Fenerbahçe Kulübü'nün tarihindeki en büyük çekişmelerden birisinin yaşanması beklenen Olağan Seçimli Genel Kurul, start aldı. Ülker Stadı'nda iki gün sürecek kongrenin ilk gününde divan başkanlığı seçimi gerçekleştirildi.
Fenerbahçe Kulübü'nün tarihindeki en büyük çekişmelerden birisinin yaşanması beklenen Olağan Seçimli Genel Kurul, start aldı. Ülker Stadı'nda iki gün sürecek kongrenin ilk gününde divan başkanlığı seçimi gerçekleştirildi.
"SESSİZ OLUN, SINAV VAR"
Üyeler, Yüksek Divan Kurulu Başkanı Şekip Mosturoğlu ve Vefa Küçük arasında bir tercih yaptı. Kazanan, eski divan kurulu başkanı Vefa Küçük oldu. Küçük'ün konuşma yapacağı sırada Mosturoğlu'nu destekleyen grup protesto etti. Vefa Küçük ise "Sessiz olun, sınava giren öğrenciler var" diyerek grubu sakinleştirdi.
YILDIRIM'DAN FLAŞ KARAR!
Kulüp üyelerinin konuşmalarını yapacağı kongrenin ilk gününde, başkan adayları da son konuşmalarını yapacak. 2018 yılında Aziz Yıldırım ve Ali Koç'un konuşmalarını yaptığı gün oldukça gergin geçmişti.
AZİZ YILDIRIM STADYUMDA
Fenerbahçe Başkan Adayı Aziz Yıldırım, Olağan Seçimli Genel Kurulu öncesinde yaklaşık 6 yıl aranın ardından Ülker Stadyumu'na geldi.
GALATASARAY'A GÖNDERME!
Fenerbahçe'nin olağan seçimli genel kurulunda konuşan sarı lacivertli kulübün genel sekreteri Burak Kızılhan, Süper Lig'de geride kalan sezonla ilgili Galatasaray'a yönelik sert ifadeler kullandı.
Kızılhan, "Son noktayı ise kendisi şampiyon sanan takımın sahasında kazanarak, hem de hakem hatalarıyla eksik kalmışken, sadece rakibimizin değil, tüm spor kamuouyunun gözleri önüne sererek koydular. Gerçek şampiyonun kim olduğunu gösteren bu tarihin en değerli takımını alınlarından öpüyoruz." dedi.
AZİZ YILDIRIM KONGREYİ TERK ETTİ
Fenerbahçe'de Erol Bilecik'in konuşma yaptığı sırada kürsüye gelen Aziz Yıldırım, önce Ali Koç'un elini sıktı ve ardından söz aldı. Şekip Mosturoğlu ve Vefa Küçük arasında yaşanan seçime değinen Yıldırım, "Seçimler demokratik şekilde başlamamıştır. Bu yüzden bugün buradan ayrılıyorum, yarın oy atmaya geleceğim." dedi.
BİLECİK'TEN AZİZ YILDIRIM'A GÖNDERME!
Fenerbahçe'de konuşma yaptığı sırada Aziz Yıldırım'ın araya girdiği Erol Bilecik, daha sonra sözlerini tamamladı. Bilecik son sözlerinde ise Aziz Yıldırım'a göndermede bulundu.
Bilecik, "Cahil ile girme münakaşaya. Ya sinirini zıplatır tavana ya da yazık olur adabına! Son sözüm, bu sözü hak edenlere olsun; Korkakların ömrü, cesurların dedikodusuyla geçiyor." dedi.
ALİ KOÇ TARTIŞMA YAŞADI!
Fenerbahçe'de başkan adaylarından Ali Koç, Aziz Yıldırım'ın stadyumu terk etmesinin ardından sahneden tribünlere doğru yöneldi. Koç, bu esnada tribünde bulunan kongre üyeleriyle tartışma yaşadı.
VEFA KÜÇÜK'TEN SERT SÖZLER
Fenerbahçe'de başkanlık seçimini yöneten Vefa Küçük, Aziz Yıldırım'ın izinsiz söz almasının ardından sert ifadeler kullandı.
