7,4 MİLYON MAKİNE BİRBİRİYLE KONUŞUYOR
Webinar'a Özel Oturum Konuğu olarak katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Haberleşme Genel Müdürü Gökhan Evren internete sadece insanların değil makinelerin de bağlandığına dikkat çekerek konuşmasına başladı. Evren, "2025'te 30 milyar cihazın internete bağlanacağı tahmin ediliyor. Türkiye'de makineler arası iletişim aboneleri dahil 86,2 milyon mobil abone bulunuyor. Aralık 2021 sonu itibarıyla mobil ve sabit genişbant internet abonelerinin sayısı 88 milyonu geçerken makineler arası iletişim abone sayısı ise 7,4 milyona yaklaştı" dedi.
Türkiye'nin internet kullanımına ilişkin veriler de paylaşan Evren, mobil genişbant internet abonelerinin aylık ortalama kullanımının pandemi öncesi döneme göre iki kattan fazla artış göstererek 11 GB seviyesine ulaştığını ifade etti. Evren, "Türkiye'de fiber abone sayısının 4,8 milyonu aştı" derken, bu sayının üç katından fazlasına ise yüksek hızlı internet sunabilecek bir altyapı bulunduğunu belirtti.
Nesnelerin internetinin, 5G altyapısıyla çok daha çeşitli uygulamaları beraberinde getirdiğine vurgu yapan Evren, "Önceki dört nesle kıyasla 5G, daha yüksek bir iletişim hızı, güçlü güvenilirlik özellikleri, gelişmiş ağ kapasitesi ve oldukça düşük gecikme süreleri bakımından üstün" olduğunu ifade etti. "Otonom araçlar, akıllı sistemler, siber güvenlik, robotik, biyomedikal gibi birçok farklı alanda nesnelerin interneti teknolojilerinin gelişimi 5G ekosistemi ile mümkün olacak" diyen Evren, 5G'ye yerli ve milli ürünlerle geçmek istediklerini belirtti ve "5G Vadisi'nde firmalarımızın ürettiği ürünleri ve çeşitli şebeke altyapılarını test ediyoruz. Ayrıca 6G sistemine de şimdiden hazırlanıyoruz. Bakanlığımız ve BTK olarak paydaşlarımızla birlikte sektörümüzde yerli ve milli bir ekosistem kurma çalışmaları yürütüyoruz. Bu çalışmalar neticesinde OSTIM ev sahipliğinde Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi (HTK) kuruldu. Bugün itibarıyla 160'tan fazla firma ve 8000'den fazla çalışanı ile büyük bir organizasyon haline gelen HTK sektörümüzde önemli bir konuma sahip oldu" sözleriyle devam etti.
SİBER KALKAN USOM
Nesnelerin İnterneti cihazlarının sağladığı verimlilik, esneklik ve kolaylığın yanında güvenilirliğinin de önemine vurgu yapan Evren, "Üretimden işletime kadar Nesnelerin İnterneti cihazlarının güvenliği ile ilgili diğer önleyici tedbirlerin çok iyi bir şekilde sağlanması önem arz ediyor. Bizlerin bu konudaki görevi siber saldırılara karşı proaktif şekilde davranarak vatandaşlarımızın maruz kalıp kalabileceği bu saldırıların önceden bertaraf edilmesi ve gerekli tedbirlerin geliştirilmesidir. 2020-2023 dönemini kapsayan Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi de eylem planı da hazırlanarak yürürlüğe konuldu. Siber saldırıların engellenmesi ve caydırıcılığın sağlanmasına yönelik operasyonel çalışmalar Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu bünyesinde faaliyet gösteren Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) tarafından yürütülüyor. Siber güvenlik ekosistemimizde yer alan USOM koordinasyonunda 2079 kurum ve kuruluşta siber sahanın korunmasına yönelik çalışmalar gerçekleştiriyor. Bu çalışmalar kapsamında birçok tehdit ve saldırı önlenerek zararlı yazılımların yayılması engelleniyor. Hatta bu saldırı türlerini incelediğimizde bir kısmının doğrudan Nesnelerin İnterneti cihazlarını hedef aldığını rahatlıkla görebiliyoruz" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
NESNELER AKILLANIYOR
Webinar'ın diğer Özel Oturum Konuğu BSH Global D2C Başkanı Ayşenur Evcil ise BSH altındaki markaların enerji verimliliği ve inovasyon anlamında dünya şampiyonu olan ürünleri ülkemizde geliştirdiğini, ürettiğini ve başta Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünyaya ihraç ettiğini söyleyerek konuşmasına başladı. 2005'ten bu yana toplamda 1 milyar eurodan fazla yatırım yaparak Türkiye'deki en büyük yabancı yatırımı gerçekleştiren beyaz eşya grubu olduklarını söyleyen Evcil, bağlanabilirlik kavramının kendileri için giderek daha büyük rol oynadığını ifade etti. Nesnelerin İnterneti'nin kullanımı ve gelişme alanlarına örnek veren Evcil 2013'ten bu yana ürünlerini kademeli olarak ağ uyumlu hale getirdiklerini şimdi bunu bir adım daha öteye taşıyarak Nesnelerin İnterneti ile nesneleri sadece birbirine bağlamadıklarını onları akıllı hale getirdiklerini de ifade etti.
