İnsan ömrünün uzamasıyla birlikte, nörolojik hastalıkların görülme sıklığı giderek artıyor. Toplumda sık görülen bu hastalıkların başında, Parkinson geliyor. Kronik bir nörolojik hastalık olan Parkinson, beyinde hareketlerin koordinasyonundan sorumlu hücrelerin yıkımına bağlı olarak gelişiyor. Prof. Dr. Barış Topçular, yaşam süresini kısaltan bu hastalıkla ilgili önemli bilgiler paylaşıyor...
HAREKETLER GÜÇSÜZLEŞİR
Parkinson'da yıkıma uğrayan hücreler, beyinde dopamin denilen maddenin sentezini sağlıyor. Dopamin adlı madde başta hareketlerin kontrolü ve koordinasyonu olmak üzere beyinde birçok görev üstleniyor. Hastalığa bağlı olarak beyinde dopamin miktarı azaldıkça hastanın hareketlerini kontrol etmesi de güçleşiyor. Diğer kimyasallar nedeniyle bu hastalıkta depresyon da görülüyor. Parkinson hastalığının, 4 temel semptomu bulunuyor. İHMALE GELMEZ
Bunlar eller ve ayaklardaki titreme, kol ve bacaklardaki katılık, hareketlerin yavaşlaması ve denge ve koordinasyonun bozulması olarak adlandırılıyor. Diğer semptomlar arasında ağrı, unutkanlık, yorgunluk, uyku bozuklukları, depresif yakınmalar ve kabızlık ortaya çıkıyor. Bu yakınmaların hepsi, her hastada görülmüyor. Parkinson hastalığına yakalanma riski, yaşla birlikte artış gösteriyor. Erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülüyor. Ailesinde Parkinson olanlar daha çok risk içeriyor.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Parkinson'da ilaç tedavisi uygulanıyor. Yeterli olmadığı durumlarda ise beyin pili tercih ediliyor. Bu tedavi seçeneğinin ilaç tedavisi ile istenilen düzeyde iyileşme sağlanamayan ya da ilaçlara bağlı yan etkileri olan hastalar için uygulandığını unutmamak gerekiyor. Bu amaçla pil, göğüs kafesinin üstüne cerrahi olarak yerleştiriliyor. Pillerin ortalama süresi yaklaşık 5-10 yıl sürüyor.
BESLENMEYE DİKKAT
İyi bir bakım, düzenli beslenme, ilaçların düzenli kullanımı, yaşam alanının hastaya uygun yerleşimi ile riskler minimum seviyeye indirilebiliyor. Beslenme tarzı olarak Akdeniz mutfağını tercih etmek gerekiyor.