Küçük, "Bugün tüzük dışı, izin istemeden kürsüye gelinmiştir. Ali Koç da istese bizden söz alması lazım. Kongreyi ben yönetiyorum. Benden izin almadan kimse kürsüye çıkamaz ve konuşamaz." dedi.
"NEDEN ALİ KOÇ?"
Ali Koç'un yönetim kurulu listesinde yer alan Hulusi Belgü:
"Fenerbahçe'yi çok seviyorum. Artık sadece eleştirmek değil, maddi ve manevi her şeyimi Fenerbahçe'ye vermek istiyorum. Büyük bir özveri ile batık bir kulübe sahip çıktığı için Ali Koç diyorum. 'Ben Fenerbahçeyim' demediği için, 'Burası benim, seni içeri almıyorum' demediği için, taraftara 'Siz bu stada sokmam' demediği için, 'Göğüs reklamı almam' deyip Katar Şeyhi'nin formamıza koymadığı için, genel kurulda konuşan üyeleri tehdit etmediği için, Alex gibi bir değeri harcamadığı için, 'Şampiyon olmasak ne olur?' demediği için, şampiyon hocaları kendisinin önüne geçer diye göndermediği için, Riyad'da Atatürk'e ve Cumhuriyet'e sahip çıktığı için, otobüsümüz kurşunladığında 1 hafta sonra maça çıkmadığı için Ali Koç."
ACUN ILICALI'DAN JOSE MOURINHO SÖZLERİ
Fenerbahçe'de başkan adayı Ali Koç'un yönetim kurulu listesinde bulunan Acun Ilıcalı da kongrede söz aldı.
Ilıcalı, "İnsanın namusuna şerefine iftira atmak, seçim kazanmaktan önemli olmamalı. Bir seçimi kazanmak için her yol mübah mı? Biz Fenerbahçeli değil miyiz? Biz kahrolalım, Aziz Yıldırım başkan olsun... Birbirimize değil rakiplere korku salmak için buradayım. Fenerbahçe sen çok yaşa, canım feda olsun sana... Daha gelmeden şu tribünlerin kucakladığı Mourinho'ya çamur atmayı başardınız. Başkan olursanız Mourinho ile nasıl çalışacaksınız?" şeklinde konuştu.
YÖNETİM İBRA EDİLDİ
Fenerbahçe'de bugün gerçekleştirilen olağan seçimli genel kurulda yönetim, yapılan oylama ile ibra edildi.
BAŞKAN ALİ KOÇ'TAN SERT KONUŞMA
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç hem genel kurul gündemi hem de rakibi Aziz Yıldırım hakkında konuştu. Koç'un konuşmasından öne çıkanlar; "Bugün ne yazık ki evdeki hesap çarşıya uymadı. Ruhumun, ruhunuza en ihtiyaç duyduğu dönemde buraya geldiniz. Sadece beni destekleyenlere değil, Sayın Aziz Yıldırım'ı destekleyenlere de teşekkür ediyorum. Fenerbahçe demokrasisine hep beraber değer kattık. Çok farklı bir gün bekliyorduk. Özellikle ben... Niye farklı bir gün bekliyordum? Çünkü, 6 senedir hayal ettiğim çok istediğim ama gerçekleşmeyen buluşma bugün gerçekleşecekti ama olmadı, yine olmadı. Son 6 ayda o kadar çok yapıldı ve söylendi ki, özellikle son 2 haftada. İnsan olan insan bunlara cevap veremediği zaman atılan iftiralarda, söylenen yalanlarda 1 gram bile doğruluk payı olmadığı zaman, cevaplayamadığınız zaman isyan ediyorsunuz. Ben bugün onbinlerce kongre üyemizin, milyonlarca taraftarımızın huzurunda Fenerbahçe'nin bundan sonraki 3 yıllık liderini başkanını seçecek olan sizlere en doğru iklimi, en doğru bilgilendirmeyi sunmayı hedefliyordum. Benim en büyük hayalim son 6 senede kayıtsız şartsız beni ve arkadaşlarımı destekleyen, yeri geldiğinde eleştiren insanlara bundan 3 sene sonra iyi ki yapmışız, iyi ki dayanmışız, bakın iş nereden nereye geldi dedirtmek. Kaldırım taşı çıksa dahi ona oy veririm diyen pek çok sebeple eleştiren bir kısmı haklı sebepler, kayıtsız şartsız beni istemeyenlere dahi 'iyi ki adam dayanmış' demeleri. Seçilirsek en