ÜRETİM NASIL DEĞİŞECEK?
INBUSINESS dergisi öncülüğünde ve Vodafone Business sponsorluğunda gerçekleştirilen Future of Technology Webinar Serisi'nin ikinci webinarında 'Nesnelerin İnterneti: Üretim, Verimlilik Ve Ekonomi Nasıl Değişecek?' isimli panel Deloitte Digital Türkiye Ortağı Özlem Yanmaz moderatörlüğünde, HPE Türkiye Genel Müdürü Güngör Kaymak, Dassault Systemes Türkiye Genel Müdürü Elif Gürdal, Tech Data A TD SYNNEX Company Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı, Vodafone Türkiye Kurumsal Ürün ve Çözümler Direktörü Oğuz Çidam'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
STRATEJİ İÇİN İŞ ORTAKLARI GEREKİYOR
Bu zamana dek toplanan verinin yüzde 90'ının son iki yılda oluştuğuna dikkat çekilen panelde söz alan HPE Türkiye Genel Müdürü Güngör Kaymak, ilerleyen teknolojinin aynı zamanda kendi dışındaki sektörleri, yaşam ve çalışma şekillerini de dönüşüme tabi tuttuğunu dile getirdi. Bunun nedeninin üretilen veri olduğunu belirten Kaymak, "Veri artık eskiden olduğu gibi üretildiği yerde durmuyor. Uçlara doğru ilerliyor. Sensörler başta olmak üzere nesnelerin interneti olarak adlandırdığımız kavram neticesinde dünyada 30 milyar ile 70 milyar arasında konuşan ve veri üreten sensörler ve cihazlar var" diyerek sözlerini sürdürdü. Üretilen veriyi gerçek zamanlı yakalayarak doğru analiz edenlerin ise rekabette öne geçeceğini belirten Kaymak, en popüler konunun otonom araçlar olduğunu, Nesnelerin İnternetinin etkin ve güvenli kullanımının bu araçların etkin kullanımı için ön koşul olduğunu söyledi. "Nesnelerin interneti konusunda amaç o sensörleri üretmek değil" diyen Kaymak, şirketlerin 'bu teknolojilerle nasıl ilerleriz?', 'nasıl müşterimizi daha fazla mutlu ederiz?', 'nasıl daha çok kazanabiliriz?' sorularını sormaları gerektiğini ifade etti. Kaymak sözlerini şu şekilde tamamladı; "Şirketlerin, varoluş amacından yola çıkıp o amaçları gerçekleştirip realize edecek iş ortakları ve iş birlikleri geliştirmesi verebileceğim en önemli tavsiye."
5G'NİN GELMESİYLE DEVRİM YAŞANACAK
Nesnelerin İnterneti ve Yapay Zeka gibi teknolojilerin artık hayatımızın birçok alanına girdiğinin önemle altını çizen Vodafone Türkiye Kurumsal Ürün ve Çözümler Direktörü Oğuz Çidam, konuşmasına şu şekilde devam etti: "IDC'nin yapmış olduğu bir araştırmanın sonuçlarına göre dünya çapında nesnelerin interneti harcamaları bu yılın sonunda 1 trilyon doları aşacak. Türkiye'ye baktığımızda ise önümüzdeki 10 yıl içerisinde otomasyon, yapay zekâ ve dijital teknolojilerin yaratacağı ekonomik fayda ve sosyal değişimlerle 3,1 milyon iş artışı yaratma potansiyeli bulunuyor.
