KİMİNE GÖRE EN İYİSİ
Böylesine bir istatistik, bu kadar parlak bir kariyer, pek çok uzmana göre gelmiş geçmiş en iyi basketbolcu Kerim Abdül- Cabbar'a ait. Efsane öyle kolay olunmuyor elbette; 2,18 boyunda 102 kilo ağırlığında olmasına rağmen 100 metreyi 10,6 saniyede koştuğunu, 2,10 metre yüksek atladığını bildiğimizde, ne kadar hızlı, iyi sıçrayan ve çevik olduğunu da anlayabiliriz.
13 YAŞINDA 2.03 BOYUNDA
6 Nisan 1947'de, market çalışanı bir anne ile polis bir babanın oğlu olarak New York'ta 57 santim boyunda ve 5 kilo 750 gram olarak doğdu. Asıl ismi Ferdinand Lewis Alcindor Junior'dur. İsmindeki Junior yani küçük takısından babasıyla aynı ismi taşıdığını anlıyoruz. Çok iri bir bebek olan Küçük Alkindor'un boyu 9 yaşındayken 1,73, 13 yaşındayken ise 2,03 oldu. Boyunun uzunluğu onu doğrudan basketbola yöneltti. Lisedeyken sayı rekoru kırarak dikkatleri üzerine çekti. Ne kadar başarılı olsa da o bir Afro- Amerikan yani siyahiydi. Basketbol hayatında önemli bir yeri olan ilk koçu bile ona siyahiler için hakaret olan nigger diyordu. Derisinin rengi nedeniyle ırkçılığa karşı da mücadele etmek zorundaydı. Yüksek tahsilini yaptığı Kaliforniya Üniversitesi'nde oynarken üniversite liginde iki kez yılın oyuncusu seçildi. 1968 Mexico City Olimpiyatları için kendisi gibi üç siyahi arkadaşıyla milli takıma seçilmişti ki olimpiyatlara gitmeyeceğini açıkladı. Neden sorusuna şöyle cevap vermişti: "Birleşik Amerika olimpiyatlara gönderdiği takımlarda siyah ve beyazların birlikte yer almalarını, siyahlar ile beyazların kardeşlik içinde yaşamasına örnek gösteriyor. Bu aldatmacaya alet olmam." 1969'da 5 sezon oynayacağı Milwaukee Buck'sta NBA kariyerine başladı. İlk sezonunda yılın çaylağı seçildi. Ertesi sezon takımını şampiyon yaparken 2596 sayı kaydetti ve yılın en değerli oyuncusu seçildi. Takımıyla sadece 6 aylık sözleşmeler yapıyor ve bu süre için 1 Milyon dolar gibi çok yüksek ücretler alıyordu. Sezon bitimine doğru ismini Kerim Abdül-Cabbar yaptığını ve Müslüman olduğunu açıklamıştı. Sezon sonunda NBA ve ARA liginin karmalarını karşı karşıya getiren maçta herkes Kerim Abdül-Cabbar'ı yeni kimliğiyle izlemek için salona koşuyordu. O ise maçtan dört saat önce "yeni evlendiğini, inançlarının bu kadar kısa sürede maça çıkmaya uygun olmadığını" söyleyerek parke zemine çıkmadı.
Yıl 1971'di. Kerim Abdül- Cabbar 60'ların siyasi ortamında, Amerika'yı kasıp kavuran radikal siyahi akımdan yana tavır koymuştu. Bir anlamda spor alanında Muhammed Ali'nin açtığı yoldan gidiyordu. Dostluk kurduğu Bruce Lee'den dövüş sanatları dersleri alması da bir anlamda baskın Amerikan kültürüne, ırkçılığa karşı tepkilerinden birisiydi. Yıllar sonra çıkardığı otobiyografik kitabında "Tenim beni bir simge, boyum ise hedef yaptı" diye yazdı.
42 YAŞINDA BIRAKTI
Milwaukee Buck'sta oynadığı 5 sezonda üç kez yılın en iyi basketbolcusu seçildi. Son sezonunda bir göz yaralanması sonucu maske vari bir gözlük takmaya başladı. Akıllarda kalan o gözlüklü halinin nedeni budur. 1975'te 14 sezon oynayacağı ve adeta özdeşleceği Los Angeles Laker'a geçti. Efsane Milwaukee'ye çok daha iyi ve güçlü bir takım olan Lakers'ta büyüyerek devam etti. Lakers da onun sayesinde dünyaca izlenen takım oldu.
1989'da 42 yaşında basketbolu bıraktı. Sıkı bir kitap kurdu olan efsanemiz, okumakla da kalmadı ve kitaplar yazmaya başladı. Abdül-Cabbar artık kendisini bir yazar olarak tanımlıyor ve aktivist olarak da faaliyetlerine devam ediyor.
ATIŞINI KENDİ İCAT ETTİ
Kerim Abdül Cabbar, kendine has şut tarzı olan nadir NBA yıldızlarından biriydi. Skyhook adı verilen şut stilinin mucidi ve tek sahibiydi. 2.18'lik boyu da hesap edildiğinde skyhook şutunun kesilmesi neredeyse imkansızdı.
TAYFUN ER YAZIYOR - PORTRELER/11
