Diyarbakır'da kaybolan Narin Güran'dan 9 gündür haber alınamıyor.
Esrarengiz olay 21 Ağustos'ta saat 15.00 sıralarında Kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde meydana geldi.
Kur'an Kursu'na giden 8 yaşındaki Narin Güran birden ortadan kayboldu. Narin kaybolmasının ardından paniğe kapılan ailesi soluğu poliste aldı.
Gönüllülerin de desteğiyle şu ana kadar 1710 personelin yer aldığı aramalar kapsamında mahalle içerisinde ve çevresinde çalışma yürütüldü.
Jandarma ve AFAD'a bağlı arama kurtarma ve diğer ekipler, mahallenin çevresi, kayalıklar, dere ve sazlık, tarlalar ile mahallenin içindeki atıl alanlar, boş evler, ahırlar, samanlıklar ve evlerin bahçesinde arama yaptı.
KAN LEKESİ BULUNDU
Soruşturma kapsamın bölgede yaşayan herkesin ifadesi alındı. Çalışmalar sürerken Narin'in evinin yakınındaki bir kayalıkta kan lekelerine rastlandı. Yapılan inceleme sonucunda kan lekelerinin Narin'in burnu kanayan kuzenine ait olduğu ortaya çıktı.
Bölgede ayrıca Narin'e ait olduğu düşünülen bir terlik bulundu. Ancak yapılan inceleme sonucunda teeliğin Narin'e ait olmadığı belirlendi.
Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yıldırım, Narin Güran'ı arama çalışmalarına ilişkin, "Narin'imiz için devletimiz bütün imkanları şu anda kullandı, kullanmaya devam edecek. Allah nasip ederse kısa bir zamanda Narin'imize ulaşacağız" açıklamasını yaptı.
Narin'in annesi Yüksel Güran, kızının kaçırılmış olabileceğini belirtti.
Güran, "Narin akıllı bir kızdır, çikolatayla, parayla kandırılamaz, bir arabaya bindirilemez. Tanıdık biri olmazsa kızım asla birinin arabasına binmez." ifadelerini kullandı.
ANNEDEN İTİRAF GİBİ SÖZLER
Güran'ın katıldığı bir televizyon programında "İlk defa söylüyorum bizden şüphelenirler diye söylemedim. Narin kaybolduğu saatlerde ağabeyi ve iki arkadaşı evin arka tarafında tütün içti ve yanlarındaki köpeğe zarar verdiler. Oğlum yazık günah dedim" ifadelerini kullanması ise olayın seyrini tamamen değiştirdi.
RAPOR HAZIRLANDI
Soruşturma kapsamında kayıp kızın ağabeyi Enes Güral'ın gözaltına alındığı öğrenildi.
Güral'ın kolunda sırık izi bulunduğu ortaya çıktı. Abinin ifadesinde "İzi kendim yaptım" dediği öğrenildi.
İzin Narin Güra'a ait olup olmadığının tespiti için şüphelinin İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği öğrenildi.
Enes G'nin Adli Tıp Kurumu'ndaki işlemlerinin tamamlandığı belirtildi. Olayla ilgili rapor hazırlandı. Abinin Diyarbakır'a sevk edildiği bilgisine ulaşıldı.
ÇELİŞKİLİ İFADELER MEVCUT
Öte yandan A Haber muhabiri Sinan Yılmaz Narin'in kaybolduğu yerden, Amca'nın Enes'in kolundaki izler için "Sinirlenince bazen kendi kendini ısırıyor" dediğin, aktardı.
AİLE TEKRAR KARAKOLA GİTTİ
Bölgeden canlı yayın yapan Yılmaz, Narin'in ailesinin şu anda tekrar karakola gittiğini de açıkladı. Yılmaz "Bu bilgi yakınları tarafında bizimle paylaşıldı. Ailenin ifadesine tekrardan başvuruluyor." dedi.
Narin kaybolmasının ardından ortaya çıkan 2,5 saatlik boşluk detayı ise dikkat çekti.
Narin'in Çarşamba günü 15.15'te eve gittiği öğrenilirken, ailesinin Narin'in eve girmediğini söylediği iddia edildi.
2,5 SAATLİK BOŞLUKTA NEREDEYDİ?
Narin'in amcasının ise 17.40'ta bizim eve gelip kuzenlerini sormuş dediği belirlendi.
15.15 ile 17.40 arasında olan 2.5 saatlik boşlukta küçük kızın ne yaptığı ise bilinmiyor.
Köyden 16 yaşlarındaki bir gencin jandarmada verdiği bilgiler ise oldukça önemliydi.
Genç, Narin'i 18:40 civarında köyün içindeki çeşmenin yanında gördüğünü ifade etti.
Özel ekiplerin dün gece birkaç yere ani baskınlar yaptığı öğrenildi. Enes Güran'ın ısırıktan sonra 3 defa banyo yaptığı tespit edildi.
DNA İZİ BULUNABİLECEK Mİ?
Emekli Cinayet ve Kayıp Şahıslar Dedektifi Savaş Kurtbaba, A Haber canlı yayınında DNA'nın tespit edilip edilmeyeceğine dair değerlendirmelerde bulundu.
