ÖKSÜRÜK, nefes darlığı, hırıltılı soluk alıp-verme ve göğüste sıkışma hissi... Tüm bunlar, en sık görülen solunum yolu hastalıklarından astımın belirtilerini oluşturuyor. Tüm dünyada yaklaşık 300 milyon astım hastası bulunuyor. Her yaşta oluşabilen bu hastalık, genellikle çocukluk çağında (5 yaştan önce) başlıyor. Yaşlanmayla birlikte akciğer fonksiyona bağlı olarak hastalığın neden olduğu riskler artıyor. Astım, alt solunum yollarının kronik ve mikrobik olmayan iltihabı sonucu gelişen genellikle geri dönüşü olan hava yolu kapanmaları ile ortaya çıkıyor. İstanbul Florence Nightingale Hastanesi'nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuğçe Hürkal, hayatı tehdit eden bu hastalıkla ilgili TAKVİM okuyucularını bilgilendiriyor...
DAĞ HAVASI İYİ GELMEZ
ASTIMDA kullanılan sprey ya da kuru toz şeklindeki ilaçlar, bilinenin aksine bağımlılık yapmıyor. Hastalara kortizon ancak kriz ya da alevlenme gibi ağır durumlarda, ağızdan ya da enjeksiyon yoluyla veriliyor. Temiz hava önemli, ancak yüksek rakım, atmosfer basıncını düşürerek oksijen miktarını azaltıyor. Astımlı kişilerin deniz seviyesinde yaşamaları gerekiyor.
TEDAVİDE GEÇ KALMAYIN
ASTIM, etkin ve uygun tedaviyle kontrol altına alınabiliyor. Hastanın ilk olarak çevresel risk faktörlerinden uzaklaşması gerekiyor. Astımda kontrol, hastalığın şiddetine yönelik uygun ilaç tedavisi ile birlikte çevresel korunma ile sağlanıyor. İlaçlar ile astım atakları önlenebiliyor. Hastaların, şikayetleri azalsa dahi ilaçlarını azaltmaması ve bırakmaması gerekiyor. Eksik tedavi, astımın ilerlemesine neden oluyor.
YARIN: NEDİR BU KOAH?
GÖĞÜS HASTALIKLARI UZMANI DR. TUĞÇE HÜRKAL - BİR NEFESTE SAĞLIK - 1
Hazırlayan: Sinem Uysal