ZEKİ UZUNDURUKAN – O NASIL KURTARIŞ MERT!
Düne kadar Trabzonspor ile Beşiktaş arasındaki derbiler; oynanan futbol ve atılan birbirinden güzel gollerle nefes nefese geçmişti. Yine öyle bir dev maç bekliyorduk. Ama ilk yarıda gol pozisyonunun olmadığı, iki takımın da hayal kırıklığı yarattığı bir 45 dakikaya tanıklık ettik. Colley, Maxi Gomez'i; Denswil, Aboubakar'ı; Siopis, Redmond'u, Hüseyin, Ghezzal'ı marke edince derbi orta alanda düğümlendi kaldı.
Maçtan önce yapılan yorumlara bakıyorum da hayatında Trabzon'a gitmeyen; Şenol Güneş Stadı'nda maç izlemeyenler, o güzel şehri, muhteşem taraftarını ve tablo gibi stadı eleştiri yağmuruna tuttular. Neymiş efendim, Akyazı'da restoran-cafe yokmuş. Üç Büyükler'in statlarının olduğu yerlerde bol bol varmış. Taraftar, stadı doldurmayacakmış.
Yahu Ramazan ayındayız. İnsanlar oruçlarını açtıktan sonra stada geldiler. Ve maç başladıktan sonra tribünler doldu. Ayrıca Trabzon, bir gurme şehridir. Turizm şehridir. Restoran ve cafelerin en güzelleri var o şehirde. Restoran ve cafeler de stada yürüme mesafesinde... Ekran başında insanları doğru bilgilendirelim lütfen... Trabzon şehri 7 medeniyet geçirmiş ve 5 bin yıllık tarihi olan bir şehirdir.
Geçen yıl Trabzonspor, önüne geleni devirerek nisan ayında şampiyon olurken, Türk futbolunun bir şehir üzerinden okunduğu algısı yapıldı. Bu yıl Trabzonspor başarısız bir sezon geçiriyor. Şimdi de sahayı bırakıp; taraftarını, stadını eleştirmeye kalkıyorsunuz. Hem Türk futbolunun marka değeri dersiniz, sonra da yorumlarınızla bir futbol şehri üzerinden futbolumuzun marka değerini düşürme yarışına girersiniz...
Beşiktaş, ikinci yarıya ön alan baskısı ile başladı. Ama o dakikalarda Trabzonspor iyi savunma yaptı; Beşiktaşlı oyuncuların şutları, Uğurcan'ın ellerinde eridi. 56'da Bruno Perez'in yerine Trezeguet girdikten sonra Trabzonspor vites artırdı ve Beşiktaş kalesinde görünmeye başladı. Abdülkadir Ömür'ün nefis hareketlerle ceza sahasına girip yaptığı aşırtma vuruşu Mert Günok adeta bir kedi çevikliğinde kurtardı.
Maçın en net pozisyonuna 70'te Markovic ile Trabzonspor girdi. Markovic'in köşeye giden şutunu Mert müthiş çıkardı. Ardından bordo-mavililer, Beşiktaş kalesine Bakasetas ile şut yağdırmaya başladılar. Ama her zamanki gibi gününde olan Mert, adeta bir duvar ördü. 81'de Trabzonspor akıl almaz bir gol kaçırdı. Markovic'in ortasında Mert'i geçen topu direk dibinde yarım metreden Maxi Gomez ağlara gönderemedi. Dönen topa da Eren o kadar kötü vurdu ki...
Trabzonspor, son 20 dakika derbiyi tek kaleye çevirdi. Neler kaçırdı neler Trabzonspor... Mert Günok olağanüstü bir maç çıkardı. Hele hele oyunun son anlarında Trezeguet'in 90'a giden şutunda Süperman gibi uçtu Mert! O nasıl kurtarış Mert! Redmond'un kurşun gibi şutunda Uğurcan jeneriklik bir kurtarış yaptı. Ardından Salih'in vuruşunu da çizgiden çıkardı Uğurcan. İki kaleci de harika işler yaptı derbide. Maçın özeti ise daha çok pozisyon bulan Trabzonspor, Mert'i geçemedi.
