Yeşil çay
Çay, Latince adı ile Camilla Sinensis bitkisinden elde ediliyor. Siyah ve yeşil çayın aralarındaki fark, işleme tekniklerinden kaynaklanıyor. Siyah çaya göre daha az işlem gören ve bu nedenle oksidasyona maruz kalmayan yeşil çay rengini kaybetmiyor. Aromatik ve taze bir tada sahip oluyor. Çay toplandıktan sonra hızla kurutulmasından dolayı içerdiği polifenoller daha az kayba uğruyor. İçeriğinde ECGC adlı yüksek antioksidan kaynağı olan yeşil çay bağışıklık sistemi açısından destekleyici özelliğe sahip. Diğer çay çeşitlerine göre (siyah, bergamotlu, nane gibi) daha az oranda kafein içeriyor. Yeşil çay içenlerde geniş spektrumlu pek çok hastalığa karşı koruyuculuk gelişebiliyor. Yapılan araştırmalar günde 4 fincan yeşil çay tüketimi ile mide, kolon, meme, sindirim sistemi kanseri riskinde azalma sağlanabildiğini gösteriyor. American Journal of Clinical Nutrition 2005 Ocak ayı dergisinde yeşil çayın vücuttaki yağ kaybını aynı zamanda LDL kolesterolü yönünde önemli bir çalışma yayınlandı. Yeşil çay aynı zamanda zayıflama tedavisinde de öneriliyor. Bu tedavide toksinlerin vücuttan uzaklaştırılmasında ve metabolizma hızının yavaşlamasını engellemede etkili oluyor. Yeşil çayı sağlıklı ve lezzetli içebilmek için 85 derece sıcaklıkta olan suda 3-5 dakika arasında demlenmesi gerekiyor. Hem yeşil hem de siyah çayın her yaş grubu için başta koroner kalp hastalıkları (KKH), inme, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, mide ve kolerektal gibi çeşitli kanser türleri olmak üzere, eklem iltihabı ve enfeksiyonlara karşı koruyucu ve kemik yoğunluğunu düzenleyici etkileri yapılan araştırmalarla ortaya konuyor. Bilimsel çalışmalar siyah çay ve yeşil çay etken maddelerinin hastalıklara karşı korunmada benzer etkiler gösterdiğini belirtiyor.
DİŞLERİN DOSTU
BÖĞÜRTLEN
Böğürtlen, son yıllarda mutfağımıza giren önemli bitkiler arasında yer alıyor. Böğürtlen tanelerinden ya da tozundan yapılan çay lezzetli aromasının yanı sıra sağlık üzerinde de bazı yararlı etkilere sahip. Herhangi bir enfeksiyona bağlı olmayan akut ishal vakalarında böğürtlen çayı tedaviye yardımcı oluyor. Ayrıca böğürtlenin yapraklarından yüzde 5'lik yoğunlukla hazırlanan çay, ağız ile boğaz şikayetlerinde ve dişeti kanamalarında gargara olarak kullanılabiliyor. Yüksek tanen içeriği sebebi ile doku ve damar büzücü etkisi bulunuyor. Kanayan bir kesik üzerine taze yaprağı ezilerek konduğunda kanamayı durduruyor. Aynı etkiyi bağırsaklarda da gösterip ishali azaltıyor.
HAZIRLANIŞI:
Bir çay bardağı yaprak tozuna kaynatılış su ekleyerek 10-15 dakika demleyin. Günde 2- 3 bardak içebilir ya da ılıtarak gargara yapabilirsiniz.
HÜLYA GÜNSOY