Çebi, Vodafone Park'ta gerçekleştirilen divan kurulu toplantısında yaptığı açıklamada, "Durum öyle çok keyifli değil, işimiz çok zor." dedi.
Görevlerinin enkaz edebiyatı yapmak olmadığını vurgulayan Çebi, "Eski dönemi bir süre sonra hepiniz unutacaksınız eski dönemleri, bu da Allah'a reva değil. Çalıştığımız dönemdeki zor durumları, bunun kaynağını bilmeden bizim çalışmamızı bizden isteyemezsiniz. Geçmişi de değerlendirmemiz gerekiyor. 'Buraya geldiniz, geçmişi karıştırmayın, işinize bakın' söylemi pek doğru olmaz." diye konuştu.
"BİR İSRAF DÖNEMİ YAŞANMIŞ"
Başkanlık seçimini kazanmasının ardından yaşadığı duyguları anlatan Çebi, şunları söyledi:
"Bir israf dönemi yaşanmış. Seçim sonrası kapıdan girdiğimizde vurdumduymaz, 'bana neci', ihtimam gösterilmemiş belki de 2-3 yılın önümüzde durduğunu gördük. Sponsorluklarda, başka sözleşmelerde de bunu gördük. Çok yorgunum, konuşabilecek enerjiyi bile zor buluyorum. Geldiğim günden beri 2 saatten fazla uyku uyumuyorum. Sabaha kadar sorunun altından nasıl kalkacağımızı düşünüyoruz."
Çebi, kulübün zararları konusunda, "Önümüzdeki 2,5 yılın 1 milyar lira zararla kapatacağını görüyoruz. Zararı ne kadar aşağı çekeceğiz, bunun çalışmasını yapıyoruz. Sponsorlarımızdan biraz daha gayretle bir şeyler vermesini talep ediyoruz. Parasız hiçbir şey olmuyor. Geliri giderinden bir lira fazla olan kulüp yaratamazsak, başka bir şey konuşmaya gerek olmayacak. Kimse Beşiktaş'tan büyük değil, Beşiktaş'ı nasıl şekillendireceğiz, mesele bundan ibaret." diye konuştu.
Fikret Orman döneminde kendisinin de ikinci başkan olarak görev aldığı 6,5 yılda yaşananlardan örnek veren Çebi, "İlk 4 sene için söyleyecek bir şeyim yok. Hesabını herkese verebilirim. Zaten 7 senenin içinde onlar da çıkacak. Son 3 sene icra kurulu başkanıyım. Paraların nerede olduğu bana sorulmalıymış. Deniz Atalay beyanat veriyor. Son seçimde o dönemdeki yönetici arkadaşlarımın karşımda çalıştığını biliyorsunuz. Acaba neden?" değerlendirmesinde bulundu.
İcra kurulu başkanı olarak yaşadıklarından örnekler vermeye devam eden Çebi; Kartal Yuvası, BJK TV, transfer konusunda sorumlu yöneticilerden bilgi almak istediğini ama o yöneticilerin bunu yapmaktan kaçındığını belirterek, "Bana 'Efendim biz sayın başkanla o işi hallettik. Burada gündeme gerek yok, sizi gereksiz yere meşgul etmeyelim.' dediler. Transferde görevli arkadaşlarla, profesyonellerle, avukatlarla konuştuğumda, 'Kimi aldınız?' diye sorduğumda; bana bilgi verilmemesi konusunda sayın başkan ve transfer komitesi başkanı tarafından talimatlandırıldıklarını ve aksi halde işten çıkarılacaklarını ilettiler. 'Arkamızdan sallamasın, sallarsa biz de onu yıpratırız.' denmiş. Ben önce Allah'a, sonra size emanetim. Yıpratılacak neyim var, buyursun yıpratsınlar." ifadelerini kullandı.
Fulya AVM'de yaşadıklarını da anlatan Çebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Meşhur Fulya Otopark'ın bir yıl kiraya verilmesi talep edildi. İlgili yönetici arkadaşa sordum. 'İnşaat ne zaman bitecek Ahmet Ürkmezgil?' diye sordum, gidip inşaatı açtılar. Perdeyi kaldırıyorsun, arkası yapılmamış AVM açıyorlar. Burası Beşiktaş, böyle bir şey yok. Bir senesiyle ilgili bir para ödenecekti, gelmemiş. İlgili arkadaşlar bunun gelmeyeceğini ve orada yapılacak masraflara harcattıklarını söylediler. Faturasını görmek istedik, ek kontrat yaptıklarını anlattılar. Bir yıllık kiranın bir yıllık muafiyeti mi olur. 15 yıllık sözleşme yaptıklarını ilettiler. Sayın başkanla hallettiklerini söylediler. Ben bu şartlar altında çalıştım. Avrupa kupalarında başarıyla giden süreci sekteye uğratmamak için, Şenol Güneş ile yan yana durmayı vazife haline getirdik. Kaçacak adam değilim."
Fikret Orman dönemindeki erken seçimlerin hepsinin kendisinin bertaraf edilmesi için yapıldığını savunan Çebi, "Bir sene durup dururken, Fikret Orman, bana ağabey dediğini ve her şeyi sorduğunu söyledi. Kendisi ilk geldiğim divan kurulunda 'Ben yokum' dediğinde haberim yoktu. Benim haberim yok. Yıllarca 'Ağabey' deyip, 'Ben her şeyi Ahmet ağabeye sorarım' demedin mi? Niçin bunu, bunu neden sormadın. Konu Çebi'nin bertaraf edilmesiyse 1,5 yıl başardınız." ifadelerini kullandı.