SİNAN VARDAR - MERT YETMEDİ
İki takım da temkinli oynamayı tercih ederken, ilk yarıda sahada pas hatalarıyla geçen tatsız, tutsuz ve kalitesiz bir oyun vardı. İlk 45 dakikada; Ghezzal, Maxim ve Redmond etkisiz kalınca Beşiktaş kaleye sadece iki şut bulabilmesi olumsuzluğu gözler önüne seriyordu. İlk 45 dakikada yürüyerek Trabzonspor defansını zorlayamayan Beşiktaş, ikinci yarının başında özellikle Masuaku'nun takımı ateşlemesiyle tempoyu artırdı. Ama bu tempolu oyun sadece 10 dakika sürdü.
Beşiktaş'ta son 20 dakika Ghezzal ve Maxim oyundan çıkınca top; hep Trabzonspor'da kaldı, siyah beyazlı takım geriye çekildi. Ev sahibi baskıyı artırdı, pozisyonlar buldu. Beşiktaş'ta Masuaku, Onur ve Salih, Trabzonspor'da Hüseyin ve Bakasetas ve Trezeguet vasatın üzerine çıkan isimlerdi ama maçın yıldızı Mert Günok'tu.
Sadece Mert değil; Uğurcan da harika kurtarışlarla alkışı hak etti. Mert yaptığı kurtarışlarla takımını ayakta tutarken, Uğurcan da son anlarda Redmond ve Salih'in vuruşlarında müthiş kurtarışlara imza attı. Özellikle Mert; Beşiktaş'ı oyunda tuttu ama yetmedi!
Beşiktaşlı oyuncular belki farkında değillerdi ama dün kazanmaları gerekirdi. Önemli bir kayıp verdi. 2 puanın belki de telafisi olmayacak. Eh; geçen ay kadro dışı bıraktığın N'Koudou kurtarıcı olarak giriyorsa bu tablo sürpriz sayılmamalı. Volkan Bayarslan sıfıra yakın hatayla maçı yönetti. Tebriklerimle
TURGAY DEMİR – FUTBOL GRİBİ
Beşiktaş, hafta içinde oynadığı özel maçta, Atlethico Madrid önünde çok daha motive, çok daha hırslı ve çok daha etkiliydi… İlk yarıda tam anlamıyla peşin satan gibi rahat rahat koltuğuna yayılan bir Beşiktaş izledik. Ghezzal inanılmaz yumuşak şutlar attı, Redmond, takımı itmek şöyle dursun topu bile yeteri kadar öne itemedi. Onur sözüm ona öne çıktı ama sürekli geriye oynadı, Maxim ne aralara girebildi, ne de bir ara pası atabildi. Arkasındaki ekip böyle olunca Aboubakar'ın da etkisiz kaldığını söylemeye gerek yok. Trabzonspor savunmasını iyi kapattı, Beşiktaş'ın kilit isimlerine yakın oynadılar.
İlk yarı sahada bir derbi oynandığını belirten hiçbir istatistik yoktu, kaleciler yere yatmadı deyim yerindeyse. İkinci yarı da ise bambaşka bir maç izledik. Bu yarıda Beşiktaş, Makxim ve Ghezzal'ın yerlerine N'Koudou ve Muleka'yı oyuna alırken Trabzonspor da Trezeguet'u koydu Gomez'in yanına.
Trabzonspor kale önünde yüzde yüz gollük pozisyonlar yakalarken Mert de kurtarışlarıyla Beşiktaş'ı oyunda tuttu. Kartal'ın gole yaklaştığı anlarda ise Uğurcan Çakır çıktı sahneye. Redmond'un füzesini ve Muleka'nın yakın mesafedan kafasını müthiş bir refleksle önleyen Uğurcan tıpkı, Milli Takım polemiğine girdiği Mert gibi geceye damga vurdu. Özetle beş haftadır kazanan Beşiktaş, Trabzon'da maçın büyük bölümünde isteksiz ve iştahsızdı, yürüyecek hali yoktu, adeta futbol gribine yakalanmış gibiydi. Allah şifa versin.
