İstanbul’da, sivrisinekle gelen “Batı Nil Ateşli Virüsü” tehlikesi

Avcılar ve Esenyurt bölgesinde bulunan dere yatağında son zamanlarda birden çok vatandaşta görülen ateşli hastalığın nedeni ilk bulgulara göre “Batı Nil Ateşli Virüsü” çıktı. Sivrisineklerden insanlara geçtiği bilinen virüs, İstanbul’da ilk kez görülürken genellikle Akdeniz bölgesi ülkelerinde ortaya çıktığı öğrenildi. Hastalığın görüldüğü dere yatağı bölgesinde ise insanlar bir an önce tedbir alınmasını istiyor.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :19 Temmuz 2019 , 14:29 Güncelleme Tarihi :20 Temmuz 2019 , 10:13
İstanbul’da, sivrisinekle gelen Batı Nil Ateşli Virüsü tehlikesi

Esenyurt'ta bulunan özel bir hastaneye son zamanlarda yapılan aynı şikayetlere bağlı hastalıklar, hastaneyi ve sonrasında İlçe Sağlık Müdürlüğünü harekete geçirdi. Edinilen bilgiye göre 8 ayrı hastada görülen, ateşlenme, halsizlik, üşüme ve titreme bulguları üzerine hastalardan kan örnekleri alındı. Ön incelemelerde ise hastaların hepsinin Avcılar, Yeşilkent bölgesinde ve çevresinde bulunan dere yataklarında oturdukları tespit edildi. Hastalardan alınan ilk örneklerde genellikle Akdeniz bölgesinde görülen "Batı Nil Virüsü" virüsü tespit edildi. Bu hastalığın dere yataklarında bulunan sivrisineklerden geçtiği de söylenildi. Türkiye'de bazı bölgelerde geçtiğimiz zamanlarda görülen bu virüs türünün öldürücü olmadığı İstanbul'da ise ilk kez görüldüğüne uzmanlar tarafından dikkat çekildi.

Hastaneye gelen vakaları inceleyen ve tespitinde öncülük eden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Vedat Turhan konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "8-9 adet vaka başvurusu oldu ve bunların ortak özellikler taşıdığını, yüksek ateş, üşüme, titreme, bulantı kusma, ishal ve benzeri bir sürü bulgular ile birçok vakanın ardışık olarak hastanenin iç hastalıklarına başvurması dikkat çekmişti. Bu vakaları yakından incelemeye aldığımız da vakanın ateşli seyrettiğini akut olarak başladığını üşüme titreme ve halsizlik olarak seyrettiğini birçok vakada ise baş ağrısının ön planda olduğunu ve uzun sürdüğü hikayesine ulaştık" dedi.

"BATI NİL ATEŞLİ VİRÜSÜ VAKALARINI ORTAYA KOYMAKTA"
Vakalarla ilgili laboratuvar bulgularının incelediğini kaydeden Prof. Dr. Turhan, Batı Nil Ateşli Virüsü incelemelerinin halen devam ettiğinin altını çizerek, "İlk incelemeler Akdeniz bölgesi ülkelerinde geçtiğimiz yıllarda son 10 yıl içerisinde Yunanistan, Romanya, Bulgaristan ve daha öncesinde de Amerika Birleşik Devletleri'nde de pek çok eyalette gündeme gelen Batı Nil Ateşli Virüsü'ne ait bir enfeksiyon bir salgı olduğu bulgular sonuçlandı. Ancak spesifik testler yapıldıktan sonra 'Batı Nil Ateşli' vakaları olduğunu ortaya koymakta" diye konuştu.

"İNSANLAR İÇİN VEKTÖR DEDİĞİMİZ BULAŞTIRICI SİVRİSİNEKLER"
Batı Nil Ateşli Virüsü'nün sivrisinekler yoluyla bulaştığını kaydeden Turhan, "Bu enfeksiyon daha çok sivri sinekler ile bulaşmakta. Bu viral enfeksiyonda sivrisinekler, kuşlar ve insanlar etkinlenmekte. Ancak insanlar için vektör dediğimiz bulaştırıcı ajan sivrisinekler. Dolayısı ile sivrisineklerin yoğun olarak bulunduğu alanlar riskli alanlar. Sivrisineklere karşı koruyucu önlemler almak, sivrisinek koruyucuları örneği yaz döneminde sürmek. Gerekirse sivrisineklerin yoğun olduğu alanlar ile karşı karşıya isek uzun kollu giysiler giymek korunmak açısından oldukça önemli. Bir kuluçka süresi var 2 gün ile 2 hafta arası kadar ortalama kuluçka süresi bildiriliyor. Bu süre sonrasında sivrisinek ısırmasına maruz kalan vatandaşlarımızda üşüme, titreme, yüksek ateş, kas ve kemik ağrıları gibi esasında gripten kolay kolay ayırt edilemeyecek gribal bulgulara neden olmakta. Ancak malum olduğu üzere ülkemizde genel olarak Mart Nisan sonlarında grip aktivesi bitmektedir. Yani gribal enfeksiyon çok sık görülen bir hadise değildir" diyerek vatandaşların bu gibi durumlarda hastanelere ve doktorlara başvurması gerektiğini söyledi.

Öte yandan söz konusu hastalığın yayıldığı söylenilen bölgede oturan vatandaşlardan Sait Turan ve Haydar Yalçın ise yetkililerin bir anca önce önlem almasını istediklerini belirtti.