İftar sofralarında bir insana yetecek yemeğin 2-3 kat fazlası bulunuyor. Kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğuyor. Hızlı bir şekilde çok fazla yemek yemek yapılan hatalarda başı çekiyor.
Bol yağlı, kalorili ve hızlı yenilen iftar yemeklerinden sonra koroner kalp hastalarının kalp krizi geçirme riski yükselir. Kalp yetersizliği olan kişiler, vücutlarında artan tuz ve suyu azaltmak için idrar söktürücü ilaçlar kullanır. İlaçların etkisiyle oruç zamanı aşırı tuz ve su kayıpları olur. Bu durum, bayılmalara hatta şoklara yol açabilir.
İftarda, vücuda yüklenen aşırı su ve tuz, zaten sınırda pompalama gücü olan kalbi aşırı çalışmaya zorlar. Bunun yanında hızlı ve bol yemek sonrası, mide bağırsak sisteminin kan dolaşım hızı artar. Bu da kalbe ek yük getirir. Aşırı yük, kalp yetersizliğine yol açabilir.
Kalp ve tansiyon hastaları oruç tutuyorlarsa ilaçlarını iftarda ve sahurda alabilecekleri şekilde doktorlarına sormalıdırlar.
TOK TUTAR
İftar ve sahurda ağır yemeklerden kaçınılması, tatlı ihtiyacının hamurlu tatlılar yerine meyve ya da sık olmamak kaydıyla sütlü tatlılardan karşılanması önemlidir.
Sahurda ya kahvaltı yapılmalı ya da çorba, zeytinyağlı veya sulu yemekler gibi ağır olmayan tarzda besinler tüketilmelidir. Yumurta tok tutucu, iyi bir protein kaynağı olması nedeniyle sahurda tercih edilebilir. Bir ya da iki tane yumurta ya da muz, karpuz, kavun gibi lifli meyveler tüketilebilir. Yoğurt özellikle tarçın
RAMAZAN'DA KOLESTEROL DÜŞER
Sa��lıklı kişilerde oruç tutulması ile 'iyi huylu' diye bilinen yararlı kolesterol HDL'nin arttığını, kötü huylu kolesterol LDL ile trigliserid düzeylerinin de dengede kaldığını söyleyen Dr. Hayri Parlar, şöyle konuştu: "Ayrıca koroner kalp hastalığı için bir risk faktörü olan Homosistein'in oruç tutanlarda düşük düzeylere gerilediği görülmüştür. Bu yararlı etkilerin görülebilmesi için iftardan sonra beslenme düzenine dikkat edilmesi ve hafif tempolu yürüyüş gibi hem metabolizmayı hızlandırıcak hem de sindirime faydalı olacak egzersiz yapılması gerekir."
KİMLERE SAKINCALI?
Kalp damarlarında ciddi darlıklar olan koroner kalp hastaları, kalbin kanı pompalama gücünün zayıf olduğu kalp yetersizliği hastaları, kan basıncının kontrolünün iyi olmadığı yüksek tansiyon hastaları, kalp kapaklarında önemli seviyede sorun olan hastalar, insulin kullanan ya da şeker düşüklüğü yaşama riski olan diyabet hastalarının oruç tutması sakıncalı olabilir. Bu hastaların mutlaka doktorları ile görüşmeleri gerekir.
İFTAR SOFRASINI DONATMAYIN
Oruç tutanların her gıdayı canlarının istediğine dikkat çeken Dr. Hayri Parlar, şu uyarıda bulundu:
Bu da iftar sofralarının çok çeşitli yemeklerle donatılması, miktar olarak fazla yemek yenilmesi anlamına geliyor.
Kan şekerinin düşüklüğü yüzünden sofradaki her yemeği hızlı bir şekilde çok kısa sürede tüketmek kalbi olduğu kadar tüm organları olumsuz etkiliyor.
İftar, ideal olarak bir çorba ile açılmalı ve bir süre ara verildikten sonra mümkünse sulu bir sebze yemeği ile devam edilmeli. Hızlı yemek yeme alışkanlığından vazgeçilmeli.
Oruç süresince, midenin uzun süre boş kalmasından sonra bir anda çok yiyecek tüketilmesiyle birlikte özellikle mide ve kalp sorunları yaşanır. Kan dolaşımının artmasıyla kalbe ek yük biner. Bu yük de kalp yetersizliğine neden olabilir. Oruçluyken yaşanmayan bu sıkıntılar iftarla birlikte hayati tehdit yaratır.