Diz artrozu yani toplumda bilinen adıyla diz kireçlenmesi, günlük hayatı olumsuz etkiliyor. Yaşlı hastalığı olarak bilinse de hemen her yaşta görülebiliyor. Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Hasan Bombacı, artrozun 10-15 yıl kadar süren uzun bir sürecinin olduğunu söylüyor. Erken yaşlarda tedbir alınması gerektiğini belirterek önemli bilgiler paylaşıyor...
KİLOLARA DİKKAT
Şehir hayatının getirdiği hareketsizlik, obezite, metabolik hastalıklar, aşısı sigara kullanımı ve bilinçsiz yapılan sporlar, vücudun yıpranmasına yol açıyor. Kıkırdaklar, daha erken dönemde bozuluyor. Kireçlenmeyle ilgili bilinen en önemli risk faktörlerinin başında yaşlanma ve şişmanlık geliyor. Prof. Dr. Hasan Bombacı, "Diz artrozunun sebeplerini kontrol edebildiklerimiz ve edemediklerimiz olarak başlıca 2 başlık altında inceleyebiliriz. Kontrol edemeyeceğimiz faktörler içerisinde; yaşlanma, cinsiyet sayılabilir. Kontrol edebileceğimiz faktörler ise aşırı kilo, iş veya sporla ilgili aşırı yüklenme ve travmadır" diyor.
AĞRI ŞİDDETLİ OLUR
Dizdeki kireçlenme, daha çok diz ağrısıyla belirti veriyor. Orta ve ileri yaşlarda hastalar geçmek bilmeyen ağrıdan yakınıyor. Bu şikayet, diz çevresindeki yumuşak dokulardan (tendon, eklem zarı vs.) kaynaklanan problemler, başka bir sebebi ise 'yaşlanan diz' olarak adlandırılan, ilerleyen yaş ile birlikte eklemlerin doğal yıpranmasıyla ortaya çıkıyor. Diz artrozu ağrının yanı sıra eklemde sertlik, 'krepitasyon' (eklemde sürtünme hissi), kemikte hassasiyet ve kemikte genişleme olarak sıralanıyor.
SPOR FAYDALI AMA...
Diz kireçlenmesi gençlerde de görülebiliyor. Buna genellikle bilinçsiz yapılan spor yol açıyor. Ayrıca romatizma, avasküler nekroz (kemiğin eklem yakın kısmında beslenme bozukluğu), menüsküs yırtığı gibi nedenler de diz kıkırdağına zarar veriyor.
TEDAVİ KİŞİYE ÖZEL
Diz kireçlenmesinin tedavisi kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Haftada 2-3 defa yapılan, yaralanma riski olmayan, orta derecede egzersizler şikayetleri azaltıyor. Fiziki muayene ile grafi kontrollerinin ardından hastanın kemik yapısı, bacakların mekanik dizilimi ve hastanın beklentilerine göre en uygun tedavi yöntemi belirleniyor. Bu tedaviler basit bir egzersiz programından tüm diz ekleminin yapay eklemle değiştirildiği diz protezlerine kadar değişebiliyor.
