Resmi adıyla Cladiuo Andre Mergen Taffarel dendiği zaman,
Brezilya isim geleneğine göre anne kızlık soyadının Mergen, baba soyadının ise Taffarel olduğunu anlıyoruz. İsmini duyunca ilk aklımıza gelen de
Galatasaray ve hatta
Türk futbolun tarihindeki en başarılı dereceyi alan takımın efsane kale bekçisi olduğudur. Futbolun beşiği İngiltere'de çok sık kullanılan bir söze göre futbolcular kaleciler, santrforlar ve diğerleri diye üçe ayrılırlar. Futboldaki değişimle beraber klasik anlamda santrforun yerini hücum oyuncusu almıştır ama kalecilerin ayrıcalıklı yeri hala devam etmektedir. Kaleci temel olarak sahadaki, deyim yerindeyse en ilginç kişidir.
GENÇ YAŞINDA PARLADI
Elbette o da
futbolcudur ama bir yandan da topa elle dokunmaya izni olan tek kişidir. Kullandığı asıl uzvu temel olarak ayak değil, eldir. Futbolun yalnız kişisidir, her ne kadar takım savunması 11 kişiden oluşur dense de bir gol yendiğinde gözler önce ona çevrilir. Onun yaptığı hatanın telafisi yoktur ve bir kaleci bir takımın kaderini tek başına belirleyebilir.
Buna en iyi örneklerden birisi de hem Galatasaray'a gelişi hem de UEFA şampiyonluğunda oynadığı rolle Taffarel'dir 8 Mayıs 1966'da Brezilya'nın en güneyinde bulunan Rio Grande de Soul Eyaleti'ne bağlı Santo Rosa şehrinde doğan Tafferel'in ailesi İtalyan ve Alman kökenli yoksul göçmenlerdi. 4 yaşındayken ailesi asıl memleketleri olan Crissiumal kasabasına döndü. Burada devrin belediye başkanı tarafından Porto Allegre'de kaleci olarak futbola başlatıldı. Bir yıl sonra da, 18 yaşındayken Internacional'in genç takımına alındı. 19 Yaşında profesyonel olarak A takımda oynamaya başladı.
Brezilya'da kısaca Inter denen Internacional o kaleye geçtikten sonra iki kez Brezilya ikincisi olurken, Taffarel de genç yaşına rağmen taraftarların efsanesi oldu. 1988'de ilk kez A
milli takım formasını giydikten sonra tartışmasız olarak Brezilya'nın en iyi kalecisi olarak kabul edildi.
ŞAMPİYONLUK KUPASI
Başarısı ve şöhreti
Brezilya'yı aşan her oyuncu gibi o da Avrupa'ya gitmek istedi. 1990'da
İtalya ligi Serie A'ya yeni yükselen Parma'ya
transfer oldu. Taffarel, ilk iki sezonunda ligdeki 34 maçın tamamında forma giydi. Parma 1992'de İtalya Kupa ve 1993'te de
UEFA Kupası Şampiyonu olarak büyük başarı kazandı. Parma'da oynadığı 74 maç sonrası yedek kalınca 1993'te Reggina'ya kiralık olarak gitti. Amerika'da yapılan 1994
Dünya Kupası'nda Brezilya şampiyon olurken, İtalya'yla oynanan final maçında Massaro'nun penaltısını kurtaran Taffarel de adeta kahraman olmuştu. Aynı yıl ülkesinin takımı Atletico Minerio'ya Brezilya tarihinin transfer rekoruyla geldi. Taraftarlar sokaklarda kutlama yapacak kadar ona hayrandılar. O da bu sevgiyi boşa çıkarmadı ve üç sezon boyunca Minerio'da çok iyi bir performans gösterdi.
1998'de Fransa'da yapılan Dünya Kupası'nda yarı finalde oynanan Brezilya-Hollanda maçı penaltılara gitti. Taffarel iki penaltı kurtarıp maça damgasını vurdu. Finalde ev sahibine 3-0 yenilen Brezilya'da fatura bu kez Taffarel'e kesildi. Kalecinin kaderi buydu, yani bir maçta kahramanken sonra da günah keçisi olmak.