büyük arzumuz budur. Bunu becerebilirsek ne demek biliyor musunuz, Fenerbahçe çok başarılı ve bir bütün demektir. İnşallah o günleri de hep beraber yaşayacağız, göreceğiz. Ben çok şey söyleyecektim. Bugüne kadar 3-5 kişinin bildiği şeyleri istemeyerek 6 yıl boyunca içime attığım konuyu paylaşacaktım detaylı şekilde. Ben mertçe savaşmayı, insanların gözünün içine bakarak mücadele etmeyi, arkadan konuşmadan doğrucu Davut edasıyla insanların yüzüne söyleyen biri olarak söyleyeceğim şeyleri, söyleyeceğim kişi burada olmadığı için ne kadarını söyleyebilirim, hakikaten emin değilim. Biz devasa bir gücüz. 6 seneyi beraber geçirdik. Bana sorarsanız futbol dışında 6 senede geldiğimiz nokta itibarıyla çok önemli mesafeler kat ettik, özellikle finans ve strateji konularında. Futbol dışında tüm takım branşlarda ve olimpik şubelerde çok büyük başarılar elde ettiğimiz, ezeli rakiplerimizi ya yendiğimiz ya da devlet müessese takımlarıyla mücadele ettiğimiz anlarda başarı kazandık. Şunu söylemek istiyorum, borç şuydu, borç buydu falan hepsini bir yere koyun. Avrupa'nın batmaya en riskli takımı olmaktan çıkıp Mourinho'yu getirir noktaya geldik. Bunu kim küçümsüyorsa art niyetlidir. Biz o günlerden, o zamanki kulüp başkanının 'bu kulüp batmış' sözlerinden çıkıp geçen seneki takımı kuruyorsak doğru yoldayız. Daha yeni başlıyoruz. Oraları rayına soktuk, yatırımlara devam edeceğiz. Fenerbahçe başkanıyken kulübün, renklerin, milyonlar için elinden ne geliyorsa yapmak zaruriyetin vardır. Hiçbir şekilde Fenerbahçe'ye yanlış yapmadık. Niyetimizi sorgulayamazsınız. Kararları eleştirebilirsiniz ama ne varsa Fenerbahçe için yaptık. 6 yılın öyküsü olarak şunu söylemek istiyorum; kulübü aldığımızda Avrupa'nın finansal olarak en kötü kulübüydük. Dünyada pandemi oldu, faizler, enflasyon, kur uçtu, 6 yılda 100 milyon $ yayın geliri kaybımız var, pandemiden 80, büyük sponsorlardan 18-20 milyon... Kontrolümüz dışındaki olaylara rağmen çok şükür ki bugünlere geldik. Allah bir daha o günleri bize göstermesin."
"6 yılın öyküsü olarak şunu söylemek istiyorum; kulübü aldığımızda Avrupa'nın finansal olarak en kötü kulübüydük. Dünyada pandemi oldu, faizler, enflasyon, kur uçtu, 6 yılda 100 milyon $ yayın geliri kaybımız var, pandemiden 80, büyük sponsorlardan 18-20 milyon... Kontrolümüz dışındaki olaylara rağmen çok şükür ki bugünlere geldik. Allah bir daha o günleri bize göstermesin. Kulübe kendi ağzıyla batmış diyenler, tüm değişken faktörler yokken kulübü bu duruma getirdiler. Oturup şükredeceklerine devamlı belden aşağı vuruyorlar. Bugün bazı gerçekleri suratlarına bakarak söyleyecektim. Ayrılış şekline içim acıdı. Demokrasimize yakışmadı. İddialarının altının hepsi boş. Bir de konuşmayı basına vermişler. Yoksunuz burada. Sayın Başkan çok geç değil. Saat 5'e geliyor. Akşam istediğiniz yerde TV'ye çıkalım. Hadi burada size muhtelif sebeplerden hakkınız yendiğini savunabilirsiniz, bize göre öyle değil, kameralarda kayıtlı mevcut. Bizi çok yere şikayet ettiniz, şimdi de İçişleri Bakanlığı'na şikayet ediyorsunuz. Fırsat bu fırsat. Konuşmanızı yapamadınız. Bu çağrı tarihte son kez olacak, bir daha olmayacak. İstediğiniz yerde akşam buluşalım, söyleyemediklerinizi söyleyin. Ben söyleyemediklerimi yüzünüze bakıp söylemek istiyorum."