Kurtbaba, "2003 yılında diş izinden bir cinayet çözmüştüm. Enes'in ısırık izinden sonra banyo yapması DNA'nın belirlenmesini zorlaştırabilir. Ancak bu bölgenin fotoğrafları çekilerek diş kalıpları çıkarılabilir. E Nabiz'da çocukların diş kalıpları bulunuyor. Herkesin diş izi parmak izi gibi farklıdır. Burası olduğu gibi Narin'in yaşadığı bir mahalle. Hepsi akrabalardan oluşmuş bir mahalle. Babası Narin'in çok akıllı olduğunu söylüyor biz de kamera görüntülerine baktığız zaman Narin'in zekasını görebiliyoruz. Narin'i dışardan biri gelip kolundan tutup bir yere götüremez. Yabancı biri bunu yapamaz ama akrabası ağabeyi kardeşi bir yakını bunu yapabilir. Dışarıdan birilerinin gelip bunu yapması mümkün değil. Ben bu olasılığı imkansız olarak görüyorum. Yabancı biri bu bölgeye gelse anında dikkat çeker. Bu işi yakınlarda bakmak gerekir. Çocuk kayıpları çok önemlidir ve yeni genelge ile anında işlem başlayacak. İfadelerden önce hemen bölgede arama yapmak gerekir. Narin bölgeyi çok iyi biliyor orada yaşıyor tehlikeli bölgelere gitmez ancak birileri oraya götürmüş olabilir. Ancak bu yabancı biri değil yakınlardan biridir. Şu anda benim açımdan herkes şüphelidir. Annesi, babası, kardeşi veya amcası kim olursa olsun şüphelidir. Bu tür arama çalışmaların da kötüden iyiye gitmek zorundayız. Hızlı sonuç almak için bunu yapmak zorundayız. Aslında ilk etapta hemen arama kararları çıkarılıp tüm evlerin aranması gerekirdi. Bu tarz kayıplarda kritik süre 2 ila 5 gün arasıdır. Şu anda bu süre aşıldı. Artık her dakika kötü senaryo kendimizi hazırlamak zorundayız. Bu da bir olasılık. Arama çalışmalarını yürüten komutanımız iyi niyetle sağ bulmak istediklerini söylüyor ama kritik bir süreçteyiz. Ancak bundan önceki emsal örnekler bize kötüyü gösteriyor. Biz de inşallah Narin'in sağ olarak bulunmasını istiyoruz. Bugün veya yarın olayın çözülebileceğine inanıyorum" dedi.
İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Selçuk Yıldırım ise "Elimizde deliller var. Kısa süre içerisinde Narin'i bulacağız" dedi.
BABADAN AÇIKLAMA: UMUTLUYUZ
Narin Güran'ın babası Arif Güran da Yıldızım'ın sözleri üzerine konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Arif Güran, "Paşamızın sarf ettiği bu sözler bizi daha da umutlandırdı. Bizi daha da dinç etti. Umudumuz daha fazla oldu. Paşamızın emeği çok, Allah ondan razı olsun, bizim ona sevgimiz, saygımız fazladır. Sürecin ilk gününden beri paşamız takip ediyor. Her şey onun gözetiminin altında.
İlk gün bana dedi ki; 'Arif senin kızını bulacağım.' Ben de sabırla paşamı bekliyorum. İnşallah kızımı getirecek, umutluyum. Bugün yaptığı açıklama ile birlikte ölüyü adeta diriltti. Ümitlerimi binlerce kat daha da fazla artırdı. Bu süreçte inanın bir baba için anlatılamaz. Bütün Türkiye gerçekten topyekun, bizi tanıyan veya tanımayan, dualarıyla destekleriyle bizimleydi. Basının da etkisi çoktur. Allah sizden razı olsun ilk günden beri yanımızdan ayrılmadınız. Sizin de emeğiniz bizde çok.
Ümitliyim, kızımı getirecekler, getirecekler, getirecekler. Başka bir alternatifi yoktur. Pişman olmuşlarsa gelsinler, devletin şefkatli kucağına gelsinler. Devletimiz de onlara şefkat kucağını açsın. Allah onları affetsin. Kim olursa olsun fark etmez. Demek ki jandarmamız bir şeyler yakalamış, umutludur jandarma.
Biz de umutluyuz. Biz umutlu olduğumuz zaman, jandarma bizi görüyor ve onlar bizden daha fazla umutlu oluyor, daha da gayret ediyorlar. Yani jandarma ve AFAD'ın da burada hakkı ödenmez. Bazı komutanlarımız burada gece sabaha kadar ayakta. Yemeden, içmeden, uyumadan bir mücadele veriyorlar.
Ben sabahtan akşama kadar ellerini öpsem, başıma koysam, onların hakkını ödeyemem. Rabbim devletin eksikliğini vermesin" dedi.
YALAN VE İFTİRA AÇIKLAMASI
Asılsız ihbar ve şikayetlerin kendilerini üzdüğünü belirten Güran; "Eşim şu an o da benim gibi uyumuyor, içmiyor. Tabii o benden daha beter, ben bir babayım O bir annedir. Bazı kanallar, bir kulaklık kulağına koyup sesi almadan, yanlış kelimeleri yanlış sarf ederek onu da rahatsız etmesinler. Çünkü bir anayı yormak iyi bir şey değil. Herkesin ifadesi alınıyor. Zannetmesinler ki sadece bu köydekilerin değil, annenin, babanın, kardeşinin, herkesin ifadesi alınıyor. Burada kim suçluysa fark etmez. Ama böyle yalan iftira ile böyle konuşmaların yapılmamasını istiyorum" diye konuştu.