Vodafone Business olarak Nesnelerin İnterneti çözümlerimiz ile sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz. E-SIM sayesinde kullanıcılar, hem donanımlarındaki SIM kartları takmak, değiştirmek için efor sarf etmekten ve ücret ödemekten kurtuluyor hem de süreçlerinde aksama olmadan daha az atık üreterek bunu gerçekleştirebiliyorlar. Dijital Tarım sayesinde çiftçiler sürdürülebilir tarıma geçiyor, erken uyarı sistemleri ile sulama, gübreleme ve ilaçlamalarını azaltan çiftçiler kaynakları daha verimli kullanıyor. Red Enerji, elektrik tüketimi bilgisini toplayan, toplanan verinin merkezi yazılıma iletilmesini sağlayan ve bu verinin anlık ya da geçmişe yönelik olarak raporlanması, alarmlar oluşturması, karşılaştırma yapması, kullanıcıyı bilgilendirmesi ve uzaktan kontrol edilmesini tek ekrandan sağlayan uçtan uca tasarlanmış bir Nesnelerin İnterneti çözümü olarak dikkat çekiyor. Özellikle 5G'nin gelmesiyle birlikte Nesnelerin İnterneti tarafında bir devrim yaşanacak. Şu anda tüm dünyada bunun örneklerini görüyoruz."
1,2 MİLYAR DOLARLIK HARCAMA
Panelde konuşan Tech Data A TD SYNNEX Company Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı, konuşmasında her geçen gün daha da dijitalleşen dünyada bu değişime ayak uydurmanın hem kurumlar hem tüketiciler açısından önemine değindi. Yumrukçallı, "Kurumlar rekabete karşı avantaj yakalamak, verimliliği artırmak, müşteri deneyimini iyileştirmek ve yeni pazarlarda yeni gelir kapıları bulmak istiyor. Bu da yeni nesil teknolojileri kullanma ihtiyacını ortaya çıkarıyor ki bugünkü konumuz olan Nesnelerin İnterneti de bunun en önemli parçalarından biri. Tüketici seviyesinde de Nesnelerin İnternetinin günlük hayatı kolaylaştırması, insanlara daha fazla kişisel zaman yaratması, tasarruf, farklılaşma ve kişiselleştirme imkanı sağlaması da kullanıcıları bu teknolojileri sahiplenme konusunda ciddi anlamda motive ediyor" dedi.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Nesnelerin İnternetinin üretim alanlarından evlerdeki teknoljik cihazlara ve ofis araç gereçlerine kadar birçok alanda kullanılmaya başladığına işaret eden Yumrukçallı, artık her şeyin akıllandığına vurgu yaparak örnek olarak akıllı evler, akıllı araçlar, akıllı ulaşım ve akıllı şehirleri verdi. Artan ilginin sonucu olarak Türkiye'de 2020 yılında sadece Nesnelerin İnterneti ve analitik pazarında 1 milyar dolarlık bir harcamanın gerçekleştiğini, 2021 yılında ise bu rakamın 1,2 milyar dolara ulaştığını söyleyen Yumrukçallı, "Önümüzdeki dönemde daha da hızlı gelişecek. Özellikle önümüzdeki yıl kullanılmaya başlanılması planlanan 5G teknolojisinin yüksek bant genişliği, düşük gecikme süreleri Nesnelerin İnternetinin daha hızlı ve daha çok sektöre yayılmasını sağlayacak" diye konuştu.
REKABET İÇİN DOĞRU ANALİZ GEREKİYOR
Panelde konuşmacı olarak yer alan bir diğer isim de Dassault Systemes Türkiye Genel Müdürü Elif Gürdal oldu. Üretim araçlarının görünürlüğünü ve takip edilebilirliğini sağlamanın kurumların en önemli hedeflerinden biri olduğuna değinen Gürdal, "Üretim firmalarının birincil odaklandığı şey bu. Dikey teknolojiler de bize tüm dataları, yüksek hızla ve tüm ortamlardan toplamamıza imkan sağlıyor" dedi. Önemli olan bir diğer unsurun ise elde edilen veriyi değerlendirmek olduğunu anlatan Gürdal, "Elde edilen çıktılar ile doğru ürünü, doğru zamanda, doğru verimlilikle nasıl piyasaya süreceğiz sorusuna odaklanmak gerekiyor" dedi.
Üretimdeki verimliliğin sınırlı kaynakları en iyi şekilde kullanabilme becerisi olduğunu anlatan Gürdal konuşmasında, "Tek başına çok verimli bir firma olmak ve üretim yapmak üreticilerin rekabet edebilmelerini garanti etmiyor. Doğru ürünün doğru maliyet ve zamanlama ile ulaşması önemli" dedi.