"Bugün bazı gerçekleri suratlarına bakarak söyleyecektim. Ayrılış şekline içim acıdı. Demokrasimize yakışmadı. İddialarının altının hepsi boş. Bir de konuşmayı basına vermişler. Yoksunuz burada. Sayın Başkan çok geç değil. Saat 5'e geliyor. Akşam istediğiniz yerde TV'ye çıkalım. Hadi burada size muhtelif sebeplerden hakkınız yendiğini savunabilirsiniz, bize göre öyle değil, kameralarda kayıtlı mevcut. Bizi çok yere şikayet ettiniz, şimdi de İçişleri Bakanlığı'na şikayet ediyorsunuz. Fırsat bu fırsat. Konuşmanızı yapamadınız. Bu çağrı tarihte son kez olacak, bir daha olmayacak. İstediğiniz yerde akşam buluşalım, söyleyemediklerinizi söyleyin. Ben söyleyemediklerimi yüzünüze bakıp söylemek istiyorum. Söylemekten mahcubiyet duyuyorum. Bu kulüpten alacağım 1 kuruş para yoktur. Hiç mahcubiyet duymadan, ben 150 milyon € vermediysem beni mahkemeye verecekmiş. Hep tehdit, hep tehdit! Vermeyen namert olsun. Bir hukukçu bulursanız dava açacak, bir mahkeme bulursanız kabul edecek verin. Kulübümüzün 2014'ten önce kayıtları doğru dürüst yok. Tamer Yelkovan Bey, doğru dürüst yönetmemiş. Geçmişi bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey var ki ben ve arkadaşlarım, kulüple yaptığımız ticari ilişkide sizin yaptığınız gibi mahsuplaşma yapmadık. Ne verdiniz bilinmiyor, aldıklarınız, mahsuplaştıklarınız biliniyor. Hiçbir alacağınız olmadığı biliniyor. İnsanlara çamur atarken biraz da şöyle düşünün, kendime yapılmasını istemediğimi başkasına yapmamalıyım. O öfkeniz yok olacaktır böyle düşünürseniz. Sağlığınıza da faydalı olacaktır. Ben kendime yapılmasını istemediğim hiçbir şeyi size yapmadım. TV'ye çıksak şunu soracaktım; nasıl bir Fenerbahçe yönettiniz ki Fenerbahçe'nin göğüs sponsoru olacak birini bulamadınız, nasıl oldu da Sarı Melekler'in hiçbir sponsoru yoktu. Şu an geldiğimiz noktada hiçbir takımımız da boş alan yok. Biz olağanüstü olumsuz şartlarda gemiyi yüzdürmeye devam ettik. Futbolu da rayına sokunca başarılar peş peşe gelecektir. 6-0 6-0 bunu ağzınıza taktınız. Haklı da olabilirsiniz. Benim 6 senemle, senin ilk 6 senen arasında 1 kupa fark var. Sonra açıldınız. Aynısı benim için de geçerli olacak, göreceksiniz. Biz, sizin gibi Fenerbahçe'yi gündelik savrulmalarla, sadece heyecan uyandırmak adına altı boş vaatlerle değil somut, ayağı yere basan planlarla geleceğe hazırlamaya çalıştık, böyle devam edeceğiz.
