DSP Genel Merkezi'nin, partiden istifa etmesi için yaptığı çağrıyı öğrendiğini ifade eden Büyükerşen, şu görüşleri dile getirdi:
''Yapılan açıklamaya göre, istifamın istenmesi sebebi gerçekleri yansıtmıyor. İleri sürüldüğü gibi, ben ne yeni bir park, ne de yeni bir heykel açılış töreni yaptım. Çağdaş Gazeteciler Derneği ile Atatürkçü Düşünce Derneği'nin, Uğur Mumcu'yu anmak ve onun adına demokrasi ödülleri dağıtmak üzere düzenledikleri toplantılara davetli olarak katıldım. İstifa çağrısının gerçek nedeni, bir süreden beri parti yönetiminin yanlışlıklarını eleştirmemdir.''
Büyükerşen, son olarak DSP Milletvekili Sayın Hasan Macit'e partinin tek başına seçimlere katılma kararının yanlışlığına ilişkin görüşlerini açıkladığını da belirterek, Macit'e, ''Haziran seçimlerinde, AKP eğer bugünkü çoğunlukla yine iktidar olursa bunun suçlusu solda ve merkez sağda bölünmüş, parça buçuk partilerle onların yöneticileridir. Kamuoyu nezdinde DSP de bunlardan biri olacaktır. Parlamentoda sayısal gücü çok olan iktidarlar, karşılarında aynı güce çok yakın muhalefet olmazsa kontrolsüz güç olarak, demokratikleşme açısından tehlikeli kazalara yol açarlar. Onun için tek başınıza seçime katılmak yerine merkez sağ ve soldaki parçalı partilerle temaslar kurup, yeni imkanlar yaratmalısınız. Rahmetli Ecevit'in de, vefatından önce böyle bir arayışın içinde olduğunu hepimiz biliyoruz'' dediğini bildirdi.
Yılmaz Büyükerşen, bu sözlerinin DSP Başkanlık Divanı'nı çok rahatsız ettiğinin anlaşıldığını dile getirerek, ''Keşke bu düşüncelerim yüzünden disiplin soruşturması açsalardı. Herhalde detaylı olarak vereceğim savunmanın yazılı bir belge olmasından kaçındıkları için istifa çağrısı yapıyorlar. Rahmetli Bülent Ecevit'in vefatından sonra, Türkiye siyasetinde ve demokrasi yolunda misyonunu tamamladığını gördüğüm ve bugüne kadar, siyasi etik anlayışım gereği Büyükşehir Belediye Başkanı olarak dimdik durduğum DSP'den, isteklerini de cevapsız bırakmayarak istifa ediyorum'' dedi.
