Hemen her su firmasının sitesine 'analiz', 'kalite belgesi' gibi adlarla koyduğu raporlar, sadece yasak savma kabilinden yapılan rutin biyolojik kirlilik raporlar olduğu belirtilen açıklamada, bu veriler mineral değerleri ile kimyasal ve radyolojik kirlilikleri içermemekte. Bu nedenle de kifayetsiz raporlardır. Toplum sağlığının korunması için Bakanlığın yılda en az 2 kez kapsamlı analiz yapması, kaynaklara eklenebilen kaçakları da denetlemesi şart olduğunu dile getirildi.
"Bürokrasi ve vatandaşların kendisine sorması gereken en temel sorunun cıva, siyanür, arsenik, alüminyum gibi toksik maddeler içeren buna rağmen mineral bile ihtiva etmeyen suları sırf ambalajlı diye içmek ister misiniz, çocuğunuza, gebe eşinize, hastanıza içirmek ister misiniz" denilen açıklamada "Evet, ise sorun yok. Hayır, ise duyarlı olmaya mecburuz" denildi.