Sadece güvenmenizi istiyorum. Güvenmemeniz için çok sebep olabilir, onun için çok mahcubum, çok mahcubuz. Bu öyle bir mahcubiyet ki 3 sene sonra ifade ettiğim hayallerimin de fitilini ateşleyen bir mahcubiyet. 'İyi ki Ali Başkan ile devam ettik' dedirteceğim size! Bana karşı olumsuz düşünce içinde olan, Sayın Aziz Yıldırım'ı destekleyen, kararsız olup hiçbirimizi istemeyen, hepinize borcum var. Hiçbir kırgınlığım da yok inanın. Tek kırgınlığım Çubuklu formayı giyen çocuklara yapılan haksız tezahüratlar. Biz bu işi kafaya taktık. Cam tavanı kıracağız. Zincirleri kırıp ulusal ve uluslararası başarılar kazanacağız! Ben neden aday oldum, neden karar değiştirdim, ağzımdan bir laf çıktı, pişir pişir onu söylüyorlar. Kimlerin ağzından ne laflar çıkıyor, hemen unutuluyor. Pek çok konuşmacının, Erol Bey'in ve benim biraz anlattığım kulübümüzü bu duruma getiren zihniyetten, kendi malı gibi yöneten insanlardan kurtarmak için, dönmemeleri için aday oldum. Makyaj düşünce son 1 haftada ne kadar haklı olduğumu görüyorsunuz. Güleç, çocukları düşünen, şakacı imaj çabuk gitti, eski hatırladığımız kızgın, tehditkar, sabırsız, vicdansız kişi geri geldi. Bir kere teşekkür etmediniz, bir kere kutlamadınız. 6 senede hiçbir şey yok muydu kulübün yanında durabileceğiniz. Bırakın yanımızda durmayı Trabzon'da bizi suçladınız bizi bizi! 3 Temmuz'da neler yaşadığımızı siz biliyorsunuz, bana 'kaçtı' dediniz. Şu anki Yüksek Divan Kurulu başkanına dedirttiniz. Ben kaçmadım, dimdik yanınızdayım. Yönetici başkan değildim, kapı kapı dolaştım 650 bin imza topladım, 'Adalete Fener Yak' dedik. Onu da beğenmediniz. Siz bir şey söyleyin, Fenerbahçe'nin yenilgilerinden sonra vur patlasın çal oynasın restoranlarda poz vermek dışında ne yaptınız. Nihat Özdemir'i hatırlamıyor musunuz dava arkadaşınızı. Utanmadan sıkılmadan bir seçim kazanmak için bunları söylediniz. Azılı Galatasaraylı'yı FBTV'ye çıkartıp hakkımda onları söylettiniz. Bu mu liderlik! Bana haksızca çok sert vuruyorsunuz. Bu bir yol haritası. Öyle kolay değil takımı ligden çekmek. Fenerbahçe başkanı kurusıkı ateş etmez diyor. Siz hiç ateş ettiniz mi? Hangi konuda ateş edip bir şey elde ettiniz. Biz isyan bayrağı çektik, biz çekince Türk futbolunda neler olduğunu hatırlatayım. Ülkede bahis operasyonu başladı. Yabancı VAR hakemleri geldi. Saha hakemleri yabancı olacaktı, talihsiz yumruk olayından dolayı cesaret edemediler. İmza kampanyası başladı. Mecburen seçim çağrısı yaptı. Bunlar kendiliğinden mi oldu! Devamı da var. Bu işi Avrupa boyutuna taşığımız zaman, bakın taşlar nasıl yerinden oynayacak. 20 sene sonra ilk defa çok adaylı TFF seçimine gidiyoruz. Ben başkan olduğum sürece Fenerbahçe'yi şampiyon yapmazlar sözleri isyanın sözleriydi, camiayı ayağa kaldırma sözleriydi. Teslimiyet, umutsuzluk değildi. Olsaydı bu takım, o son derbiyi alamazdı, son haftaya şansını taşıyamazdı, rakibi bu kadar ittirilmesine rağmen. Bunun üzerinden seçim kampanyası dizayn ediyor olmak acz içinde olmaktır.
