Yanlış beslenme alışkanlıkları mide hastalıklarını beraberinde getiriyor. Dünya genelinde hızla yayılan bu hastalıkta genetik faktörlerin yanı sıra çevresel faktörler etkili oluyor. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü'nden Prof. Dr. İrfan Koruk, sindirim sistemi hastalıklarının 'ihmal edilememesini' öneriyor. Her 4-5 kişiden birinde görülen mide hastalıklarının tedavisinde geç kalınmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Koruk, sinir ve stres gibi duygusal durumların mide üzerindeki etkisine değiniyor. "Reflü, hastalarda sık sık göğüs kafesinde yanma, yediklerinin yukarıya doğru geri gelmesi, yutarken zorlanma, takılma hissi ve ağız kokusu gibi şikayetlere neden olur. Stres, asit artışına neden olan önemli faktörlerden birisidir. Reflü ve gastrit şikayetlerini artırır" bilgisini veriyor. Mide hastalıklarının dengeli beslenme ve fazla kilolardan kurtulma ile önlenebileceğini belirten Prof. Dr. Koruk, bu hastalığın tespit ve tedavisinde endoskopik yöntemlerin önemine değiniyor. Önerilerini sıralıyor:
Tütsülenmiş gıdalar, sigara, alkolden uzak bir yaşantı seçilmelidir.
Yemekler fazla çiğnenmeli, hızlı yenmemeli. Bu durum hazımsızlığa neden olur.
Raf ömrü uzatılmış paketli gıdalardan uzak durulmalı.
Suni şeker ve tatlandırıcı içeren ürünler tüketilmemeli.
Bol su içmeye özen gösterilmeli.
Meyveler: Muz, elma, şefrali, armut, kavun ve çilek, lifli yapısı sayesinde mideyi korur. Reflü şikayetlerini azaltır.
Sebzeler: Domates dışında kalan tüm sebzeler, reflü hastalığına iyi gelir. Özellikle lahana, mide dostudur. Bol lif içeren brokoli mideyi korur.
Balık: Midenin salgıladığı asidi dengeler. Reflüden korur.
YARIN: TİROİTLERİ KORUYALIM