İslam alemi bir Ramazan ayına daha erişmenin sevincini yaşarken beraberinde pek çok soru da geliyor. İnternet üzerineden Ramazan orucu ile ilgili bilgiler merakla araştırılıyor. Orucu kasten bozmak büyük günahtır ve bunun cezası vardır. Müslüman alemi orucun kasten bozulduğu durumlarda dinen nasıl cezalandırıldığını merak ediyor. Kefaret orucu hakkındaki tüm bilgiler de haberimizde yer alıyor.
ORUCU KASTEN BOZMANIN CEZASI NEDİR?
Orucu kasten, yani mazereti olmadığı halde bilerek bozmak, Ramazan'ın hürmetine saygısızlıktır ve büyük günahtır. Hz. Peygamber (s.a.s), orucunu bu şekilde bozanların keffâret ile yükümlü olacaklarını belirtmiştir (Buhârî, Savm, 30; Hibe 20; Nafakât, 13; Keffârâtü'l-eymân, 2-4; Müslim, Sıyâm, 81). Oruç keffâreti, iki kamerî ay veya 60 gün ara vermeksizin oruç tutmaktır. Buna da gücü yetmeyen kişi, 60 fakiri bir gün ya da bir fakiri 60 gün doyurur. Bu keffâretin yanında ayrıca, tövbe edilmesi ve bozulan orucun da kazası gerekir (Merğînânî, el-Hidâye, II, 261-262).
ORUÇ KEFARETİ TUTAN BİR KADIN ÂDET DÖNEMİ ESNASINDA TUTAMADIĞI GÜNLER İÇİN NE YAPMALIDIR?
Kefaret orucu ara vermeden tutulmalıdır. Ancak kadınların keffâret orucu tutarken araya giren âdet günleri bunun dışındadır. Çünkü onlar bu günlerinde oruç tutamazlar, âdet hâlleri bitince ara vermeden, keffârete kaldıkları yerden devam ederler. İki ayı tamamlarlar. Şayet âdetin dışındaki bir sebeple ara verirlerse, keffâret orucuna baştan başlamaları gerekir.
RAMAZAN AYLARINDA BİRDEN FAZLA ORUÇ BOZULMASI DURUMUNDA BU ORUÇLARIN HER BİRİ İÇİN AYRI AYRI KEFARET GEREKİR Mİ?
Farklı Ramazan aylarında da olsa bir kimsenin meşru mazereti olmaksızın kasten bozduğu bütün oruçlar için bir keffâret ödemesi (peş peşe iki kameri ay veya altmış gün oruç tutması) yeterlidir. Ayrıca bozduğu her orucu kaza etmesi gerekir. Ancak keffâretin ödenmesinden sonra başlanıp kasten bozulan Ramazan orucu için yeni bir kefaret gerekir.
KEFFÂRET ORUCU TUTAN BİR KİMSE YOLCULUĞA ÇIKTIĞINDA, KEFFÂRET ORUCUNA ARA VEREBİLİR Mİ?
Başlanan bir Ramazan orucunu meşru bir mazeret olmaksızın bilerek bozan bir kimsenin gücü yetmesi hâlinde peş peşe iki kamerî ay veya altmış gün keffâret orucu tutması gerekir. Hanefilere göre kadınların âdet hâlleri hariç hiçbir sebeple keffâret orucuna ara verilmez. Sefer ve benzeri bir sebeple ara verilmesi hâlinde daha önce tutulmuş olan oruçlar nafile yerine geçer. Bu durumda keffâret orucuna baştan başlanır. Çünkü keffâret orucunun ara verilmeksizin tutulması gerekir (İbn Nüceym, el-Bahr, II, 278). Bununla birlikte tutulmakta olan keffaret orucuna hastalık ve yolculuk mazeretine binaen ara verilebileceğini, bu mazeretler sona erince ara vermeden kaldığı yerden devam edilebileceğini söyleyen mezheplerin görüşleriyle de amel edilebilir (bkz. Mevvâk, et-Tâc, V, 448).
ORUCU BOZAN HALLER NELERDİR?
Orucun temel unsuru, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum bırakmak olduğu için, oruçlu iken bunlar ve bu anlama gelecek davranışlar orucu bozar. Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mûtat olan her şeyi kapsamı içine alır. Sigara, nargile gibi keyif veren tütün kökenli dumanlı maddeler ile uyuşturucular ve tiryakilik gereği alınan tüm maddeler oruç yasakları kapsamına girer (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III, 386-387). Her ne sebeple olursa olsun, ağızdan alınan ilaçlar da aynı hükme tabidir.