Bir kere halka arz oranı en düşük kulüp Fenerbahçe. Stadyum ismimizi yenileyeceğiz, Aralık-Ocak ayına yenileriz, 10 yıllık. Şu an 130-140 milyon $, 90 milyon $ olmaz bu sefer. Kırdırttık, bunu verdik. Kırdırıp ne yapacağız, bankaya vereceğiz, ana parayı kullanacağız. O zaman çok daha sağlıklı seviyeye düşecek borcumuz. Büyüyen ekonomimiz var, o da yetmedi gayrimenkullerimiz var. Ne borcu, uğraşmıyorum diyor Sayın Başkan, uğraşmadığı için buraya geldi borç. Biz hem şampiyon yapmalıyız hem de sağlıklı omurga oluşturmalıyız. Salonu satarım diyor. Aynı kişi diyor ki, gayrimenkullerin satılmasına onay vermeyin diyor. Sadece siz satarsanız mı onaylayacağız ama içiniz rahat olsun. Bir kale arkası tribününde 3 tane numune var şu an. Ayakta daha fazla taraftar alabilmek için yapılan bir çalışma. Mevzuata göre UEFA maçlarında ayakta durmak yok ama 5 ülkede deniyorlar. Biz de denemeye girmek istedik. Önümüzdeki sezon deneyecekler. Eğer izni alamazsak, zaten oturulmuyor orada, mavi renkte daha dar oturaklar olacak ve kapasite artacak. Maltepe'deki 125 dönümlük akademi arazisi. 7 saha yetmez, 12 saha lazım diyor. Haklı ama bir yerden başlamak lazım. Birçok kulübe örnek olacak. İdmanlarımız yaz hazırlıklarımız 2 sezon sonra orada olacak. Bu sene çok güçlü ve mali açıdan kudretli, kuvvetli yönetimimiz var. Bize bir stadyum projesi gösterildi, 3 ay dendi, sonra uyandılar, sonra 6 ay dediler. Neyse bir şey demiyorum. Mühendislere göre olmaz bu. Bu sabah bir tatsızlık yaşandı. Yaşanmasaydı keşke. Bu bir mağduriyet midir, strateji midir. Eş dost arıyor, yarın gelmeye gerek yok, Bodrum'a gidiyorum falan diyenler var. Sakın ama sakın ha. Bu hatayı yapmayın. 25-30 bin kişinin yarın buraya gelmesi geliyor. Bu iş bitti, oldu bitti havasına gelmesin. Biz kazanacağız. Pazartesi sabahı yepyeni bir yolculuğa hep beraber çıkacağız. Bu çağrıyı Aziz Yıldırım'a da yapmak istiyorum. Babam bana 'Hayatta affedilmeyecek hiçbir şey yoktur' dedi. Söz konusu Fenerbahçe'nin menfaatlerinde birleşmeyse affedilmeyecek hiçbir şey yoktur! Bugün burada yaşananlara çok üzgünüm. Fenerbahçe'ye büyük emekler verdiniz, uğruna hapis yattınız. Maddi manevi fedakarlık yaptınız. Her şeye minnettarız. Ancak, insan değişir. Siz de değiştiniz ama çok değiştiniz. Bu benim için içler acısı bir durum. Geçmişte çok büyük işler yapan siz, bugün Fenerbahçe'yi sevmiyorsunuz. Siz kendinizi Fenerbahçe'den daha çok seviyorsunuz. Siz Türkiye'nin, hepimizin göz bebeği, milli değerlerin karşılığı, dünyanın en büyük spor kulübü olan Fenerbahçe'yi kişisel ihtiraslarınızdan sahiplenmiyor, umursamıyorsunuz. Siz sadece Fenerbahçe'de başkan olmayı seviyor ve yahut başkanı olduğunuz Fenerbahçe'yi seviyorsunuz. Siz benden nefret ediyorsunuz, bu duyguyu aşamıyorsunuz. Ben sizden nefret etmiyorum. Sizin Ali Koç nefretiniz, Fenerbahçe sevginizin önüne geçmiş. Çok acı. Ben Fenerbahçe'yi çok seviyorum, elimden geleni yapıyorum, emek veriyorum. Benim niyetimi sorgulayamazsınız. Vereceğiniz en önmeli kararlardan bir tanesi, tüm hırsıyla adeta Fenerbahçe ile kavga eden bir profil mi yoksa Fenerbahçe için mücadele eden bir adayın tarafı mı olacaksınız? Tablo çok net. Kürsüye çıkmak için 25 kişiyle Divan Başkanımızın tabiriyle 'kürsüyü işgal' etmenize hiç ama hiç gerek yoktu. 