Ramazan ayında yapılacak ibadetler oldukça önemlidir. Hatim duasını okumak da bunlardan biridir. Müslüman ailemi hatim duası ne zaman okunur sorunun yanıtını da gündemde sıkça araştırıyor. Ramazan'da Kur'an-ı Kerim'i hatmekmek büyük önem taşıyor. Hatip duası da bu ibadet içerisinde yer alıyor.
Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) Kur'ân'ı tertil üzere, ağır ağır, aceleye getirmeden okuyarak hatim indirmeyi Allah'ın en çok sevdiği işlerden biri olarak bildirmiştir.Dolayısıyla bu ibadet fiilî bir sünnettir, Peygamberimiz'in (a.s.m.) bizzat işlediği bir ibadet türüdür. Aynı za-manda Cenâb-ı Hakkın en çok razı olduğu feyizli bir ameldir.
HATİM DUASI ARAPÇA OKUNUŞU VE TÜRKÇE MEALİ
Yüce Allah'ın son kelamı olan Kur'ân-ı Kerim'i okumak, ecir ve sevabı en yüksek olan bir ibadettir. Hatta selef âlimlerinin ifadelerine göre ibadetler içerisinde hiç birisi Kur'ân okumaya denk değildir. Nitekim âyette de, Kur'ân okumanın asla zarar etmeyecek bir kazanç olduğu belirtilmiştir: "Şüphesiz, Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden, gizlice ve açıktan Allah yolunda harcayanlar, asla zarar etmeyecek bir ticaret umabilirler." (Fâtır, 35/29)
Bir başka âyette ise müminler, gece hayatlarını Kur'ân ile meşgul olarak geçirdikleri için övülürler: "Onların (Kitap ehlinin) hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde, gece saatlerinde ayakta duran, secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini okuyan bir topluluk da vardır." (Al-i İmrân, 3/113)
Kur'ân okumanın, Müslümanların asla vaz geçemeyeceği bir görev olması gerektiğini beyan eden Peygamberimiz (a.s), şu güzel benzetmeyle bizleri Kur'an okumaya teşvik etmiştir:
"Kur'ân okuyan mü'min, kokusu ve tadı güzel olan turunç gibidir. Kur'ân okumayan mü'min, tadı güzel ve fakat kokusu olmayan hurma gibidir. Kur'ân okuyan münafık, kokusu güzel fakat tadı acı olan fesleğen otu gibidir. Kur'ân okumayan münafık ise, kokusu olmayan acı yaban keleği gibidir." (Buhârî, Fedâilu'l-Kur'ân, 36, Tevhid, 57)
Kur'ân-ı Kerim'in hatmedilmesi ve sonrasında yapılacak uygulamayı belirten bir hadiste, İbn Abbas (r.a)'dan rivâyete göre, bir adam Peygamberimiz (a.s)'e, Allah'ın en çok sevdiği amel hangisidir, diye sordu. O da: "Konup göçendir" dedi. O kişi: Konup göçen kimdir, diye sorunca, Peygamberimiz (a.s): "Kur'ân'ı başından sonuna kadar okuyan, bitirince hemen tekrar başlayandır" dedi" (Tirmizî, Kıraat, 4)
Bu hadisin müjdesine nail olmak ümidiyle Müslümanlar son sureyi (Nâs Suresi) okuduktan sonra Fatiha ile Bakara Suresinin başından ilk beş âyeti okumaktadırlar ki, halk arasında bu uygulama oldukça yaygın bir hale gelmiştir.
Bu uygulamanın dayanağını teşkil eden yukarıdaki hadis ile sahabe ve tabiinden nakledilen birçok rivâyete göre, Kur'ân'ın hatminden sonra dua etmek sünnettir. Kuvvetli derecede müstehab olduğu da söylenmiştir. (bk. Nevevî, el-Ezkâr, s.136)
Hatim bittikten sonra, duanın kabul olma şartlarına da riâyet ederek, hatim duasına şu cümlelerle başlamak uygun görülmüştür:
Okunuşu: Sadekallâhü'l-'azîm ve belleğa Rasûlühü'l-Kerîm.
Ve nahnü 'alâ zâlike mineş-şâhidîn.
Rabbenâ âmennâ bimâ enzelte vet-teba'ner-Rasûle fektübnâ meaş-şâhidîn.
Anlamı: "Yüce olan Allah şüphesiz doğru söylemiştir. Onu Peygamberimiz (a.s) bize ulaştırmıştır.
Biz de bu duruma şahit olanlardanız.
Rabbimiz! Senin indirdiğine iman ettik ve Peygamber'e uyduk. Artık bizi şahidlerle beraber yaz. (Al-i İmrân, 3/53)
Ya da kısaca:
Okunuşu: Sübhâne Rabbiyel-'aliyyil-â'lel-vehhâb.
Anlamı: "Yüce, ulu ve lütufkâr olan Rabbimi tesbih ederim" dedikten sonra duaya başlanır.
Yukarıdaki kısa hatim duasından başka, bir örnek olarak aşağıda yer alan Arapça hatim duası veya Türkçesi de okunabilir: