Okan Buruk resmen açıkladı! Galatasaray'dan sonra...

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Galatasaray YouTube kanalına özel açıklamalarda bulundu.

İşte Buruk'un yaptığı çarpıcı açıklamalar...

"ÜST TARAFI ZORLAYACAĞIZ"

"Şampiyonlar Ligi'ndeki rakipleriniz hakkında düşünceleriniz nelerdir?"

"Avrupa'nın en iyi takımlarının olduğu bir arena olduğu için kolay kura bekleyemezsiniz. Her takım farklı şekilde zorluk çıkaracaktır. Farklı oyunlar, farklı yıldızlar var. Beklediğimiz birinci torbadan iyi bir takımdı, Bayern Münih geldi. İkinci torbadan Manchester United, üçüncü torbadan Kopenhag geldi. Benim daha önceki Şampiyonlar Ligi serüvenimde, yine Manchester United ile aynı gruptaydık. Tuchel, Paris'in başındaydı, şimdi Bayern'in başında. Kopenhag ile Avrupa Ligi son 16'da oynadım. Bayern Münih'e karşı futbolcu ve teknik adam olarak hiç oynamamıştım. Bir ilk olacak. Grubu değerlendirdiğimizde iki favori var. Galatasaray ve Kopenhag, üst tarafı zorlayacaktır. Kendi sahamızda oynayacağımız maçlar büyük avantaj, büyük heyecan. Deplasmanda da iyi oynayacak oyuncularımız var. En iyisini yapmaya çalışacağız. Her takımın önceliği grubu çıkmak. Bizim amacımız da bu..."

"MOLDE, HAALAND'I ÇIKARMIŞ BİR TAKIM"

"Molde karşılaşması ve play-off hakkında düşünceleriniz nelerdir?"

"Bu bize özgü bir şey olabilir; çok yüksekten bakıyoruz Avrupa futboluna. Norveç şampiyonuyla oynadık. Çok önemli yıldızlar yetiştirmiş, Haaland'ı çıkarmış bir takım. Bu takımdan da birçok oyuncu Avrupa'da oynayacaktır. Bu tür kuralara kulüp ve milli takım düzeyinde yüksekten bakıyoruz. Playoff turunda hangi takımla oynasanız değerli ve önemli. Molde, 20 küsür maç oynayarak bu tura geldi. Biz ise tam tersi sezona başlayan, oyuncuların tam hazır olmadığı, transferlerin geldiği, oyuncuları oynatamadığınız bir süreçtesiniz. O yüzden bunu işin içine katmak gerekiyor. Bu dönemde iki galibiyetle burayı geçmek çok önemli, çok değerli. Ben de kişisel olarak maç bittiğinde çok iyi oyun olmadığı için aynı mutluluğu yaşayamadım ama Avrupa'daki birçok takım bu mutluluğu yaşadı. Şampiyonlar Ligi gruplarına katılmak çok değerli. Bu önemli bir adım. Ülke puanı için de önemli. Molde'nin ne kadar iyi olduğunu sahada gördük. Tartışmanın anlamı yok. Galatasaray kötü olduğu için Molde iyi değildi. Molde iyi oyunculara sahip iyi bir takım. Biz belli dakikalarda iyi oynadık, belli dakikalarda performansımızın altında kaldık. Bu hiçbirimizin istemediği bir şey. Arada rakibimizin de zaman zaman bizden daha çok istedi, Molde için de Şampiyonlar Ligi önemli. Biz Şampiyonlar Ligi'ne kaldık, bunun keyfini sürmeliyiz."

"PARKEN'E GİDECEK OLMAK HEYECANLANDIRIYOR"

"İskandinav takımlarının, Türk takımlarını zorlamasındaki sebep sizce nedir?"

"Danimarka takımları, bizle daha benzer sezon takvimi yaşıyor. Kopenhag takımını 2019/20 sezonunda Avrupa Ligi son 16 turunda tanımıştım. Seyircisini, atmosferini biliyorum. Bir de biz UEFA Kupası'nı o stadyumda kazandık. Tekrar o stadyuma gitmek beni heyecanlandırıyor. İyi bir takıma karşı oynayacağız. Her yıl 2-3 oyuncu satıyorlar. Son yıllarda sürekli değişim yaşıyorlar. Her zaman iyi oyuncular yetiştiriyorlar, hem de oynatıyorlar. Güçlü bir takım. Bizim için tüm maçlar zor olacak ama Kopenhag maçını UEFA Kupası'nı kazandığımız stadyumda oynamak tüm Galatasaraylılar için çok farklı olacak."

"G.SARAY'IN DNA'SINDA ŞAMPİYONLAR LİGİ VAR"

"Şampiyonlar Ligi, Galatasaray camiası için ne anlam ifade ediyor?"

"Benim için çok büyük bir anlam ifade ediyor. Futbolcu olarak 1991/92'de Galatasaray A takımında oynamaya başladım. İlerleyen yıllarda ilk Şampiyonlar Ligi sınavım 92/93 sezonunda oldu, Manchester United'a karşı. Galatasaray takımının Avrupa performansı başladı. Daha önce de bir yarı final vardı. Bir teknik adam olarak ilk hayalim şampiyon olmaktı. Ben imza attığımda 13. sırada bitirmiş, çok kötü bir sezon geçirmiş bir takımdı. Sezon içerisinde hep şunu hayal etmiştim, bu sene şampiyon olacağız ve sonra Şampiyonlar Ligi'nde oynayacağız. Galatasaray'ın tekrar bu arenada olması, katacağı rengi, stadyumu, taraftarı... Marka değeri anlamında da Şampiyonlar Ligi'ne yakışan bir marka Galatasaray. Bunu hep iyi temsil etti, aldığı sonuçlarla da bunu gösterdi. 18. kez katılıyor. Bu bir Türk takımı için çok önemli. Şampiyonlar Ligi maç sayısı, birçok büyük Avrupa takımının önünde. Genlerinde hep Avrupa'da oynamak vardır. Bizim amacımız, Galatasaray'ı Şampiyonlar Ligi'nde yeniden yükseltmek."

UNUTAMADIĞI ŞAMPİYONLAR LİGİ MAÇLARI

"Futbolculuk döneminizde, unutamadığınız Şampiyonlar Ligi maçları hangileridir?"

"Şampiyonlar Ligi, ilk 93/94'te başladık. İlk orada oynadım. Benim en çok aklımda kalan 98/99 yılı Athletic Bilbao deplasmanı. Çeyrek final için sadece 1 puan almamız yetecekti. Maçın sonunda 1-0 kaybetmiştik. Maçı ağlayarak bitirmiştim. Çeyrek finale kalamama anısı bu. En güzel anısı da Galatasaray ile Real Madrid'e karşı 2-0 geriden gelip 3-2 kazandığımız maçtı. Gerçekten efsane bir maçtı bizim için. Inter kariyerimde de Inter - Milan eşleşmesi vardı yarı finalde. Bir maç 1-1, bir maç 0-0 bitmişti. Şimdi olsa avantaj olmayacaktı, Milan finale çıkmıştı. Şampiyonlar Ligi finalini kaçırmıştım."

"BENİM FELSEFEM, G.SARAY GENLERİNDEN GELİR"

"Futbol felsefeniz nedir?"

"Futbol felsefem, Galatasaray'ın genlerinden gelen bir felsefe. Galatasaray minik takımında başladığımda topa sahip olan, topu kendi ayağında tutan, rakibe geçtiğinde hızlı şekilde geri alan, dominant bir oyun. 11 yaşımda Galatasaray'a girdim. 11 yaşımdaki oyun, 18-19 yaşımda ilk resmi maçına çıktığındaki oyunla, şimdiki oyun benzeşiyor. Dominant bir oyun! Top bizdeyken hücumu düşünen bir takım, top rakipteyken bir an önce almaya çalışan bir takım. Geçen sene haftalar geçtikçe bunu net şekilde ortaya koyduk. Bunu her rakibe karşı uyguladık, hep bu oyunu oynadık. Bu sezon da hedefimiz yine kendi oyunumuz. Rakip analizini en doğru şekilde yapıp kendi oyunumuzla birleştiriyoruz. Ana düşüncem dominant, oyuna karar veren bir takım. Bunun için fiziksel olarak hazır olmak gerekiyor. Galatasaray taraftarını da mutlu etmek çok önemli. Oyunumuz da, Galatasaray taraftarının baskısıyla yükseliyor. Bu birliktelik çok önemli."

