KIZILCIK ŞERBETİ! - ULAŞ ÖZDEMİR
Dün akşam izlediğim Trabzonspor, son dönemlerin en kötü performansını (son 10 dakika hariç) sergiledi.
Sahada ne fiziksel ne de zihinsel varlık gösterebilen, tamamen dağılmış bir takım vardı. Geçen hafta Aspor yayınında söylemiştim:
"Trabzonspor'un kendine gelmesi, hem bedensel hem de zihinsel olarak toparlanması, 10 ila 12 haftayı bulur." Görünen o ki, buradan ayağa kalkmak gerçekten zor olacak. Bu takım, sezon öncesi kampta neredeyse hiç çalışmamış.
İki hazırlık maçıyla geçiştirilen kamp dönemi, ne ileriye ne geriye adım atabilecek fiziksel düzeye ulaşamamış bir takım var karşımızda. Her şey eksik, her şey yarım! "Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan bellidir" derler. Fiziksel yetersizlikler, zihinsel anlamda hazırlıksız girilen bu sezonda yaşananları tamamen açıklıyor. Sahada, başarısız bir atak girişimi ya da basit bir pas hatası sonrasında oyuncuların beden dillerinde özgüven kaybı net bir şekilde görülüyor. İkili mücadele kazanamayan, pres yapamayan, geriye koşamayan bir takım izliyoruz. Oysa ki, sezon başındaki antrenmanların kalitesi, o sezonun kaderini belirler.
Fiziksel ve zihinsel toparlanma sağlandıktan sonra, oyunun taktiksel ve stratejik boyutlarını konuşmaya başlayabiliriz. Ancak o zamana kadar, kızılcık şerbeti içecek Şenol Güneş'in Allah yardımcısı olsun. Zira, karşımızda her anlamda çökmüş bir takım var. Şu an tek ışık, takımın kalesinde parlayan Uğurcan Çakır. Ve Anthony Nwakaeme. 35 yaşında olmasına rağmen, yine klasik performansını sergiledi ve maçı çözen adam oldu.
Oyun zekâsı, top kontrolü ve bitiriciliği tartışmasız seviyede. Yaptığı asistler, rakip savunmayı dağıtan çalımları ve oyuna kattığı sakinlikle Trabzonspor'un en kritik kozlarından biri. Yaşı ilerlemiş olabilir ama futbol zekâsı ve yeteneği hiç yaşlanmıyor.
Trabzonspor Kayserispor deplasmanından 1 puanla ayrıldı. (AA)
SAVIC NİYE ALINDI? - İSKENDER GÜNEN
Şamil Ekinci, Trabzonspor'un efsaneye başkanı ve entelektüel bir isimdi. Kırşehirli olmasına rağmen kalben Trabzonluydu. Öyle bir Trabzon sevdalısıydı ki maddi manevi Trabzonspor'a her şeyini veren mümtaz bir kişilikti. Verdikleri kelimelerle anlatmak çok zor. Trabzonspor ve Türk futbolunun bana göre kaybı çok büyük. Kendisine Alllah'tan rahmet ve Trabzonspor camiasına başsağlığı diliyorum.
Maç kendi sahanızda ama futbolda doğruları yapan taraf Kayserispordu. Topa daha fazla sahip olmak önemli ama herhangi bir veriminiz yoksa sorunlar öne çıkıyor. İlk yarıda pozisyonları bulan, penaltıyı değerlendiremeyen ve ardından golü bulan yine Kayserispor'du. 1-0'dan sonra Kayseri, son vuruşlarda başarılı olsa farklı bir skor ortaya çıkabilirdi. Denswil hiç gereği yokken penaltı yaptı. Savic ise geçen yıl geldiği Atletico Madrid'de performansına bakılmaksınız 'Neden transfer edildi' anlamak mümkün değil. Trabzonspor'un yediği ilk golde hatası büyüktü. Bir de sol bek Eren, Milli Takım'da mükemmel bir performans gösterdi ancak dün Kayseri'nin geliştirdiği atakların birçoğu onun tarafından gerçekleşti. Sol bekteki oyuncunun ilk görevi savunmayı doğru yapmaktır. İkinci yarıdaki oyuncu değişiklerinden sonra Trabzonspor 2. golü kalesinden görmesine karşın bir direnç ortaya koydu. Önce Umut ardından Denswil ile beraberliği yakaladılar. 2-0'dan geriye dönüş önemli ama Şenol Güneş'in oyunda sorunları çözmesi gerekiyor.
