Karantinada telefon bağımlılığı 2 kat arttı! Boyun fıtığına dikkat

Son dakika haberi... Koronavirüs salgınıyla birlikte telefon kullanım alışkanları da değişkenlik gösterdi. Salgın öncesi dönemde günlük 5-6 saati bulan telefon kullanımı, yapılan son araştırmalara göre 10 saatin üstüne çıktı. Uzmanlar yanlış ve uzun süreli kullanımın ortaya çıkardığı sağlık risklerine karşı uyarıyor.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :11 Nisan 2020 , 13:04 Güncelleme Tarihi :11 Nisan 2020 , 13:08
Karantinada telefon bağımlılığı 2 kat arttı! Boyun fıtığına dikkat
Uzun süreli telefon kullanımının omurga sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Fizyoterapist ve Kayropraktik Uzmanı Öğr. Gör. Salih Doğan, "Yanlış ve uzun süreli kullanım sonucu gelişecek boyun fıtığı kol ve omuzda ağrıya neden olur" dedi.

Koronavirüs nedeniyle insanlar eve kapanmak zorunda kaldı. Karantina sürecinde telefon bağımlılığı daha da arttı. The Infuluencer Marketing Factory verilerine göre, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs ile telefon kullanım alışkanlarının değişkenlik gösterdiği saptandı. Telefonlara bakma ve sosyal medyada zaman geçirme oranlarının 10 saatin üstüne çıktığı görüldü. İstanbul Kent Üniversitesi akademisyenlerinden Fizyoterapist ve Kayropraktik Uzmanı Öğr. Gör. Salih Doğan, gün içinde uzun süre telefona bakmanın omurga sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini anlatarak doğru telefon kullanımı hakkında bilgi verdi.



"BOYUNDA YAŞANAN AĞRI KALÇA VE BELİ DE ETKİLER"
Karantina süreciyle birlikte sedatif yaşamın (hareketsiz) üst seviyelere çıktığını hatırlatan Fizyoterapist ve Kayropraktik Uzmanı Öğr. Gör. Salih Doğan, "Dolayısıyla bu hareketsizlik insanlarda kas ve iskelet sistemi sorunlarına, kardiyovasküler sorunlara ve aynı zamanda akciğerde birtakım ağrılara sebep olabilir. Yapılan çalışmalara göre koronavirüsten önceki dönemde günlük telefon kullanımı 5-6 saatti. Şu günlerde bu ikiye katlanmış durumda. Dolayısıyla hareketsiz bir şekilde uzun süre telefona baktığımızda özellikle boyun bölgesine yüklenmeden kaynaklı ağrılar oluyor. Bununla birlikte omuz problemleri görülüyor. Çünkü insan vücudu bir bütün. Bu nedenle boyunda yaşanan bir problem kalça ve bele kadar inecektir. Dolayısıyla bunların önüne geçebilmek için sabit kalmamak, yarım saatte bir evde yürüyüşler yaparak, küçük germe egzersizleri yaparak bile bunların önüne geçebiliriz" diye konuştu.

"BOYUN BÖLGESİNE 5 KAT AĞIRLIK YÜKLENİYOR"
Yoğun telefon kullanımının el bileği, dirsek ve omuzda ağırlığa neden olacağını belirten Öğr. Gör. Salih Doğan, "Çünkü telefona sabit bir şekilde sürekli bakıyoruz. Boynun sürekli belli bir pozisyonda kalması, aşağı doğru eğilmesi boyun bölgesine 5 katı bir ağırlık yükleyecektir. Dolayısıyla bu da boyunda fıtığa, kas spazmına, boyundan yansıyacak baş ağrılarına sebep olabilir. Farkında olmadan uzun süre kullandığımız telefonlar omurgamızın ve başımızın öne eğilmesine neden oluyor. Başın ağırlığı yaklaşık 6 kilogramken bu yanlış telefon kullanma sonucu 36 ila 40 kiloya çıkıyor. Kişi uzun süre böyle kalırsa eğer boyun ağrısı yaşamaması mümkün değil. Bu pozisyonda boyun ağrıları ve ilerleyen dönemde ise disk problemleri yaşanacak. Gelişecek boyun fıtığı nedeniyle kolunda ve omzunda ağrılar görülecek" ifadelerini kullandı.



DOĞRU TELEFON KULLANIMININ PÜF NOKTALARI
Telefonun olabildiğince az kullanılması gerektiğinin altını çizen Salih Doğan, şu uyarılarda bulundu:
"Kişiler şu günlerde telefon ya da televizyona bakmaktansa herhangi bir hobiyle uğraşabilir. Kitap okuyup boyama yapabilir, elektronik cihaz tamir edebilir. Omurganın hareketli tutulması önemli. Çünkü sürekli oturarak bilgisayar ve telefonla uğraşıyoruz. Dolayısıyla o yönde kullanılan kaslar strese giriyor. Çalışmayan kas grupları da esnek bir pozisyonda kaldığından zayıflayacaktır. Dolayısıyla bunlar ileride fonksiyonel skolyoz dediğimiz omurga eğriliklerine dahi gidebilir. Doğru telefon kullanımında, telefonu kullanırken omurgaya yük binmemesini sağlayın. Bu nedenle omurgayı dik tutun, boynu doğal pozisyonunda hafifçe öne doğru eğin. Telefonu olabildiğince göz hizasında 15-20 derecelik açıyla bakın."