"9 ŞAMPİYONLUK KUPAM VAR"

"İki kulüpte de şampiyon olmak için başladım sezona. İki takımda da ilk sezonumdu. İkisinde de şampiyon oldum. Yenilenen kadro ve yenilenen takımla başladık her iki sezona da. Başakşehir'de yaklaşık 6 oyuncu yenilemiştik. Galatasaray'da daha fazla yeniledik. 1 sene önce oynanan oyunun çok daha dışında, daha agresif ve sert, daha dominant, önde baskı yapan, top rakipteyken agresif pres yapan... Galatasaray'daki başarımız da burada. Oyuncu kalitesi de öne çıkıyor. Hem Başakşehir hem Galatasaray'da çok kaliteli oyuncularla çalıştım. Oyuncularla doğru iletişim önemli. Futbolculuk kariyerimde 7 lig şampiyonluğu, UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupası var. Kazanmaya odaklı ve kazanmayı bilen biri oldum. Teknik adamlık kariyerimde de bunu oyuncularıma aktarıyorum. Kazanmak için en fazlasını ortaya koyuyoruz. Teknik adam olarak iki lig şampiyonluğu benim için çok önemli."

"TÜRK TAKIMLARI ÇOK BAŞARILI OLACAK"

"Türk takımlarının, Avrupa kupalarındaki seviyeleri hakkında düşünceleriniz nedir?"

"Makas olarak büyük bir fark var. Ekonomik farklar, oyuncu kalitesini değiştiriyor. Bu sene Türk takımları önemli yatırımlar yaptı. Bu sene Türk takımları, Avrupa'da çok başarılı olacak. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne katılması, Fenerbahçe, Beşiktaş... Adana Demirspor, gruplara çok yaklaştı. Tüm takımlarımız Avrupa'da başarılı olacak. Şampiyonlar Ligi'nde kendi cesaretimizi, oyunumuzu ortaya koyduğumuzda hiçbir takıma karşı ezilmeyiz. İnsanların kafasında nasıl olacak var ama kendi karakterimizi daha çok ortaya koymak gerekiyor. Oyuncular, bu tip maçları çok daha iyi oynayabiliyor, daha iyi konsantre oluyor. Bunu ligdeki derbilerde ortaya koyduk. Önemli maçların hepsinde çok önemli skorlar ve oyunlar ortaya koyduk. Türk takımlarının ülkemize tekrar kupa getirmesi çok önemli bir motivasyon."

ICARDI, MERTENS, TORREIRA

"Icardi, Mertens ve Torreira hakkkında düşünceleriniz nelerdir?"

"Bir kere o arenada oynamış oyuncular, Avrupa tecrübeleri var. Bu kariyerlerine göre Şampiyonlar Ligi maç sayıları yüksek değil. Onlar için de tekrar başarılı olmak, Şampiyonlar Ligi'nde olmak önemli. Icardi bunu Şampiyonlar Ligi ön eleme maçlarında gösterdi. Mertens attığı muhteşem golle çok önemli bir galibiyet kazandırdı. Bu oyuncular bizim için değerli. Hem saha içi hem saha dışında takımın önemli lokomotifleri. Icardi sevgisi, Türkiye'nin her yerinde... Takım ayırt etmeksizin birçok çocuğun Galatasaraylı olmasında Icardi ve geçen seneki takımın başarısı önemli. Türkiye'de Icardi çılgınlığı var. Oynadığı oyunla bunu hak ediyor. Her geçen gün takımı daha çok sahipleniyor. Takımın kaptanlarından biri oldu. Bu da bizim için önemli. Icardi, takımın önemli bir parçası oldu. Mertens kariyeriyle, aldığı sorumlulukla, top rakibe geçtiğinde takımı hareketlendiren bir oyuncu. Torreira'yı ayrı bir yere koyuyorum. Geçen sene bu takımın oynadığı oyunda önemli bir rolü vardı. Torreira'yı sezon başı çok aradık, yokluğunu hissettik. Yaş olarak çok iyi bir yaşta. En iyi performansını verecek yaşta. Birçok takım bu yaz Torreira'ya talip oldu, teklif yaptı ama Galatasaray'da Şampiyonlar Ligi oynamak istedi. Yine Icardi'nin yaptığı gibi Galatasaray'da olmayı seçti. Şampiyonlar Ligi'nde kendilerini gösterecekleri bir sezon başlıyor. Oyuncularımın hepsine güveniyorum, birçoğu Avrupa'da oynadı. Tecrübeliler. Bu sene en iyi şekilde gösterecekler."

