YETKİSİ OLMADIĞINI BİLİYORDU
- Özgener'in, organize suç örgütü lideri konumundaki Peker'in yetkisiz menajerlik yaptığını bildiği halde bu duruma göz yumduğu, halen herhangi bir spor kulübünün başkanı olmaması ve menajerlik yetkisi bulunmamasına karşın Peker'in, Özgener ile olan yakın ilişkisi sayesinde futbol camiasında etkin konumda bulunduğu ve federasyon nezdinde yaşanan sorunları bu ilişki sayesinde lehine çevirdiği belirlendi.
TARAFSIZ OLMASI GEREKİYORDU
- Özgener, futbol camiası içindeki konumunu korumak için Aziz Yıldırım'ın desteğini de almak istedi. Özgener'in Yıldırım ile yakın ilişki içinde bulunduğu, federasyon başkanı olarak tarafsız olması gerekirken diğer kulüp başkanları aleyhine Yıldırım ile görüşmeler yaptığı, Yıldırım'dan gelen her türlü talebe de olumlu cevap verdiği iddia edildi.
- Özgener ile Yıldırım'ın teknik takip çalışmalarına karşı son derece duyarlı hareket ettikleri,
- Beraber görüntü vermemek adına görüşmelerini kimsenin olmadığı yerlerde yapmaya çalıştıkları,
- Kendi kullanımlarında bulunan telefon hatları yerine üçüncü şahısların telefonları üzerinden
görüştükleri,
- Önemli görüşmelerde TFF Başkanlık Koordinatörü Mümtaz Karakaya'yı aracı olarak kullandıkları belirlendi.
7 Şubat 2011 günü Özgener ile Yıldırım arasındaki telefon görüşmesi:
'BUNLARA ÇOK KÖTÜ GEÇİRECEĞİM'
Yıldırım: Okudun mu?
Özgener : Ben geçen hafta size söyledim, bu şerefsiz bir adam, selam verilecek adam değil, ikisi de öyle, al birine vur ötekine...
Yıldırım: ...
Özgener : Bunlara çok kötü geçirecem.
Yıldırım: Elinde çok koz var, ben sana bir şey söylerim, fikir birliği yaparız.
FENER YENİLİRSE YANDIK
Milliyet'in haberine göre Yıldırım'ın, takımının kaybettiği veya berabere kaldığı her maçta, sonucu müsabaka hakemlerine bağlayarak federasyon yetkililerine baskı yaptığı belirlendi.
3 Nisan 2011 günkü Fenerbahçe-Bursaspor maçının 0-0 sonuçlanması sonrasında Yıldırım, hemen Özgener ve Karakaya'yı aradı. Ancak Özgener ve Karakaya, telefonlara çıkmaya çekindikleri için telefonlarını açmadı, ancak birbirlerini arayıp durum hakkında konuştu.
16 Nisan 2011 günü Fenerbahçe-Gaziantepspor (1-0) maçı son dakikalara kadar berabere devam etti. Maçta yaşanan tartışmalı pozisyonlarda Yıldırım; Özgener, Karakaya ve Levent Kızıl'ı aradı. Üç futbol adamı da çekindikleri için telefonlarını açmadı. Hatta kendi aralarında "Fener yenilirse yandık" biçiminde konuşmalar yaptı. Karakaya ile görüşen Yıldırım, kendisine ceza verilmesi halinde "Duman ederim" tehdidinde bulundu.
Yıldırım'a 41 gün, Fenerbahçe yöneticisi Murat Özaydınlı'ya 15 gün hak mahrumiyeti cezası verilmesi sürecinde Özgener devamlı olarak PFDK Başkanı Reşat Bostan'ı arayıp, Yıldırım'a ceza verilmemesi yönünde isteklerde bulundu.
FENERBAHÇE MAÇLARININ HAKEMLERİNE MÜDAHALE
'Tamam başkanım merak etme'
Savcılığın hazırladığı şike soruşturması dosyasının en önemli bölümlerinden birisini de Fenerbahçe'nin maçlarını yönetecek hakemlere yönelik yapılan müdahaleler ile ilgili girişimler oluşturdu.
Dosyaya göre, başkan Yıldırım, TFF Başkanı Özgener'le kurduğu ilişki üzerinden takımının oynayacağı maçlarda görev alacak hakemleri belirlemeye ve etkilemeye çalıştığı iddia edildi. Özgener'in Yıldırım'la yaptığı telefon konuşmasında Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören için "Yıldırım efendi" tanımı yaptığı belirlendi. Bu çerçevede, Aziz Yıldırım'ın, Fenerbahçe'nin 2-0 galibiyetiyle sonuçlanan ve hakem Fırat Aydınus'un yönettiği Şükrü Saraçoğlu Stadı'ndaki Kayserispor maçıyla ilgili yaptığı hakem ayarlaması sırasında TFF Başkanı Özgener ile görüşerek MHK Başkanı Oğuz Sarvan'la irtibata geçtiği tespit edildi.
Teknik takipte yeralan görüşme şöyle:
MAHMUT ÖZGENER: Beşiktaş hemen açıklama yapmış, Yıldırım efendi pazartesi cevap verecekmiş.
AZİZ YILDIRIM: Verse ne olur kafanı takma.
ÖZGENER: Tamam, Levent'in selamı var.
YILDIRIM: Bu pazartesi günkü adam için Oğuz konuşsun, bir şey istediğimiz yok ama bu Beşiktaşlı mı değil mi?, bizi aradan çıkarmasın.
ÖZGENER: O etki altında kalmaz.
YILDIRIM: Yine de uyarsın.
ÖZGENER: Tamam başkanım merak etme.
YILDIRIM: Olmazsa onunla gelsin.
ÖZGENER: Merak etmeyin.
YILDIRIM: Ben korkuyorum
ÖZGENER: İnşallah iyi geçecek.
DİĞER