REHA KAPSAL – KAĞIT DEĞİL SAHA
Trabzonspor-Beşiktaş maçının öyle bir ilk yarısı oynandı ki iki takım kalecisi Uğurcan ve Mert yere yatmadan oyunu tamamladılar. İki takım için de futbol adına söylenecek tek cümle yoktu. İkinci devre işlerin değiştiği pozisyon Trabzon lehine 60'ta Onur Bulut'un Larssen'e yaptığı müdahalede oldu. Trabzonlu oyuncuların verdiği reaksiyonla Volkan Bayarslan'ın kart göserdi. Bunu anlayan bordo mavili takım yalnız bu olaya değil oyuna da isyan ederek saha içindeki coşkuları, kazanma tutkuları ve takım birlikteliğiyle Beşiktaş'ı kendi yarı alına ittikleri gibi çok fazla pozisyon üretip gol de kaçırdılar.
Beşiktaş'ın en iyisi Mert ve Saiss olduğuna göre Güneş yönetimindeki en kötü 90 dakikaydı diyebiliriz. Şenol hocanın yaptığı değişiklikler Beşiktaş adına işleri daha kötüleştirip çetrefilleştirdi. Bundan sonraki bölümde de momentumu yakalayan, kazanmayı hak eden Trabzonspor sahada vardı. Maçlar 'kağıt üzerinde değil sahada' kazanılır. Beşiktaşlıların Trabzon'u kötü gidişatından dolayı nasılsa kazanırız moduyla maça çıktıkları gibi bu güç zehirlenmesiyle bir ara ne oynadığını bilmeyen, mücadelesi kazanma arzusu hemen hemen sıfır olan bi takım görüntüsündeydi.
Trabzon belki bütün kulvarlarda havlu atmasına rağmen ligin bitimine az süre de kalsa bir derbi zaferiyle taraftarının gönlünü almak için özellikle ikinci yarı canla başla galip gelmek için takım halinde sağlam bir birliktelik ortaya koydu. Tüm ikili mücadeleleri neredeyse kazandıkları gibi saha içi porselaslonları ve enerjileri de çok yüksekti. Galibiyeti hak etmişlerdi.
ERMAN TOROĞLU – TRABZONSPOR'A YAZIK OLDU
Trabzonspor ile Beşiktaş'ın maçının ilk yarısı öyle geçti ki anlatacak, yazacak hiçbir şey yoktu. Ama ikinci yarı oyun olarak, pozisyon olarak mücadele olarak Trabzonspor'a yazık oldu. Hakikaten yazık oldu. Trezeguet girince biraz süratlendiler, iyi pozisyonlar yakaladılar, 3-4 tane net pozisyon yakaladılar. İlk yarıda Trabzonspor'un diğer maçlara oranla daha farklı olduğu belli oldu. İkinci yarıda Trabzonspor oyununu yukarı taşıdı.
Beşiktaş'ta Cenk Tosun'un veya Hadziahmetovic'in olmaması bir etken değil. Beşiktaş iyi oynamadı. Beşiktaş, Fenerbahçe derbisini kazandı, 1 kişi eksik oynadı ama Fenerbahçe verdi o maçı. Siyah beyazlılar orta alanda çok hatalar yapıyor. Trabzonspor'da orta sahasında Bakasetas ve Siopis orta sahada çok rahat oynadılar. Trabzonspor'da Sörloth gibi bir oyuncu olsaydı bu maçları koparırdı. Üç tane adam ağır kaldı ve pozisyonları kaçırdılar.
Bakınız Trabzon şehri takımından böyle futbol istiyor. Böyle oynasın seneye şampiyonluğa oynamasın yine tribünleri doldurur. İkinci yarıda oynadıkları futbol hoşuma gitti. Bordo-mavililer ilk yarıda biraz durgundu ama ikinci yarıda iyi oynadı. Biraz başarıya aç bir teknik direktörle bu Trabzonspor takımı iş yapacaktır.
Trabzonspor'un teknik direktörü Beşiktaş'ı iyi tahlil etmiş ve rakibini kilitledi. Pas bağlantılarını kesti, Redmond'a adam bağlamış, Aboubakar'a tam markaj yaptı 40 metrede, hiç bırakmadı. İhsan Derelioğlu iyi hazırlamış takımı. Siopis ile Abdülkadir Ömür ikilisi de müthiş oynadı, ne var ne yok oynadılar. Özellikle Siopis Trabzonlu gibi oynuyor, Yunanlı gibi değil. İlk yarı kötü bir maç izledik ama ikinci yarıda Trabzonspor'un oynadığı oyuna yazık oldu. Bordo mavililer galibiyeti kaçırdı.