"AYAĞA KALDIRDIK"
Çebi, "1,5 yıl sonra içeri girdiğimizde çalışmayan insanlar, bitmiş bir ruh. Ümraniye'ye gittik, herkesin kafası önde. Kimse aylarca uğramamış. Ayağa kaldırdık. 'Buradayız.' dedik. Verdik oynadılar. 'Biz size yalan söylemeyeceğiz, para varsa vereceğiz yoksa vermeyeceğiz.' dedik. Verdik, çıktılar oynadılar. Dürüst olacaksınız, yalan konuşmayacaksınız. Tek beklenti bu." diye konuştu.
"BİR KURUŞ BİZE AKAN YOK"
Kulübün bütün gelirlerinin son yapılan sözleşmeyle konsorsiyuma temlikli olduğunu kaydeden Çebi, şunları söyledi:
"Bir kuruş bize akan bir şey yok. Elektrik parasında bile bankaya yatan gelirlerimizden bir kuruş alamıyoruz. Bir kuruş alamıyoruz. Maaşları ödemek için bankaya gelen sponsor ve bilet gelirlerinden bir kuruş alamıyoruz. 250 milyon lira giderayak alıp 'Avrupa'ya gitmeyen ben olmayayım.' diyerek o sözleşmenin altına imza atarsınız, sizden sonra gelecek Ahmet'tir, Hürser'dir, Serdal'dır, elini ayağını bağlarsınız. Ben şimdi nereden ayda 10-15 milyon avroyu bulacağım? Bütün gelirler orada, hepsi bir şekilde bankaya temlik edilmiş. Bunu değiştireceğiz, bankalara güven vereceğiz. Başaracağız, başka çaremiz yok. Bu kulüp yürüyecek."
Birlik ve beraberlik istediklerini vurgulayan Çebi, amatör şubeler ve personel konusundaki tasarruflara değinerek, "Tasarruf var. Beşiktaş'ın emanetine ihanet edemem. Bana birileri küsecek, birileri kızacak. Çok sevdiklerim kızacak. Bunu yapmak zorundayız. Ne olur affedin, size yönelik şahsi bir şey değil." ifadelerini kullandı.
Beşiktaş'ta şu an maaşların ödenemediğini belirten Çebi, israftan dolayı yılda 10 milyon lira tasarruf sağlayacaklarını dile getirdi.
Başkanlığı açık farkla kazanmasından dolayı yoğun baskı ve sorumluluk hissettiğini kaydeden Çebi, amatör şubelerin de kötü yönetildiğini söyledi.
Amatör şubelerdeki zararı sorgulayan Çebi, "Hentbol yılda 10 milyon lira zarar ediyor. Bunun adını amatör mü koyuyorsunuz? Başka boyuta gitmiş. Beşiktaş Futbol Takımı gibi hentbol takımı kurulmuş. Kulüpte en büyük haciz, voleybol takımında bir bayan arkadaştan geliyor. 2 milyon 900 bin lira, buyurun size amatör. Bu mu amatör? Amatörlere el atacağım. Duşlarını, çalıştıkları yerleri düzelteceğim ama orada yolunu bulacak menajerler, amatör futbolcu adı altındaki sporcular, bunu kabul etmiyorum. Genel kurula gelince beni azledersiniz, yapacak bir şey yok. Namuslu, şerefli Beşiktaş aldım. Buna zarar vermemek için her şeyi yapacağım. Başkana sorulacakmış. Denetleme kurulu birçok şey istemiş, verilmemiş. Biz her şeyi veriyoruz." diye konuştu.
Kulüpte geçmişe dönük denetimin yapılması için çalışma olduğunu anlatan Çebi, "Başkan adayı Serdal Adalı denetlenmesini istemişti. Sürenin uzatılarak denetlenmesini istedim. Benim içinde olduğum dönemin denetlenmesi yönünde talepte bulunmuştu. Kendimden emin olduğum için bundan imtina etmem söz konusu değildi. İçinde olduğum dönemin denetlenmesi önem arz etmektedir." diye konuştu.
Kendisinin de insan olduğunu vurgulayan Çebi, "Eğer Beşiktaş camiasının yardımlarını alamazsam, sizlerin desteğini alamazsam dizlerimin üstüne çökerim. Beşiktaş divan kurulu, genel kurulu, taraftarları, Beşiktaş ile birleşmek zorunda. Dargınlıkları, kızgınlıkları bırakarak beraber olalım. Geçmişi kapatalım, Beşiktaş'ın arkasından ayrılmayalım." diyerek sözlerini tamamladı.
TOPLANTIDA GERGİNLİK
Divan kurulu toplantısının son bölümünde Beşiktaş Kulübü Genel Sekreteri Mesut Urgancılar ile divan kurulu üyesi Ali Rıza Dizdar arasında gerginlik yaşandı.
Dilekler bölümünün yapılması yönünde talepte bulunan Dizdar, kürsüye yönelerek Urgancılar'la sert bir şekilde tartıştı. Urgancılar'ın da Dizdar'a yanıt vermesiyle gerginlik büyüdü. Daha sonra kısa bir konuşma yapan Dizdar, Urgancılar'dan özür diledi.