Elde ettiği istihbarat sayesinde Gök Kağanlığı'na ait değerli eşyalarla yüklü bir kervanın haberini alan Akkız, bu bilgiyi Sırma ve Yaman'la paylaştı: "Gök Kağanlığı'ndan bir araba dolusu tutsak kız çıktı. Kurtarmamız gerek! Sandık sandık da ipekle altın var!"
Kurduğu zekice pusu sayesinde kervanın yolunu kesen Akkız, arkadaşları ile kervanı ok yağmuruna tutarak kontrolü eline aldı. Kervanı koruyan askerler bir araya gelip kalkanları ile kendilerini korumaya aldığında saldırı püskürtülmüş gibi göründü. Ancak Akkız, Sırma ve Yaman aniden saklandıkları yerlerden çıkarak askerleri gafil avladı.
Ardından Akkız kafese kapatılmış esirleri özgür bıraktı ve "Tez gidin burdan! Hürsünüz!" Tutsak kadınlar büyük mutluluk yaşarken, Akkız elde ettikleri ganimetleri de kadınlara vermek istedi.
Ganimetleri kontrol ederken beklediğinden fazlasını bulan ve sandıklardaki paha biçilmez mücevherler bulan Akkız, büyük şaşkınlık yaşadı. Tutsaklardan biri, "Alpagu Han kardeşi Balamir'in kızını oğluna isteyecekmiş. Bu sandıklar da biz de onun Batı Gök Kağanlığına armağanıydık" diyerek duruma açıklık getirirken, Akkız merakla sordu: "Hangi oğluna ister ki kızı?"