Hayat bana hep güldü

Eşi Murat Saygı ve iki oğlu ile birlikte mutlu bir evliliği olan ekranların güzel sunucusu Gül Saygı, bilinmeyenlerini anlattı

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :20 Ağustos 2011
Hayat bana hep güldü

İÇİNDEKİLER

Evlenip anne olduktan sonra ekrandan uzaklaşan ancak güzelliğiyle her zaman ilgi odağı olan ünlü televizyon sunucusu Gül Saygı, uzun bir aradan sonra ilk röportajını Şamdan Plus'a verdi. Gül Saygı'nın Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirdiğinde amacı kamera arkasında olmaktı. Ama Avrupai güzelliği ve yeteneği onu kamera önüne taşıdı. Ekrana çıktıktan sonra kısa sürede seyircinin beğenisini ve sempatisini kazandı. Ekranların en gözde sunucusuyken 2007'de televizyon dünyasının başarılı yöneticilerinden Murat Saygı ile evlendi. Şimdi eşi Murat Saygı, oğulları Ali ve Emir ile mutlu bir hayat sürüyor.

İKİ ÇOCUK ANNESİ...
Ardı ardına iki çocuk doğuran ama hâlâ güzelliğiyle bakışları üzerine toplayan Gül Saygı; anneliğinden güzellik sırlarına, hayat felsefesinden yeni projelerinden kadar birçok konuda merak edilenleri cevapladı:
Ekranların en başarılı sunucularından biriyken evlenip çoluk çocuğa karıştınız. Önce evliliğinizle başlayalım mı?
Bir sürpriz yapıp Murat Saygı ile Monaco'da evlendim. Evlendikten üç ay sonra hamile kaldım. Hamileliğimin sekizinci ayına kadar programımı sunmaya devam ettim. Devamında da çocuğumu büyütmek için işi bıraktım.

Unutulmaktan korkmadınız mı? Birçok ünlü doğumdan birkaç hafta sonra işine dönüyor...
Ben sağlığım ve sevdiklerim dışında hiçbir şeyi kaybetmekten korkmam. Belki de o yüzden hayatım boyunca hep istediğim şeyleri yaşadım. Başkalarının düşünceleri beni hiçbir zaman ilgilendirmedi. Belki İzmirli oluşumdan, belki biraz burcumdan (Terazi), belki de yetiştiriliş tarzımdan mı bilmiyorum ama cesur olduğumu söylerler.

2 AYDA ZAYIFLADIM
İlk çocuğunuz Ali 9 aylıkken ikinci oğlunuza hamile kaldınız. Bu hamilelik planlı mıydı peki?
Ali'ye kardeş istiyorduk tabii ama bu kadar erken beklemiyorduk. Fakat bir saniye bile doğurmamayı düşünmedim.

Zor olmadı mı?
Ali de küçük olduğu için zorlandım evet. İkisinin de bana çok ihtiyacı vardı. Çok bölündüm ama iyi ki yapmışım.

Çok yakın arayla hamile kaldınız, vücudunuz için endişelenmediniz mi?
İki hamileliğimde de hiçbir endişem olmadı. Özellikle Emir'in loğusalığında çok kilo aldım. O dönem, "Çok kilo aldı, bu kiloları nasıl verecek?" gibi duyumlar geliyordu kulağıma ama tabii ki önemsemedim. İki ay içinde de fazla kilolarımı hallettim. Ben kendimi seviyorum; ister öyle, ister böyle...

Boş vakitlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Küçüklüğümden beri at merakım var. Ortaokuldan beri at sahibiyim. Bundan 11 sene önce attan düşüp belimi sakatladım, ciddi bir kazaydı ama binmekten vazgeçmedim. Onun dışında pilates yapıyorum, tenis oynuyorum ve arabayla seyahat etmeyi çok seviyorum.

JAPONYA HAYALİ
Unutamadığınız tatil hangisiydi?
Üniversite zamanında kız arkadaşlarımla yaptığım Roma seyahatini hiç unutamam.

Yeterince gezdiniz mi, görmek istediğiniz yerler var mı?
Japon kültürü ilgimi çekiyor. Kendimize uygun bir ryokan otelde (Japonya'da yol kenarlarında yer alan geleneksel hanlar), teknolojiden uzak bir tatil yapmak planlarımız içinde.

Sizde iz bırakan kitap ya da kitaplar var mı?
Aklıma ilk gelenler; Paulo Coello'nun hemen hemen bütün kitaplarını severek okuyorum.

Türk yazarlardan kimleri beğeniyorsunuz?
Çetin Altan, Orhan Pamuk, Buket Uzuner, Elif Şafak, Ahmet Ümit...

Çantanızdan ayırmağınız şeyler nelerdir?
Blackberry, çikolata, ıslak mendil.

Stilini beğendiğiniz isimler nelerdir?
Alexa Chung, Lo Doillon, Stella Mccartney, Kate Moss.

Kendi gözünüzle, sizce nasıl bir annesiniz?
Eğlenceli bir anne olduğumu söyleyebilirim. Yemeklerini ve hijyenlerini önemserim. Kurallar koyarım. Mutlaka bir spor dalına ilgi duymalarını isterim. "Benim çocuğum onu da yapsın, bunu da bilsin, üç yaşında yazmayı öğrensin" diyen annelerden değilim.

SIRASIYLA HER ŞEYİ YAPTIM
Eşiniz Murat Saygı sizce nasıl bir babadır?
Murat, evin en büyük oğlu. Oyuncakları, çocuklara mı alıyoruz yoksa Murat'a mı karıştırıyorum bazen. Oyuncaklara mühendis kimliği ile yaklaşıp saatlerce onları kurar, en ince ayrıntısına kadar öğrenir. Sonra çocuklar oynamak istediklerinde "Bir dakika evladım ben bir bakayım çalışıyor mu" diyerek önce kendi oynar.

Gelecekle ilgili planlarınız, projeleriniz var mı?
Planlarımı sırasıyla gerçekleştirdim. Şimdi kaldığım yerden devam.