Arınç'tan Silivri açıklaması

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :08 Nisan 2013 , 00:00 Güncelleme Tarihi :09 Nisan 2013 , 02:26
Arınç’tan Silivri açıklaması
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Silivri'deki "Ergenekon" davasında mahkeme içinde ve dışındaki olaylara ilişkin, "Maalesef yargı bugün baskına uğramıştır. Bu baskın sebebiyle görevini yapamaz hale gelmiş ve mahkeme ertelenmek zorunda kalmıştır. Konuyu çok üzücü buluyorum ve buna yol açan özellikle milletvekillerini şiddetle kınıyorum" dedi.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir basın toplantısı düzenleyen Arınç, bu yargılamaların bitmesini istemeyenlerin bu yargılamaları bahane ederek iktidarı ve mahkemeleri yıpratmak istediğini üzülerek gördüklerini kaydetti.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, geçen yıldan bu yana bir takım yönetmelik değişiklikleri yaparak bazı törenlerdeki fazlalıkları, sıkıcı ayrıntıları ortadan kaldırdıklarını ifade ederek, "Geçtiğimiz yıllardaki uygulama bu yıl 23 Nisan'da da devam edecektir. Devam etmesinin uygun olduğu düşünülmüştür" diye konuştu.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir basın toplantısı düzenleyen Arınç, Bakanlar Kurulu'nda alınan kararlara ilişkin yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin "23 Nisan etkinliklerinden biri olan devlet büyüklerin koltuklarına çocukların oturmasıyla ilgili etkinliğin kaldırılacağına yönelik bazı haberler çıktı. Böyle bir uygulama olacak mı olacaksa gerekçesi nedir?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Bu uygulama benim de Meclis Başkanlığım döneminde, Sayın Başbakanımızın Başbakanlığı, Cumhurbaşkanımızın Cumhurbaşkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığımızın Bakanlığı sırasında bir tahammül oluştu. Bunun yasada, yönetmelikte çok fazla yeri yok. Yani bazı okullardan seçilen genç yavrularımız, çocuklarımız 23 Nisan'da millet egemenliğiyle birlikte Çocuk Bayramı'nı da kutladığımıza göre, Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, Meclis Başkanımızın koltuklarına oturuyor, çok güzel bazı görüntüler oluşuyor, çok sıcak bir ilişki kuruluyor. Biz geçen yıldan bu yana bir takım yönetmelik değişiklikleri yapmak suretiyle bazı törenlerdeki fazlalıkları, sıkıcı ayrıntıları ortadan kaldırdık. Ama sizin sorunuza cevabım şudur ki; geçtiğimiz yıllardaki uygulama bu yıl 23 Nisan'da da devam edecektir. Devam etmesinin uygun olduğu düşünülmüştür."

"SONUNDA OLUR MUTLAKA"
Bir soru üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gazze programının kesinleşmediğini dile getiren Arınç, "Başbakan bu kadar yoğun program içerisinde bu hafta 4 gününü Kırgızistan ve Moğolistan'a veriyor. Gelecek başka bir takım uluslararası ilişkiler, toplantılar olacak. Büyük bir özlem ve istekle bu seyahatin yapılmasını arzu ediyor. Sağlılığı ve imkanlar el verirse umarım ki bu seyahat Nisan ayı içerisinde olabilir. Nisan'da olmazsa Mayıs'ta olur, Mayıs'ta olmazsa Haziran'da olur. Sonunda olur mutlaka" yorumunu yaptı.

"BU SAĞLIK BİR GÜN SİZE HADİ BAKALIM DİYEBİLİR"
Arınç, Başbakan Erdoğan'ın yine bir soğuk algınlığına yakalandığını dile getirirken "Allah iyilikler versin. Günde üç defa dışarıda esen rüzgarda, bazen terleyerek, bazen üşüyerek halkın içinde binlerce insanla birlikte olursanız, bu sağlık bir gün size hadi bakalım diyebilir. Hafif bir yorgunluğu ve soğuk algınlığı olduğunu görüyorum. İnşallah seyahat sırasında belki dinlenme imkanı bulabilir. En azından seyahatince" ifadesini kullandı.

"ÖNEMLİ OLAN DİĞER İKİ KONUDA DA BİR AN EVVEL NETİCEYE ULAŞABİLMEK"
İsrail'in özür dilemesi ile başlayan süreçte İsrail'in ödeyeceği tazminat konusunda bir netliğin oluşup oluşmadığının sorulması üzerine Arınç, şu yanıtı verdi:

"Özür dilenmesinden bu yana çok az bir zaman geçti. Ona rağmen biz iki defa açıklama yaptık. 11'inde onlar geleceklerdi ancak bu gün bu tarihi değiştirdik. Çünkü ben yarın Başbakanımıza refakat ederek Kırgızistan ve Moğolistan'a gideceğim. Bu ülkelerde Başbakanımızla birlikte olacağız. Dönüşümüz kısmet olursa 12 Nisan, Cuma akşam saatlerinde olacak. Onlarla irtibat kuruldu, ya 21'ine ya 22'sine karar verdik. Bu çok gecikmiş bir toplantı olmayacak. Orada da zaten bürokrat ağırlıklı veya hükümeti temsil eden yetkililer gelecekler, biz kendileriyle gündemimizdeki konuları süratle sonuçlandırmaya çalışacağız. Yani özürden sonraki süreç de ilerliyor. Önemli olan diğer iki konuda da bir an evvel neticeye ulaşabilmek."

"BİZ CHP GİBİ YARGININ İŞİNE ÇOK FAZLA KARIŞMIYORUZ"
Merhum Cumhurbaşkanının Turgut Özal'ın ölümüne ilişkin soruşturmanın anımsatılması üzerine de Arınç, "Şimdi bir cumhuriyet savcısı ve başsavcısı bir dava açtı. Bu davayı da bir mahkemenin başkanlığına sundu bildiğim kadarıyla. Mahkemenin 15 gün içerisinde bu iddianameyi kabul etmemesi söz konusu. Ederse yargılama başlayacak, etmezse iddianamedeki eksiklikler tamamlanacak. Hiç etraflıca, derinlere girmeden açılmış olan davanın akıbetini takip etmemiz lazım. Ama bu konuyu elli kişiye sorsanız belki aralarında ayrışma olacak. Bu bir suikast değildir diyenler de olacak, zehirlenmedi diyenler de olacak, başka bir şeyi de söyleyenler olacaktır. Bu kadar incelemeden sonra açılan bir dava varsa bu davanın sonucunda herhalde şu olmuştur diyebileceğiz. Biz CHP gibi yargının işine çok fazla karışmıyoruz" ifadelerini kullandı.