"İNANILMAZ BİR TUTKUMUZ VAR"

"Türkiye'deki futbol kültürünü nasıl tanımlarsınız? Şampiyonlar Ligi geceleri için taraftara mesajınız var mı?"

"Bir kere inanılmaz bir tutku var. Stadyumlardaki atmosfer, gelen rakiplerin şaşkınlığı... Bunu çok seviyorum. Gelen takımlar, belki çok daha büyük stadyumlarda oynuyorlar ama o atmosferi yaşamıyorlar. Bizim stadyumlarımızdaki atmosferin fotoğraflarını, videolarını çekmeleri değerli. Bu tutkunun yanında aceleciliğimiz de var. Hemen bir şeyler olsun istiyoruz. Bu Türk futbolu olarak bizi zorlayan şeylerden biri. Hızlı şekilde her şey oluşsun, hep kazanalım, bir daha hiç kaybetmeyelim. Bu aceleciliğimiz var. Kendi içimizdeki tutkumuz, rekabetlerimiz insanların her maçı kazanmasını istetiyor. Onun yanında tabii galibiyetleri çok maksimumda yaşıyoruz, kaybedince en dibe giriyoruz. Standardı bulmamız gerekiyor. Her takım kazanabilir, her takım kaybedebilir. Kendi oyuncularımıza çabuk tepkiler veriyoruz veya iyi bir şey yaptıklarında çok fazla seviniyoruz. Bunun bir ayarını tam bulduğumuzda Türk futbolu için daha iyi olacak. Ben Galatasaray taraftarı özelinde konuşacağım, maç öncesi ve sonrasında yaşadığımız birliktelik birbirimizi ne kadar çok sevdiğimizi gösteriyoruz."

"MÜZİĞİ, TOPU, KALİTESİ!"

"Şampiyonlar Ligi'nin, futbol dünyasındaki yeri ve en beğendiğiniz tarafı nedir?"

"Birincisi müziği. Nerede duyarsam duyayım tüylerim diken diken oluyor. Etkileyici! Orada oynamak, hocalık yapmak... Hatta topun üzerindeki yıldızları görmek bile heyecanlandırıyor. Kalite de var! İnanılmaz bir oyuncu kalitesi. Görüntüler, hakemler, futbolcular muhteşem. Seyredebileceğimiz, oynayabileceğimiz en iyi yerdeyiz. Şampiyonlar Ligi denince bile heyecanlanıyor insan..."

"AVRUPA'DA TAKIM ÇALIŞTIRMAK İSTİYORUM"

"Teknik adamlık kariyerinizdeki hedefleriniz nelerdir?"

"Birincisi Galatasaray ile şampiyon olmaktı. Teknik adam olarak, Galatasaray hocası olarak başlardım. 11 yaşımda Florya'daki sahaya girdim ve seçmeyi kazandım. Yıllar sonra Galatasaray'ın teknik direktörü oldum. Şampiyonluk yaşadım, Şampiyonlar Ligi'ni yaşayacağım. Galatasaray ile birlikte bu serüveni en iyi şekilde sürdürmek. Yine şampiyonluklar yaşamak...