Skolyoz, omurgada 'S' şeklindeki kemik eğriliklerine deniyor. Günümüzde gerek sağlıksız yaşam tarzı, gerekse ilerleyen yaş gibi etkenlerle erişkin skolyozu giderek yaygınlaşıyor. Prof. Dr. Ahmet Alanay, en sık sorulan 6 soruyu yanıtlıyor:
ERİŞKİN SKOLYOZ NASIL ORTAYA ÇIKIYOR?
Ergenlik döneminde başlayan, ancak o dönemde farkına varılmayan ya da farkına varıldığı halde tedavi edilmeyen ve belirtileri ilerleyen skolyoza 'erişkin idiyopatik skolyoz' deniliyor. Bu skolyoz tipinde ağrı ve duruş bozukluğu gibi belirtiler zamanla ortaya çıkıyor. Sonradan olan skolyoz ise yaşlanma ile birlikte omurga yapısının yıpranması ve kemik erimesi sonucu oluşuyor.
HANGİ SORUNLARA YOL AÇIYOR?
Omurga ve gövde yana ya da öne doğru yatarken, hareket kabiliyetinde kısıtlanma, sırt ve bel ağrısı, kaslarda güç kaybı, bacaklarda uyuşma, kramp ve yürüme mesafesinde kısalma olabiliyor. Göğüs kafesi baskılanarak yorulma ve solunum sıkıntısı yaşanabiliyor.
TEDAVİ YÖNTEMİ NASIL BELİRLENİYOR?
Hastanın şikayetleri ve skolyozun eğrilik derecesi tedavinin yönünü belirliyor. Doktor, hasta şikayetlerini değerlendirerek radyografi, manyetik rezonans görüntüleme, bilgisayarlı tomografi ya da elektro-tanısal testler isteyebiliyor.
CERRAHİ OLMAYAN TEDAVİLER NELER?
Fizyoterapist eşliğinde uygulanacak fizik tedavi ve egzersizler, ilaç ve enjeksiyonlar, korse tedavisi gibi yöntemler tek tek veya birlikte uygulanabilir.
CERRAHİ TEDAVİ NE KADAR ETKİNDİR?
Hastanın kalp ve akciğer gibi hastalıkları, diyabeti ve osteoporozu var ise cerrahi tedavi daha da zorlaşabilir. Ancak hastanın iyi hazırlanması ve gerekli tedbirlerin alınması ile cerrahi tedaviler yüz güldürücü olabilir.
GÜNCEL CERRAHİ YAKLAŞIM NASILDIR?
Minimal girişimle maksimum fayda sağlamayı amaçlıyoruz. Ancak bazı durumlarda füzyon gibi agresif cerrahiler gerekebiliyor. Ameliyatlarda planlama ve omurganın normal bel ve sırt kıvrımlarının hastaya özgü şeklinin sağlanması çok önemlidir.