'Kavga çıkacak Ali Koç' dedim, 'Kavga edelim' dedi demişsiniz. İş öyle değil Sayın Başkan, nasıl biliyor musunuz? Geldiniz, elimi sıktınız, hayırlı olsun, kavga çıkacak dediniz. Ben de kavga çıkacaksa çıkacaktır dedim. Hatırlayın. Hafızanızı zorlayın. 'Genel kurula divana gelirim, ama kendi emniyetlerini sağlayabilirler mi, konuşursam neler olacağının farkında değiller mi, 20-30 kişi karşısında Ali Bey dağıldı' dediniz. Siz neymişsiniz ya! Herkesi korkutuyorsunuz, herkes sizden kaçıyor. Biz kavga falan istemiyoruz ama her zaman geçen sefer de olduğu gibi, kürsüden de hitap etmiyorsunuz, insanları korkmakla, dağılmakla suçluyorsunuz. Yahu siz kongreye gelince biz niye kendimizi korumak zorundayız. Siz esas ağzınızdan çıkan lafa dikkat edin. Bugünkü Divan seçimine itiraz ediyorsunuz ve diyorsunuz ki hepimizi zan altında bırakıyorsunuz, hepimizi çift kol kaldırmakla itham ediyorsunuz. Delegelerin dörtte biri delege değildi, kaçak girdiler diyorsunuz. Güvenlik kartlarını başka bir şey olarak medyaya ifade ediyorsunuz. Fenerbahçe'nin haklarını savunamıyormuşuz, güya haksızlığa uğramışsınız ama kendi hakkınızı savunmadan kaçıp gidiyorsunuz. Borç tablosu anlatılırken kürsüye geldiniz. Sükünetle tartışma çağrıma cevap vermediniz. Sahadan çekildiler diye laf ediyorsunuz. Siz seçim sahasından çekilmediniz mi bu sabah? Hayatta büyük konuşmamak lazım, başınıza gelir pek çok kez olduğu gibi. Holding mi olmalı, halkın takımı mı olmalı diye enteresan bir sözü var. Kendini kulübün üstünde görmek ne demek biliyor musunuz, kendini kulübün sahibi olarak görmek ne demek biliyor musunuz? Kulübün kaynaklarını belli dönemlerde kendi özel ihtiyaçlarınız için kullanıp sonra tekrar kulübün kasasına koymak, aradaki ödeme dönemin faizini vermek, yani kulüp üzerinden fonlanmak veya bir yöneticinizin yaptığı gibi futbolcularımıza yaptığımız ödemeleri, iki çekte toparlayıp sonra onun arkasından çekin arkasına imza atıp futbolculara da kişisel ileri tarihli çek verip, o tarih gelince bir daha ileri tarihli çek vermek, yani akçeli işe girmek. Futbolculara soruyoruz, kulüp menfaatleri ve FFP için diyorlar. Bu bahsettiğimiz rakamlar az buz rakamlar değil. Kulübün sahibiyseniz ne yaparsanız 1700 küsür kombineyi bir taraftar grubuna bilabedel verebilirsiniz. Kulübün sahibiyseniz bir yöneticiniz top oynadığı insanlara 90 küsür kombineyi bilabedel verebilirsiniz. Bunlar sizin yanınızda çalışan muhasebecinin sözleri, altı imzalı. Siz Fenerbahçe'nin sahibi gibi görmüşsünüz kendinizi. Siz futbolcularla olan konuyu bilmiyordunuz, öğrendikten sonra da bir şey yapmadınız. Bunların hiçbiri biz varken Fenerbahçe'de gerçekleşmez. O yüzden bu zihniyet dönmemeli. Bir teknoloji şirketiyle iş yapmışız. 8.6 milyon $ sözleşme falan var yok belli değil. Avans alıyoruz. 100 gün sonra 9.6 milyon $ geri ödüyoruz. Parayı niye aldık belli değil, 100 gün sonra niye bu kadar yüksek faizle geri ödedik, belli değil, çözemiyoruz. Kulüp aleyhine işlemleri sık sık yaptığınızı tespit etmek. Bu konulara girmeyecektik size hürmetten ama bizim adımıza konuştuğunuz iftiralar, aşağılamalar, alay etmeler. Sizin de ayağınız yere bassın, dengenizi bulun Sayın Aziz Yıldırım."