıyorum ve mutlu oluyorum.

"'Biz sizleri var ettik' düşüncesi çok doğru"

Bir gün bu ilgiden sıkılır mısın? Kimi isimler sıkıldığını, hoşlanmadığını söylüyor.

Kişinin tercihidir. Bunalmış, sıkılmış olabilir. Ama bunu tercih ediyorsa başka bir meslek yapması gerekiyordu bence. Bu mesleğin getirisi bu. Bazen canın sıkkın olabiliyor, yemek yiyor olabiliyorsun, biriyle tartışmış olabiliyorsun. O dönemlerde insanların yüksek enerjisine aynı enerjiyle karşılık veremeyebilirsin. Ben o durumlarda yine geri çevirmiyorum. Bunu yapmadığım zaman karşımdaki insana saygısızlık yaptığımı düşünüyorum. Bir klişe vardır ya "Biz sizleri var ettik" diye. Derinine indiğimizde bu çok doğru bir düşünce. Çünkü o insanlar izlemeseydi 3. bölümde final yapacaktı dizi. Ben de bu istekleri güzelce karşılayarak kendimce teşekkür etmiş oluyorum.

Tiyatro sahnesine dönecek misin?

Çok özledim. Metin araştırıyorum şu anda. Ya kendim arkadaşlarımla bir oyun hazırlayacağım ya da bir oyunun içinde yer alacağım.

Peki, bir yol ayrımına girdin. Tiyatro sahnesi mi dizi seti mi? Hangisini seçersin?

Tiyatroyu seçerim dersem yalan söylemiş olurum. Birinin manevi değeri diğerinin maddi değeri var. Maddiyatı, dizi setini seçiyorum :)

"Bülent Polat, bana çok güler"

Bugüne dek çalışmaktan en keyif aldığın oyuncu kim?

Bülent Polat. Ben onu çok güldürürüm. O da beni çok güldürür. Sahnede çok ciddidir. Ama bana çok güler :)

"Tanımadan önce saygı duyardım, hayal kırıklığı yaşadım"

Tanışmayı çok istediğin ama tanıştığında tamamen hayal kırıklığına uğradığın bir sanatçı oldu mu?

Tanışmayı istememiştim. Ama yine de büyük bir hayal kırıklığıydı. Saygı duyduğum biriydi tanımadan önce.

Nasıl bir arkadaşsın, sevgilisin?

Enerjiğimdir.

Bir ilişkinin içindeyken en berbat özelliğin ne olur?

Dağınığımdır. Mutfakta sakarımdır :)

En son kimin yerine çok utandın?

Bir oyuncu arkadaş yerine utandım. Set emekçimize saygısızlık yaptı. Onun adına utandım gerçekten.

Hayatında en şanslı hissettiğin anı paylaşır mısın?

Bir Zamanlar Çukurova. Bir anda bambaşka şeyler yaşıyor oldum. Çok güzel insanlar, deneyimler kazandım.

İçindeyken rahatsız olduğun mekânları söyler misin?

Marmaray Yenikapı durağı :) Kalabalıktan rahatsız oluyorum.