GAZETE İÇİN BEDEL ÖDEDİM
Mustafa Balbay, 25 Ocak'ta Cumhuriyet Vakfı Başkanı'nı arayarak şubat başında yazılara başlamak istediğini ilettiğini, 1 Şubat'ta "yeniden merhaba" başlıklı yazısını gazeteye gönderdiğini, ancak yayımlanmadığını belirten Balbay, isyan etti: Genel yayın yönetmen yardımcısına bilgi verdim. 'İcra kurulu başkanı Akın Bey sizinle ilgili bir karar alındığını söyledi' karşılığını aldım. Bana hiçbir şey söylenmediğini, izne ayrılırken söz verdiğim gibi şubat başında yeniden yazı gönderdiğimi anlattım. Biraz sonra bana döneceğini söyledi. Aradı ve 'Vakıf yönetimi siz izindeyken karar almış. Aktif siyasetçiler yazı yazmayacak' dedi. Ben yüzünüze başka, arkanızdan başka konuşmam. Bu tablo Cumhuriyet'te 'Fetoculuktan Kürtçülüğe kadar her şey serbest ama CHP vekili olarak yazı yazmak yasak' diye özetlenecek bir tablodur. Üstelik ben bu gazete için bedel ödedim. Açın iddianameye benimle ilgili bölüm Cumhuriyet'le başlıyor Cumhuriyet'le bitiyor.
HANİ BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ!
Sosyal medyada da Balbay'ın gönderilmesi trend topic oldu: n Can Dündar beyefendi. Hani basın özgürlüğü. Siz sadece FETÖ özgürlüğü bilirsiniz.
PKK'nın gazeteleri artık sadece Evrensel değil. Maalesef Cumhuriyet de artık terör örgütünün yayın organı gibi.
Can Dündar, Uğur Mumcu'nun kemiklerini sızlattınız. Yazıklar olsun size.
Hey gidi Cumhuriyet... Ya FETÖ ya da PKK ile anılıyor. Yani teröristlerle.
Balbay sonuna kadar seninleyiz. Nerede basın özgürlüğü.
Balbay'ın yazı yazmasından rahatsız olan bir Cumhuriyet gazetesi, benim için bitmiştir.
Can Dündar'ın yayın yönetmeni olmasından sonra Cumhuriyet'ten gönderilen Mustafa Balbay, Cumhuriyet gazetesinin artık eski değerlerinden uzak olduğuna dikkat çekti.