Birkaç bin yıl dayanabilmiş bir limandan bahsediyoruz. Doğası gereği dere ağızlarına yakın bir yerlere yapılan limanlar derelerden gelenlerle zamana bağlı olarak dolar. Trabzon limanı da antik dönemde binli yıllara kadar tahmin edilen esas liman yada iskele Zağnos, Ortahisar'ın alt kısmında bitimi noktalarında yada Tabakhane vadisinin antik iskelenin olduğu denizin dere yatağına kadar o bölgelere kadar geldiği dolayısıyla gemilerin dere içi yatağına koya girerek konumlandığı bir yerdi. Daha sonraki dönemlerde ise bugünkü Moloz'da bulunan antik liman dediğimiz limanın yapıldığı düşünülüyor" diye konuştu
UZMANLAR ROMA KALE KALINTISI OLDUĞUNU SÖYLEDİLER
Bölgedeki kalıntıları inceleyen uzmanların bölgede Roma kale kalıntılarının bulunduğunu söylediklerini kaydeden Erüz, "Şu anda kazı yapılan yere gidildiğinde her hangi jeolog, arkeolog, sanat tarihçi oradaki toprak kesitine bakacak olursa en üst tabakadaki toprakların belli bir metreden sonra iki metreden sonra kuma dönüşmeye başladığını ve kumun da yavaş yavaş incelerek üste dere kumları altta ise deniz kumu olduğu görülebilir. İskelenin Molla Halil Camisi'nin daha güneyinde Karabaş Camisi'nin o civarlarında olan bölgede olduğu düşünülüyor. Dolmayla birlikte yavaş yavaş denize çekilen kara otomatikman liman yada iskeleyi de denize doğru yapılmasını gerekli kıldı. İlerleyen süreçte bugün tamamen kapatıp yok ettiğimiz bir antik liman yapıldı.
Antik liman yapıldığında antik limanın arka kısmında güneyde Trabzon kalesi ile direkt bağlantısı olmadığı için kalenin güvenliğini sağlayabilmek için limanın ardına büyük olmasa da koruyucu bir kale yapılmış. O kale bugün Pazarkapı kazılarının içinden çıkan kale. Bazıları bunun kale olmadığını söylüyor. 3,5 metre kalınlığında surdan başka bir duvar olmaz. 3,5 metre kalınlığında kimse bir kilise için, bir mabet için ya da bir hamam için duvar yapmaz. Uzman arkadaşlara sorduğumuzda bize Roma kale kalıntısı olduğunu söylediler" şeklinde konuştu.
"DERNEK OLARAK UYARIDA BULUNDUK"
Dernek olarak tesadüfen Karabaş Camisi'ni bakmaya gittiklerinde tabakanın içinde seramikler ve anfora parçaları gördüklerini kaydeden Erüz, şunları söyledi:
"Müze ve İl Kültür Müdürlüğü'ne acil ihbarda bulunduk, 'Buradan çanak çömlek çıkıyor bunlar antik dönemin olabilir' diye. Bir hafta boyunca çalışma yapıldı. Bir haftalık çalışmanın sonunda belli bir bölgede dendi ve çalışma bitirildi. İnşaat kazısı sonra devam etti. Biz şunu talep etmiştik; 'Aletli kazı yapılırken başında bir arkeolog bulunsun, olası yapı yada taşınabilir çanak çömlekler çıktığında alınsın. Ama ne yazık ki belli alanın dışında hiçbir çalışma yapılmadı. Yine katolarla kamyonlarla malzeme taşınarak dışarı çıkartıldı.
Aradan aylar geçip o alana gittiğimizde şunu gördük, kesitin içi hala antik dönemden kalma zeytinyağı taşıma kapları gibi bir çok seramik malzemeyle dolu duruyor. Büyük küplerin dahi kalıntıları orada duruyor. Oradan alınıp müzeye bile kaldırılmadı ne de orada herhangi bir kazı yapılmadı. Trabzon'un üç bin yıllık geçmişine ait tabakalar bütün malzemesiyle birlikte orada duruyor.
Duvarı orada gösterir hale getirin. Bundan sonra lütfen Molla Halil Camiden Moloz surlarına kadar olacak bölgede yapılacak çalışmalarda lütfen kazı yapınız. Önce Arkeolojik çalışma yapılsın yapılar tespit edilsin ondan sonra karar verilsin. Katolarla kazdıktan sonra Trabzon'un tarihine karar verilmesin. Yazık günah oluyor."