Ülkemizde her 4 kişiden birinde görülen karaciğer yağlanması siroz,
kanser ve kalp-damar hastalıklarına davetiye çıkarıyor.
Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Türker Egesel, karaciğer yağlanmasıyla ilgili önemli bilgiler veriyor: Yanlış beslenme, aşırı stres, hareketsizlik, obezite, hızlı kilo kaybı, diyabet ve tiroit bezinin az çalışması gibi faktörler karaciğer yağlanmasını tetikliyor. Hastalık dolgunluk hissi, hazımsızlık, bulantı, şişkinlik ve kilo alma gibi belirtiler gösteriyor.
ŞOK DİYETLERE DİKKAT
Şok diyetler sonucu yaşanan hızlı kilo kaybı, karaciğeri yoruyor. Açlık sırasında birtakım hormonlar aracılığıyla vücuttaki yağ dokularının parçalanması artıyor.
Bu hormonlar, trigliserid adı verilen yağları parçalayan enzimleri aktifleştiriyor. Bu şekilde dolaşıma salınan yağ asitleri, karaciğere geri dönüyor ve yeniden trigliserid adı verilen yağa dönüşerek karaciğer hücrelerinde birikiyor. Bu nedenle uzun süren açlıklarda karaciğerde yağlanma görülüyor.
KALBİ VURUYOR
Düzenli egzersiz, karaciğer yağlanmasını önlüyor. Egzersiz yoksunluğuna bağlı olarak karaciğere giden yağ asidi yükü artıyor.
Bu durum zamanla karaciğerde hasara yol açıyor. Vücudun ihtiyacı olmadığı için karaciğerde biriktirdiği fazla yağ, kalp ve damar hastalıklarını tetikliyor. Karaciğer yağlanması, yaşam tarzında yapılacak basit ve küçük değişikliklerle önlenebiliyor.