Milyonlarca insanın kullandığı sosyal medya uygulamalarında her geçen gün yeni bir detay ortaya çıkarken ülkeler arasındaki gerilimler sosyal medya platformları üzerinden de devam ediyor.
takvim.com.tr
Milyonlarca insanın kullandığı sosyal medya uygulamalarında her geçen gün yeni bir detay ortaya çıkarken ülkeler arasındaki gerilimler sosyal medya platformları üzerinden de devam ediyor.
ABD VE ÇİN GERİLİMİ DİJİTAL MEDYADA
ABD ve Çin arasında devam eden ticaret savaşları dijital alanda da devam ediyor. Sosyal medya şirketleri arasındaki rekabetin son ayağının merkezinde ise dünyada milyonlarca kullancısı olan TikTok var.
Son olarak New York Times, TikTok'un kurum içi bir belgesini sızdırdı. Gazete, Çin merkezli sosyal medya şirketinin kullanıcılarının "aklını okumak için" bir algoritma kullandığını, bunun da uygulamanın bağımlılık yaratmasında kullanılabileceğini iddia etti.
ÇİN MERKEZLİ UYGULAMAYA TEHDİT UNSURU OLARAK ANLATILDI
Uygulamanın Çin merkezli olması nedeniyle haber metnindeki ifadeleri dikkat çekti.
TikTok, birkaç saat içinde müzik zevkinizi, ruh halinizi ve birçok başka kişisel bilginizi deyim yerindeyse ele geçiriyor. Yani uygulamayı kullanırken önünüze gelen tavsiyeler, sizin beğenilerinizi gözeten masum sonuçlar değil, uygulamada daha fazla kalmanız için yapılan matematiksel bir değerlendirmenin ürünü TikTok, mikro düzeyde sizi hedef almak üzere tavsiyelerde bulunabiliyor.
BELGEYİ TİKTOK ÇALIŞANI GAZETEYE VERDİ
New York Times'ın ele geçirdiği belgeye göre algoritmanın kullandığı dört kriter var:
Kullanıcı değeri
Uzun vadeli kullanıcı değeri
Yaratıcı değeri
Platform değeri
Bu "değer" ifadeleri, şirketin "TikTok Algo 101" başlıklı belgesinde yer alıyor ve TikTok'un Pekin'deki mühendislik ekibi tarafından üretilmiş. Gazete belgeyi görme yetkisi olan ancak paylaşıma yetkisi bulunmayan bir TikTok çalışanından aldığını açıkladı.
Belge, şirketin günlük aktif kullanıcılar eklemeye yönelik "Nihai hedefi" doğrultusunda, sunduğu video akışında birbiriyle yakında ilişkili iki ölçütü (metrik) optimize ediyor: "Kullanıcıyı elde tutmayı" yani kullanıcının tekrar uygulamaya girip girmediği ve "harcanan zamanı"
Bu tür algoritmik tavsiyeler, pek çok analiste göre bağımlılık gibi sosyal tehditler oluşturuyor.
Daha önce YouTube'un da sıradaki video tavsiyelerini nasıl belirlediği üzerine çalışan ve şirketin bu tür algoritmalarının şeffaf olması gerektiğini savunan Algo Transparency'nin kurucusu Guillaume Chaslot, matematiksel formüller içeren TikTok belgesini New York Times için analiz etti. Chaslot, "Bu sistem, şirket için asıl önemli olanın izlenme süresi olduğunu gösteriyor. Algoritma, size istediğinizi vermek yerine insanların bağımlı hale gelmesi için çalışıyor" diyor.
ÇOCUKLARIN KULLANMASINA İZİN VERMEK DELİLİK
TikTok'un algoritmasının çocuklarımızın hayatını yönlendirmesine izin vermenin "delilik" olduğunu söyleyen Chaslot, "Bir çocuk her video izlediğinde TikTok onun hakkında bir parça daha bilgi ediniyor. Algoritma, birkaç saat içinde kullanıcının müzik zevkini, neyi fiziksel olarak çekici bulduğunu, depresyonda olup olmadığını, uyuşturucu kullanıp kullanmadığını, bunlar gibi pek çok hassas bilgiyi tespit edebilir. Bu bilgilerin yine kullanıcya karşı kullanılması riski yüksek. Bu bilgilerin bir kullancıyı tekil olarak hedeflemesi ve platforma daha bağımlı hale getirmesi potansiyeli var" diyor.
Belgeye göre izlenme süresi TikTok'un dikkat aldığı tek faktör değil. Belge, videoların nasıl puanlandığına ilişkin kaba bir denklem sunuyor. Bu da üç verinin akıllı zeka ve gerçek bilgilerle işlenmesi anlamına geliyor: Beğeniler yorumlar ve videoları oynatma süresi.
