Roka-soğan-balık sonbaharda sağlık

Hava sıcaklığındaki değişim ile birlikte sonbahar hastalıkları pusudan çıktı. Birçok kişi hastanelere koşarken, İstanbul Florence Nightingale Hastanesi, İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Bülent Yardımcı, mevsim hastalıklarından korunmada beslenmenin önemine dikkat çekti. Sonbaharı sağlıklı geçirmek için yağlı ve şekerli besinlerden kaçıp, mevsim sebze-meyvelerinden bolca tüketmek gerektiğini söyleyen Dr. Yardımcı, "Şimdi balık mevsimindeyiz. Öğünlerinize balığı ekleyerek vücut direncinizi artırabilirsiniz" dedi. Yeterli uyku ve sporun da koruma sağlayacağını ifade eden Dr. Bülent Yardımcı, alerjik reaksiyonlara dikkat çekerek, "Hipertansiyon, kalp ve seker gibi hastalıklar kontrolden çıkmaya meyillidir. Astım ve kronik bronşit hastaları için ise en tehlikeli mevsim sonbahardır. Çünkü hastalık atakları en çok bu mevsimde görülür" şeklinde konuştu. Dr. Yardımcı, sık görülen rahatsızlıkları şöyle sıraladı...
SOĞUK ALGINLIĞI: Virüs denilen çok küçük mikroplarla oluşan ve en sık görülen kış hastalığıdır. Yaklaşık 200 çeşit virüs bu grup hastalığa neden olur. Mikrop vücuda girdikten birkaç gün sonra hastalık belirtileri başlar. Burun akıntısı, boğaz ağrısı, koku ve tat duyumunun azalması, hafif ateş görülür. Hastalık solunum yoluyla, kirli ellerle bulaşır. El temizliğine dikkat etmek, hasta kişilerden uzak durmak ve soğuğa karşı önlemler alınmalıdır. Tedavide antibiyotiğin yeri yoktur. İstirahat, vitamin desteği, bazı soğuk algınlığı ilaçları ile 1 haftada iyileşmek mümkündür.
GRİP: Çoğunlukla soğuk algınlığı ile karıştırılır. Aslında daha şiddetli ve ciddi bir tablodur. Ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük, titreme, vücut ağrıları olur. Tedavide virüs ilaçları ve belirtilere yönelik destekleyici tedaviler uygulanır.
FARENJİT: Bademciklerin iltihabıdır. Birçok mikrop etken olabilir. En sık görülen etken "A Grubu Beta Hemolitik Streptokok" türü bakterilerdir ve tedavi edilmediğinde 'Akut Romatizmal Ateş' denilen hastalığa yol açabilir. Ateş, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, boğazda gıcıklanma ve ağrı olabilir. Antibiyotik kullanılır. 6 SİNÜZİT: Kafatasındaki sinüs adı verilen kemik boşluklarının iltihabıdır. Burun tıkanıklığı, baş ağrısı, ateş, gibi belirtiler verir.
LARENJİT: Gırtlak kısmının iltihaplanmasıdır. Boğaz ağrısı, ateş, ses kısıklığı ile seyreder.
ORTA KULAK İLTİHABI: Şiddetli boğaz iltihaplarından sonra gelişir. Ağrı ve ateş yapar.
BRONŞİT: Akciğerlerdeki hava yollarının iltihabıdır. Öksürük, balgam, ateş, nefes darlığı gibi belirtiler gösterir. Bu grup hastalıklar ciddi enfeksiyonlardır. Tedavileri dikkatle ve uzun yapılmalıdır. Doktor takibine ihtiyaç duyulur.
ZATÜRRE: Akciğer iltihabıdır. Solunumla bulaşır. Ateş, nefes darlığı, öksürük ve göğüs ağrısı yapar. Kuvvetli antibiyotik kullanılır. Hastanede yatarak tedavi gerekebilir
​UYARILARA DİKKAT!
Yaz aylarındaki hareketli yaşam kışın hava koşullarına bağlı olarak azalır. Günümüzü iyi planlamalı ve mutlaka spora zaman ayırmalıyız.
30-45 dakika yürümek; gücünüzü, sağlığınızı ve enerjinizi yükseltir.
Yazın çoğunlukla uyguladığımız hafif beslenme düzeni, daha kalorili ve ağır beslenmeye geçmemizden ötürü bozulur. Çoğunlukla kilo alınır, sebze ve meyve tüketimi azalır. Kışın da meyve ve sebze olduğu unutulmamalı, yoğun yağ ve şeker içeren gıdalardan kaçınılmalıdır. Balık mevsiminin başla ması ise bir avantajdır.
kronik hastalığı olanlar kışa girerken mutlaka genel kontrollerini yaptırma lıdır. Doktor kontrolleri sıklaştırılabilir. Öneriler doğrultusunda grip veya zatürre aşıları yapılabilir. Yaşanan ortam ısısı iyi ayar lanmalı ve havanın aşırı kuru olması engellenmelidir.
kirli, kapalı ve soğuk ortamlarda uzun süre kalın mamalı, enfeksiyonu olan kişilerle yakın temastan kaçınılmalıdır. Hava sıcak lığına uygun kıyafetler giyilmelidir.
​BU MEVSİM HASTALIKLAR NİYE ARTAR?
Sonbaharda hastalıkların artmasındaki ilk neden havaların soğuması ve güneşten yeterince faydalanamamaktır. Gece-gündüz arasındaki yüksek ısı farkları, havadaki elektriğin değişmesi bizi olumsuz etkiler. Cilt, ağız, burun içini döşeyen mukoza denilen dokuların kuruması, koruyucu mekanizmaların iyi çalışmamasına, alerjik reaksiyonların artmasına ve vücudumuza mikropların kolayca girmesine neden olur. Hava kirliliği ve kapalı mekanlar da etkilidir. Ağır beslenme tarzına geçiş de hastalıklara davetiye çıkartır.