Nitelikli iş gücü ihtiyacı
Almanya genelinde ekonomik beklentiler üzerine yapılan anketlerde, şirketlerin yüzde 60'ının en büyük endişesinin nitelikli iş gücü gerektiren ve içerideki kaynaklarla kapatılamayan pozisyonlar olduğu belirtiliyor.
Etkinliğe katılan uzmanlar, Almanya'nın iş gücü açığının Avrupa Birliği içinden kapatılmasının mümkün olmadığı sektörler için geliştirilen, AB dışından kalifiye iş gücünün ülkeye gelişini kolaylaştırmak ve hızlandırmak adına yapılan düzenlemeleri detaylı olarak katılımcılarla paylaştı.
İş arama vizesi kolaylığı
Yasanın getirdiği en önemli yenilik, üniversite mezunlarının yanı sıra, mesleki eğitimi ve/veya tecrübesi bulunanlara da Almanya'nın kapılarını açıyor olması. Yasa, eğitimleri ve mesleki kalifikasyonları Almanya tarafından tanınmış kişilere, Almanya'da iş aramak üzere altı aylık iş arama vizesi sağlıyor. İş arama vizesi, haftada 10 saate kadar deneme amaçlı istihdama da müsaade ediyor.
DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Federal İstihdam Dairesi Yurt Dışı Uzman Yerleştirme Merkezi Sorumlusu Thorsten Rolfsmeier, yasanın amacının bir liste olmaksızın tüm meslek gruplarına kapıları açmak olduğunu belirtti. Rolfsmeier, öngörülen yasal düzenlemelere bakılarak mesleki fırsatların rahatlıkla anlaşılabileceğine dikkat çekti.
Bilişim teknolojileri alanında çalışanlar için sürecin daha kolay işlediğini belirten yetkili, "Bu alan için bir denklik aranmıyor. Diğer sektörlerde yedi yıl olması gereken iş tecrübesinin, bu alanda üç yıl olması yeterli görünüyor" dedi. Rolfsmeier, Türkiye'den başvurmak isteyenlere "Make it in Germany" platformunu öneriyor. Bu portalda, iş gücü ihtiyacı içinde olan sektörler, başvurulabilecek açık pozisyonlar, sağlanabilecek mesleki eğitimler, yararlanabilecek vize türleri, denklik işlemleri ve Almanya'da yaşam konusunda Türkçe de dahil pek çok dilde danışmanlık hizmeti sağlanıyor.
Almanca bilme şartı
Kuzey Ren-Vestfalya Nitelikli İş Gücü Göç Merkezi Başkanı Axel Rosenthal, temel Almanca bilgisi şartının, bazı pozisyonlarda istisnaları olsa da, esas olduğunu belirterek, "Almanca bilmenin mesleği icra etmek için gerekli olmadığı durumlar da mevcut. Bu nedenle bu kriter durum özelinde değerlendirilmeli ancak hukuki gereklilikler göz ardı edilmemeli. Süreçten öğrenerek, farklı durumlarda nasıl çözümler bulabileceğimizi değerlendirerek ilerleyeceğiz" diye konuştu.