19 gönüllünün katıldığı araştırmada bilim insanları, MR cihazına giren bu kişilerden gelecekte karşılaşabilecekleri; arabalarının çalınma, işten atılma, kansere ya da Parkinson hastalığına yakalanma gibi "hoşa gitmeyen" olaylarla karşılaşabilme ihtimallerini düşünmelerini istedi.
Kısa süre sonra cihazın içindeyken bu kişilere gerçek risk oranları söylendi.
Cihazdan çıktıktan sonra tekrar olasılıkları soran bilim insanları, ilk tahminleri çok düşük olan katılımcıların, gerçek risk oranlarını öğrendikten sonra fikirlerini kolay kolay değiştirmediklerini gördü.
Örneğin, önce kanser riskini yüzde 40 olarak tahmin edenler, gerçek oran yüzde 30 dendiğinde, tahminlerini yüzde 32'ye indirdi. İlk tahminde bu olasılığın yüzde 10 olduğunu söyleyenler ise fikirlerini değiştirmeye direndi.
Bu durumun nedenini beyin görüntülerinde araştıran bilim insanları, gerçek, düşündüklerinden daha tatmin edici olduğunda katılımcıların beyninin, özellikle duygu kontrolüyle ilgili ön loblardaki faaliyetin arttığını gördü.
Bununla beraber, gerçeğin tahminlerinden daha kötü olması durumunda, çok iyimser olanların beyninin bu bölgelerindeki faaliyetin azaldığı, beynin yeni bilgileri görmezden geldiği belirlendi.
"Pembe gözlük takmanın" stresi önlediğini belirten araştırmacılardan Tali Sharot, ancak bu durumun da gelecek için para biriktirme ya da cinsel ilişkiye girerken korunma gibi önlemler almaktan alıkoyabileceğini vurguladı.
Araştırma, "Nature Neuroscience" dergisinde yayımlandı.
DİĞER