Göz tansiyonu yani glokom, göz içi basıncının yüksekliğini ifade ediyor. Sinsi hastalık, herhangi bir şikayet oluşturmadan ya da bulgu vermeden görme alanı daralmasına ve sonunda görme kaybına neden oluyor.
Opr. Dr. Konuralp Yakar, glokomla ilgili önemli bilgiler veriyor: Glokom tüm yaşlarda görülebilmekle beraber 40 yaşın üstünde risk daha fazladır. Yaş ilerledikçe risk de artar. Toplumda yüzde 1-2 oranında görülmekle beraber tüm dünyada körlük sebeplerinin yaklaşık yüzde 10-15'ini oluşturmaktadır.
YÜKSEK MİYOPTA RİSK ARTAR
Çoğunlukla son ana kadar hasta tarafından fark edilmez. Görme sinirindeki hasarının ağırlaşması sonucu aniden geri dönüşümsüz görme kaybı oluşur. Fakat artık çok geçtir. Glokomun daha seyrek görülen tipinde ise ani olarak çok yüksek değerlere çıkan göz içi basıncı, göz çevresinde ağrı, gözde kızarıklık, bulanık görme, ışıkların çevresinde halelerin görülmesi ve mide bulantısı ile kusmalara neden olur. 40 yaş üstünde, ailesinde glokom tanılı birey olanlarda, şeker hastalarında, yüksek miyop ve hipermetroplarda, kortizonlu ilaç kullananlarda, göz travmasına maruz kalanlarda, göz içi iltihapüveit geçirenlerde, migren hastalarında risk artmıştır.
DÜZENLİ İLAÇ KULLANMALI
Eğer tedavi olarak göz damlaları seçildiyse, ilaçlarınızı bir göz hekimi kesene kadar bırakmamalısınız, biter bitmez hemen temin etmelisiniz. İlaçlarınızı düzenli ve saatinde kullanmalısınız. İlaçlarınızı damlatırken, farklı iki ilaç arasında en az 10-15 dk. süre vermelisiniz. Peş peşe damlatmamalısınız.
DÜŞÜRMEK İÇİN LAZER
Göz tansiyonunu düşürmek için çeşitli lazer işlemleri de uygulanabilir. Buna rağmen göz siniri hasarı devam eden hastalarda cerrahi olarak göz tansiyonun düşmesi sağlanır. Hastalıktan korunmak için düzenli aralıklarla göz muayenesi olmak en değerli yöntemdir. Ailenizde glokom tanısı almış birey varsa her göz muayenesinde bunu göz doktorunuzla paylaşınız. Kortizonlu herhangi bir ilacı doktorunuzun tavsiye ettiğinden fazla sürede kullanmayınız. İlaç kullanıyorsanız muhakkak göz doktorunuza haber veriniz.