Üst solunum yolu hastalıkları, kulak sağlığını olumsuz etkiliyor. Kulak nezlesi de bu hastalıkların başında geliyor. Kulak nezlesi, enfeksiyon semptomları görülmeden sağlam bir kulak zarının arkasında sıvı birikimi olarak tanımlanıyor.
Doç. Dr. Rıfat Karlı, hastalıkla ilgili şu bilgileri veriyor: Kulak nezlesinin oluşmasında ana etken orta kulağa ulaşan bakteriyal veya viral ajanlardır. Ancak bu durumun gelişmesine zemin hazırlayan ve olayı kolaylaştırıp hızlandıran birçok faktör vardır.
Bunlardan en önemlisi üst solunum yolu enfeksiyonları ile birlikte olan burun tıkanıklığı, orta kulağa hava sağlayan östaki borusunun tıkanması ve geniz eti büyümesi gibi durumlardır.
Bunların yanı sıra burun kıkırdak eğrilikleri, hava kirliliği, alerji varlığı, sigara kullanımı ya da sigara dumanına maruziyet, uçak yolculukları ve rakım değişiklikleri gibi orta kulak basıncında bozulmalara neden olabilecek ikincil faktörler de çok önemlidir.
Hastalığın klinik olarak en önemli bulgusu işitme azlığıdır. Eğer her iki kulakta etkilenmişse işitme azlığı daha fark edilir olmaktadır. Kulak nezlesi oldukça sık görülen bir kulak hastalığıdır.
Çoğunlukla çok ciddi sorunlara neden olmamaktadır.
Bazen tedavi edilmeden kendiliğinden geçebilir.
Bir kısım olguda süreç uzayabilir ve bu grup hastaların takip ve tedavileri yapılmalıdır.
Kulak nezlesi genellikle 2-3 hafta içerisinde düzelir. Ancak bazı vakalarda bir ila 3 ay içinde iyileşmeye yönelik bir gelişme olmadığında, genellikle kulak tüpünün yerleştirilmesi gerekebilir. Aktif kulak nezlesi şikayeti olan kişiler özellikle tüplü dalış ve uçak yolculuğu gibi etkinliklerden kaçınmalıdır.