Kayserispor, 2-0'lık üstünlüğünü koruyamadı. (AA)
NWAKAEME KURTARDI - ZEKİ UZUNDURUKAN
Beşiktaş karşısında yürekli bir futbol oynayan Trabzonspor'dan, dünkü Kayserispor maçında eser yoktu! Kayserispor öyle etkili kontrataklar geliştirdi ki... Emin olun saymakta zorlandım. Eren Elmalı hayatının en kötü maçını oynadı. Önünde oynayan Orsic takım arkadaşına hiç yardımcı olmadı. Orsic hem hücumda kötüydü, hem de oyunun savunma tarafında hiç yoktu. Trabzonspor'un sonlandıramadığı her atak, Trabzonspor kalesinde pozisyona dönüştü. Hem de ne pozisyonlar...
İşin tuhaf tarafı, Kayserisporlu oyuncular Trabzonspor orta sahasını o kadar kolay geçtiler ki... Bordo-mavili oyuncular, işin savunma yönünde, ikili mücadele tarafında neredeyse hiç yoktu. Her Trabzonspor maçında Uğurcan Çakır'ı yazıyor, konuşuyoruz. Bir de Uğurcan Çakır olmasa, vay Trabzonspor'un haline. Dün bir penaltı kurtardı, net pozisyonlar çıkardı. Beşiktaş maçında muhteşem oynayan Eren Elmalı'nın dün tel tel dökülmesine bir anlam veremedim. Mendy, dökülen savunmaya yardımcı olmaktan orta sahada top yapamadı. Okay yalnız kaldı.
Trabzonspor, sanki ceza sahasında Onuachu varmış gibi sürekli havadan ortalar yapıyor. Şenol Güneş'in bu takıma yerden oynamayı ezberletmesi lazım. İlk yarıda Savic'in sakatlanması, Trabzonspor adına ayrı bir darbe oldu. Hasan Ali'nin attığı gol adeta derslikti. Bu kadar oyundan kopulmaz, bu kadar basit hatalar yapılmaz! Şenol Güneş kenarda sahadaki oyuncularından daha fazla yoruldu. Koca Trabzonspor, Boa Morte'yi durduramadı!
Şenol Güneş, 2. yarıya başlarken iki hamle birden yaptı. Orsic ve Bardhi'yi çıkararak, Nwakaeme ve 19 yaşındaki Poyraz Efe Yıldırım'ı sahaya sürdü. Bu değişiklikler de Trabzonspor'a bir ivme kazandıramadı. İlk yarıda olduğu gibi ikinci bölümde de Kayserispor kopya ataklar geliştirdi. Mendy ve Uğurcan olmasa, Trabzonspor tarihi bir yenilgi alabilirdi. İlk yarıda Trabzonspor savunmasını yerle bir eden Boa Morte, 63'te yine bordo-mavili oyuncuları adeta ipe dizerek süper futbolunu golle süsledi. Dakikalar 70'i gösterirken Kayserispor'un gol beklentisi 2.46, Trabzonspor'un ise 0.52 idi. Yine Şenol Güneş dokunuşu gördük. 81'de Draguş-Umut Bozok değişikliğini yaptı. Bu hamle ile Trabzonspor gol aramaya başladı. 89'da Umut'un attığı gol umutları da yeşertti. Ardından sihirbaz Nwakaeme'nin muhteşem ortasını Denswil tamamladı ve eşitlik geldi. Uzatma anlarında 'Trabzonspor gibi oynamaya başlayan' bordo mavililer, usta ayakları ile puan aldı. O kadar transfer yapıldı, yine Nwakaeme maçı kurtarmış oldu. Şenol Güneş'in bu futbolcu topluluğu ile işi gerçekten çok zor! Ancak iyi ki Güneş gelmiş, yine takımı toparlayacak olan hoca Güneş'tir. Burak Yılmaz yönetimindeki Kayserispor'u tebrik etmek lazım. Futbolun bir yürek işi olduğunu gösterdiler.